Açıklama

Hadiste, müslümanlarm Basra şehrine gelip orada yerleşecekleri ve sarihler tarafından Türkler (Mo­ğollar) diye açıklanan bir kavmin hücumuna uğrayacakları bildirilmekte­dir.

Bazı alimler, metinde geçen Basra'dan Muradın Bağdat olduğunu, Bağdat'ın dışındaki; Basra kapısı denilen kapıdan dolayı Rasulullah'm Bağdan bu isimle andığını söylerler. Alimleri bu düşünceye sevkeden se­bepler şunlardır:
1- Dicle nehri Bağdat'ın ortasından akmaktadır,
2- Hz. Peygamber ümmetinin bir şehir kuracağını haber vermiştir. Ger­çekten Bağdat Rasûlullah zamanında bir şehir değil, köyden ibaretti. Ora­nın bir şehir haline getirilişi müslümaıılar tarafından olmuştur.
3- Hadiste   müslümanlarm uğrayacağı bildirilen hücumlar Basra'ya değil Bağdat'a karşı vuku bulmuştur. Abbasî hükümdarlarından Mu'tasım billah zamanında 650 yılında Bağdat Moğolların istilasına uğramış, Rasû­lullah1 in haber verdiği hadise tahakkuk etmiştir.

Hadiste belirtilen diğer bir konu da, anılan beldenin geniş yüzlü ve kü­çük gözlü Kantura oğullarının hücumuna uğrayacaklarıdır. Sarihler, Kan­tura 'nın;

a) Türklerin atası,

b) Hz. İbrahim'in bir cariyesi olduğu tarzında iki ayrı görüş beyan et­mişlerdir. Sonraki görüş sahiplerine göre, bu cariyeden Hz. İbrahim'in çocukları olmuş ve onların neslinden Türkler türemiştir. Ancak bu görüş tenkid edilmiştir. Çünkü Türkler Hz. Nuh'un oğullarından Yafes'in nes-lindendir. Yafes de Hz. İbrahim'den çok öncedir. Buna göre İzahlar biri-birleri ile çelişki arz etmektedir. Bu çelişkiyi şu şekilde çözümleyebiliriz: Kantura adındaki Cariye Yafes'in soyundandır veya Kantura Hz. İbra­him'in cariyesi değil, oğullarından birisinin kızıdır, Yafes soyundan biri­si ile evlenmiş ve onlardan Türkler türemiştir. Bu durumda da Türkler hem anılan cariyenin hem de Yafes'in neslinden gelmiş olurlar.

Rasûlullah (s.a), Basra -veya Bağdat - halkının Moğolların hücumuna uğrayınca üç gruba ayrılacaklarını bildirmiştir. Bunlar:

a) Savaştan yüz çevirip, çiftçiliğe yönelenler. Bunlar canlarını kurtarır umuduyla tarlalarda hayvanlarının başında çiftçilikle uğraşacaklar ama bu fayda vermeyecek ve öldürüleceklerdir.

b) Canlarını kurtarmak için Moğollardan aman dileyenler. Bunlar bel­ki canlarını kurtaracaklar ama kâfir olacaklardır.

c) Evlatlarını arkalarına alıp düşmana karşı savaşanlar; bunlar şehit olacaklar ve Allah'ın rızasını kazanacaklardır.
Aliyyül-Kari, bu haberin Rasûlullah'ın mucizelerinden olduğunu, bu­nun ayniyle H.653 yılında meydana geldiğini söyler.
Münziri, hadisin isnadında Said b. Cumhan'ın olduğuna dikkat çeker.[38]
4307... Enes b. Malik (r.a) demiştir ki; Rasûlullah (s.a) kendisine şöy­le buyurmuştur:
"Ya Enes! şüphesiz insanlar birtakım şehirler kuracaklar. Onlar içerisinde Basra-veya Busayra-denilen bir şehir olacak. Eğer oraya uğrarsan - veya girersen-tuzlu yerlerden, iskelesinden, çarşısından ve emirlerinin kapısından uzak dur. Kenarlarına git. Şüphesiz orada yer çöküntüsü, taş yağması ve zelzele olacak. Bir kavim, akşam yata­cak ve sabahleyin maymunlar ve domuzlar olarak kalkacaktır."[39]


Eser: Ebu Davud

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Ebu Davud

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..