Cünub Ve Hayızlıya Haram Olan İşler :

Mescide ginıiek, içinden geçmek için de olsa, cünub olan kimseye haramdır. İmâm Şâfü (Rh.A.) bunu benimsememiştir.

Cünub olarak mescide girmek, ResûlüUah' (S.A.V.) in,
«Şüphesiz ben, bayızh ve Cünub için mescide girmeyi helâl gör­mem.» [69] buyurmasından dolayı haram olmuştur. Ancak zaruretten dolayı haram olmaz. Meselâ evin kapısının mescid hareminde olması

gibi.

Cünub veya hayızlı kimsenin, Kâ'be'yi tavaf etmesi de haramdır.
Çünkü tavaf mescidde olmaktadır. [70]Vukuf, Haccın rükünlerinin en kuvvetlisi iken, cünüb için caiz olunca, tavafın da cünub kimse için en uygun yol olarak caiz ol­ması anlaşılmasın diye, Musannif, cünub ve hayızlmm mescide girme­si haramdır, dedikden sonra tavafı zikre ihtiyâç duymuştur. Kâfî'de böyle zikredilmiştir. Çünkü Mescid-i Haram, emr-i ânzdır (sonradan meydana gelmiştir.) Malûmdur ki: İbrahim Aleyhîsselâm zamanında Mescid-i Haram yoktu. Eğer mescidin olmadığı kabul edilse, cünub ve hayızlı için tavaf caiz olmaz. Müstasfâ'da böyle zikredilmiştir.

İmâm Serûcî' (Rh.A.) nin, Gâyet'ül-Beyân'mda zikredilen: «Bu sebeble, tavafa ahdi bozmak girdiği için, cünub ve hayızlı olanlar üze­rine dem (kurban) icâb etti, yoksa dem, cünub ve hayızlımn mescide girmelerinden dolayı icâb etmedi.» sözü bunu teyid eder,

Cünub ve hayızlımn Kur'ân okuması haramdır. Kur'ân okumanın miktarında ihtilâf edilmiştir. Bu hususta, «Bir âyet miktarı okumak haramdır» ve «Bir âyetten eksik okusa da haramdır» diyenler vardır.

Kur'ân okumak kâsdıyle okursa haramdır. Fakat cünubun zikr ve sena kâsdıyle okuması, meselâ,
(Bismillâhirrahmanirrahim; Elhamdülillah! rabbll âlemin) demesi ve Kur'ân'ı harf harf ta'lîm etmesi gibi ki, bu surette ittifâkan mahzur yoktur. Muhît'de böyle zikredilmiştir. [71]

İçinde Kur'ân olan levha ve evrak gibi şeyleri elle tutmak ve taşı­mak da harâmdîr. Cünub ve hayızlımn, duaları okumasında, onları el­le tutmasında ve taşımasında, Yüce Allah' (C.C.) m adını anmasında ve tesbihde, ellerini ve ağzını yıkadıktan sonra yiyip içmesinde mahzur yoktur. Uyurken duaları okumasında da mahzur yoktur.

Cünub olan kimsenin, gusl etmezden önce kansıyle tekrar cinsî münâsebette bulunmasında mahzur yoktur. Ancak eğer ihtilâm olmuş ise bu surette, yıkanmazdan (yâni guslden) Önce kansıyle cinsî münâ­sebette bulunması caiz değildir. EI-Mübteğâ'da böyle zikredilmiştir.
Cünubun, Kur'ân'ı yazması da mekruhtur. El-İzâh'da zikredilmiştir ki: İmâm Ebû Yûsuf (Rh.A.) a göre, şayet sayfa veya levha ya da (sahîfenin üzerine konduğu) destek yer üzerinde olursa, [72] cünubun Kur'ân-ı yazmasında mahzur yoktur. Çünkü yazan, Kur'ân'ı taşıyıcı değildir ve yazmak da harf harf olmuştur. [73]

İmâm Muhammed (Rh.A.) : «Cünub için uygun olan harf harf de olsa, Kur'ân'ı yazmamaktır. Çünkü harfleri yazmak okumak yerine ge­çer» demiştir.
Cünubun, Tevrâti, Zebûru ve İncili okuması da mekruhdur. Kunut duasını okuması mekruh değildir. Çünkü o diğer dualar gibidir. [74]

Yukarıda geçtiği üzere, cünubun, Kur'ân'ı yen (yâni kol ağızı) ile tutması mekruh değildir.
MushaSı, çocuklara vermek mekruh değildir. Çünkü çocukların ab-dest ile tekliflerinde güçlük vardır. Bulûğ çağına kadar ertelenmesinde ise Kur'ân'm hıfzını azaltmak vardır. Şu halde zaruretten dolayı ço­cuklara Kur'ân'ı vermeye izin verilmiştir. [75]


Eser: Dürer

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Dürer

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..