Açıklama

Bezl yazarının İbn Kayyim'den naklen yaptığı açıklamaya göre; gerçekten Rasul-ı Zişan Efendimiz in ayakta su içmeyi ya­sakladığı gibi kendisinin bizzat ayakta su içtiği de bir gerçektir. Bu durumu gören âlimlerden bazıları, ayakta su ile ilgili yasağın haramhk için olmadığı­nı söylerken bir kısmı da bu yasağın bizzat Hz. Peygamber'in uygulamasıy­la sonradan neshedildiğini söylemişlerdir. Âlimlerden bir kısmı da Hz. Peygamber'in ayakta su içmeyi yasaklayan hadisleriyle bazan bizzat kendi­sinin ayakta su içtiğini ifade eden hadisler arasında bir çelişki bulunmadığı­nı, çünkü aslında Hz. Peygamber'in ayakta su içmeyi yasakladığını ve kendisinin de mecbur kalmadıkça suyu oturarak içtiğini fakat bazen mecbu­riyet karşısında ayakta su içmişse de mecburiyet karşısında yapılan uygula­maların aslî olmayıp geçici olduğunu aslî olan uygulamanmsa devamlı olan uygulama olduğunu söylemişlerdir.

Hattâbî ise; buradaki nehy hadislerinin ayakta su içmenin kerahet-i tenzihiyye ifade ettiğini, Hz. Peygamber'in ayakta su içtiğini ifade eden hadis­lerin ise ayakta su içmenin kerahetle birlikte caiz olduğunu belirttiğini söylemiştir.

Hafız İbn Hacer, bu babda söylenen sözlerin en güzelinin bu olduğunu söylüyor.

Ayakta su içmenin sakıncası tamamen tıbbîdir. Çünkü ayakta su içme vücuda çok zararlıdır. Meselâ, ayakta su içen kimse susuzluğunu gideremez. Ayrıca bu şekilde içilen bir su mideye birdenbire ineceği ve oraya iyice yer­leşmeyeceği açıdan vücut için çeşitli zararların doğmasına da yol açabilir.

Tuhfe yazarı Mübârekfûrî'nin açıklamasına göre, bu mesele ile ilgili çö­züm yolları şöyledir:
1- Bu meselenin çözümünde, başta Ebû Bekir el-Esrem olmak üzere, bazı âlimler ayakta su içmenin yasağını bildiren hadislerle caizliğini bildiren hadisleri sıhhat yönünden karşılaştırmışlar ve daha sahih olanları tercih yo­luna gitmişler; neticede ayakta su içmeye cevaz veren hadislerin ayakta su içmeyi yasaklayan hadislerden daha sahih olduğu hükmüne varmışlardır.
2- Bu meselenin çözümünde tutulan ikinci yol nesih yoludur. el-Esrem'in bu yola da meyli vardır. İbn Şahin de buna meyletmiştir. Meselenin çözü­müne bu yoldan yaklaşan bu âlimlere ve taraftarlarına göre, bu meseledeki nehy hadisleri cevaz hadisleriyle neshedilmiştir. Nitekim hulefa-i râşidin ile sahabe ve tâbiûnun büyük çoğunluğunun uygulamaları da bunun delilidir.
3- Bu meselenin çözümünde tutulan üçüncü yol ise nehy hadisleriyle ce­vaz hadislerinin arasını uzlaştırma yoludur. Bu yolu tutan âlimlerden bazı­larına göre, burada ayakta içmekten maksat yürürken içmektir. Binaenaleyh buradaki yasak, yürürken su içmekle ilgili, cevaz da bir yerde sabit iken iç­mekle ilgili olduğundan nehy hadisleriyle cevaz hadisleri arasında bir çelişki yoktur.
Diğer bir takım âlimlere göre de nehy hükmü tenzihen mekruh ifade etmektedir. Bu bakımdan bu babdaki nehy ve cevaz hadisleri arasında kök­lü bir ayrılık yoktur. Hafız İbn Hacer, bu mevzudaki görüşlerin en isabetli­sinin bu olduğu kanaatindedir.[135]


Eser: Ebu Davud

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Ebu Davud

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..