1- KURBANIN MANÂSI, RÜKNÜ, SIFATI, ŞARTLARI, HÜKMÜ VE KURBANIN KİME VACİP OLUP, KİME VACİP OLMADIĞI

Şer'i şerifte kurban: Belirlenmiş yaşa gelmiş ve Allahu Teâlâ'ya yakınlık niyetiyle, husûsi günlerde kesilen, şartlarının ve sebebinin vü­cûdu bulunan hayvandır. Tebyin'de de böyledir.

Kurbanın rüknü: Özel günlerde, kurban niyyetiyle boğazlanma­sı caiz olan bir hayvanı kesmektir. Çünkü bir şeyin rüknü, o şeyin ma­kamına kaim olan şeydir. Kurbanda bu fiilir yerine kaimdir ve onun rüknüdür. Nihaye'de de böyledir.

Kurbanın sıfatına gelince: Kurban iki nevidir,
1-) Vâcip;
2-) Müstehap, (= nafile):

Vacip olan kurbanın da çeşitleri vardır:
1-) Hem zengine, hemde fakire vacip olan kurban.
2-) Zengine değil de, fakire vacip olan kurban.
3-) Fakire değil, zengine vacip olan kurban.

Hem zengine, hem de fakire vacip oitn kurban: (Adanan) (= nezredilen) kurbandır.

Meselâ:'*Allah rızası için Üzerime bir koyun veya bir deve kesmek (vacip olsun)."demek gibi..

Veya' 'Şu koyunu (veya şu deveyi) Allah için kurban edeceğim."de-mek gibi..

Keza, kurban günlerinde, kurban kesmeyi adayan bir fakir, kurban kesilen günlerde zengin olursa; onun üzerine iki kurban kesmek vacip olur. Çünkü, o nezrederken, zenginlikten dolayı kurban kesmek vacip değildir. Aynı günlerde zengin olunca, (ona bir kurban, nezri için; di­ğeri de şer'i şerif gereğince) iki kurban kesmesi gerekir.

Nafile kurbana gelince: Bunlar, bîr misafir için kesilen kurban veya fakirin kurban diye nezretmeden kestiği ve kurban olsun diye sa­tın almadığı kurbandır. Zira bunlarda, kurban olmanın şartları yoktur.

Fakat bir fakir —zengin değil— kurban olsun diye bir kurbanlık satın alırsa, ona, onu kesmesi vacip olur. Zengin aynısını yaparsa, ona vacip olmaz.

Bir adamın bir koyunu olduğunda onu kurban kesmeye niyet eder veya bir koyun satın aldığında" satın alırken onu kurban etme niyeti ol­madığı hâlde" sonradan buna niyet ederse; —ister zengin, isterse fakir— olsun onu kurban etmesi vacip olmaz.

Fakirin değil —bir zenginin, nezretmeden ve satın alırken— ni­yet etmeden bilakis "sağlık nîmetine"veya"akrabasindan isabet eden mîras ni'metine" bir kurban kesilmesini emretmesi hâlinde, bu bir şü­kür kurbanı olur; nâfüe olur. BedU'de de böyledir.

Bir kimseye kurbanın vacip olması için şu şartlar vardır:
1-) Zengin olmak. Yani kurban kesecek kimsenin fıtır sadakası ver­mesi gerekecek kadar bir varlığı bulunması gerekir; Zekât verecek ka­dar değil..
2-) Akılh olmak.
3-) Bülûğa ermiş olmak.

Bu iki şart, İmim Ebû Yûsaf (R.A.)'a göre, bu durumda olmayanlar zengin olurlarsa, babaları veya vârisleri, kurbanlarım keseceklerdir.

Fetva, İmim Ebû Yûsuf (R.A.)'a göredir.

Hatta, İmim Ebû Yûsuf (R.A.)'a göre, sabî ve delinin vâsisi böyle bir şey yaparsa, tazmin eder. Serahrf'nin Muhıyt'nde de böyledir.
4-) Müslüman olmak.

Kâfire kurban kesmek vacip değildir.

Hatta kurban kesecek kimsenin devamlı müslüman olması da şart değildir, önceden kâfir olduğu hâlde, kurban kesilecek günlerde, müs­lüman olsa, ona da kurban kesmek vacip olur. Bu me'ele de kurban ke­silen günlerin son vaktine itibar edilir.
5-) Hürriyet de, kurbanın vâcîp olmasının şartlanndandır.

Kölenin kurban kesmesi vacip değildir. Her ne kadar, köleye ticâ­ret yapmaya izin verilmiş veya o mükâtep kılınmışta olsa bile, bu böyledir.

Yalnız kurban kesme günlerinde olan, daha Önceden de köle bulu­nan kimseler, diğer şartlara da hâiz olurlarsa, onların kurban kesmeleri vacip olur.
6-) lkâmet (yani misafir olmamak) da kurbanın vacip olmasının şartlanndandır. Misafir (= yolcu) olan kimseye kurban kesmek vacip değildir.

Bütün vakitlerde ikâmet de şart değildir. Önce mukim, sonra mü-safir; kurban kesme günlerinde ise, mukîm olan kimseye kendisinde di­ğer şartlar bulununca kurban kesmek vacip olur.

Bir zengin, kurban yapmak niyetiyle bir koyun satın aldıktan son­ra sefere çıkar ve kurban kesilecek günlerde misafir olursa, Münlekâ'da İmâm Mnhımmed (R.A.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:"O koyu­nu kurban kesmek gerekmez ve satılabilir."

Âlimler bu hususta şöyle demişlerdir.

Bu zengin olan için böyledir. Fakat bir fakir, kurban kesmek niye­tiyle, bir koyun alırsa, sefere gitse bile, o koyunun kurban kesilmesi gerekir.

Bu durumda sefer, kurban bayramı günleri geldikten sonra, da ol­sa, önce de olsa cevap aynıdır.

Bu söylediklerimiz, erkek ve kadın hakkında müsavidir. Bedii'de de böyledir.
Kurban kesmenin hükmü: Dünyada vazifesini yapmış vacibi ye­rine getirmiş olmak; âhirette ise, Allahu Teâlâ'nın sevabına, fazlına eriş­mektir. GiytriyyeMe de böyledir. [1]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..