Dilin Diyeti

Bir adam, diğerinin dilini keser ve onun konuşmasının mâni olur­sa; tam diyet ödemesi gerekir.

"Dili, bazı harfleri teaffuz edecek kadar keserse; diyet harflerin sa­yısına taksim edilir." denilmiştir.

"Diliyle konuşabildiği harflerin sayısına taksim edilir." denilmiştir.

Eğer, harflerin çoğunu söyleyebiliyor ise, hükümeti adi gerekir." denilmiştir.

"Şayet harflerin, çoğunu söyleyemiyorsa, tam diyet gerekir." denilmiştir.

Âlimler: En sahih olanı, en öncekidir." buyurmuşlardır. Muhıyt'te de böyledir. Sahih olanı öncekidir. Serahâ'nin Muhıyf nde de böyledir.

Kendisine karşı cinayet işlenilen şahıs, konuşma gücünün gitti­ğini iddia ederse; konuşup konuşmadığı duyulsun veya duyulmasın, id­diası kabul edilir.

Ahras'ın dili kesilse, hükümeti adi gerekir.

Bir sabinin dili, şayet konuşamaz iken kesildi ise hükümeti adi gerekir. Konuşuyorken kesildi ise, tam diyet gerekir. Câmiu's-Sağir'de de böyledir.

iki lıhye (= sakal) hakkında tam diyet gerekir. Birisi hakkında   , ise, yarı diyet gerekir. Muhıyt'te de böyledir.

tki el, hatâen kesilse, tam diyet gerekir. Birisi kesilse, yarı diyet gerekir.

Sağ el, sol el ayırımı yapılmaz. Her ne kadar sağ el daha üstün ise de, hüküm böyledir. Zehiyre'de de böyledir.

Azada aslolan, menfaatin tamamen gitmesi veya yüzün güzelli­ğinin gitmesidir. Bu durumlarda tam diyet gerekir. Hidâye'de de böyledir.

İmâm Ebû Hanîfe (R.A.'ye göre, hünsânın eli, kadın eli gibidir. İmâmeys'e göre ise, yansı erkek, yansı kadın gibi hesap edilir. Sirâcü'i-

Vehhâe'da da böyledir.

tki elin ve iki ayağın parmaklarının diyeti, insan diyetinin onda biridir. Parmaklara! tamamı aynı seviyededirler. Her parmakda üç mafsal vardır. Ve her birinde üçte bir diyet vardır. îki mafsalı olan parmakta ise, bir parmağın diyetinin yarısr ödenir. Hidâye'de de böyledir.

Fazla olan parmakda hükümeti adi vardır. Ce?heretö'n-Neyyire'de de böyledir.

Çolak el için, hükümeti adi vardır. Muhıyt'te de böyledir.

Avuç içi, bazı parmaklarla veya bütün parmaklarlarla birlikte ke­silirse; avuç parmaklara tabidir.

Hatta, parmaklan için erş (diyet) gerekir de avuç içi için, —bi'l-icma— gerekmez.

Şayet avuç, dört parmakla birlikte kesilmişse, üç bin dirhem erş (di­yet) gerekir. Veya, üç yüz dinar gerekir. Kef (= avuç içi) için bir şey gerekmez.

Şayet, avuç içi, iki parmakla veya bir parmakla birlikte kesilmişse veya bir parmaktan bir mafsalla kesilmişse, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'ye göre avuç içi ona tâbidir.

Sahih olan da İmâm Ebû Hanîfe (R.A)'nin kavlidir. Zehiyre'de de böyledir.

Bir adam diğerinin eline vurur ve el çolak olursa; tam diyet gere­kir. Huânetö'l-Müffîn'de de böyledir.

Bir adam, diğerinin bir parmağını üst mafsalından kestiğinde; diğer parmaklar da çolak kalsalar; ona tam diyet gerekir. Bundan dola­yı kısas yapılmaz.

Uygun olanı, onun üst mafsalının diyetini almaktır. Diğerleri için hükümeti adi gerekir.

Şayet kol kırılırsa, hükümeti adi gerekir.
Ziyâdât'ta da böyle denilmiştir, Zehiyre'de de böyledir. [28]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..