8- KURBANDA ORTAKLIĞA TEALLUK EDEN MESELELER

Her ne kadar büyük olursa olsun, bir koyunun, bir kişiden faz­laya kurban olması caiz olmaz.

Sığır ve deve yedi kişiye kurban olarak caiz olur.

Allah rızası irâde olunduğu zaman yedi kişiden fazlası men edilir; noksanı men edilmez. Halâsı*da da böyledir. Kurban kesecek olan zat, ortak olacak şahsın kurban murad etmediğine ihtimal verirse, onunla ortaklaşmaz. Eğer ortaklaşırsa, kurbanı caiz olmaz. Bu diğer kurbiyet-lerde de böyledir.

Kurban kesmek isteyenler, kurban kesmek istemiyenlerle ortak olur­larsa, kurbanları caiz olmaz.

Şayet kurbetle, kurban bayramlarında kesilen kurban veya başka kurban irâde ediliyorsa, bu caizdir. Kurbet, ister vâcib olsun, ister nafi­le olsun, İsterse kurban kesenlerin bazısına vacip, bazısına nafile olsun, kurbet yönünden müsavidir. Veya ihtilaf olursa (şöyleki: Ba'zılan ud-hiye murad eylesin, ba'zılanda avcezâlan murad eylesin, ba'zılanda hedy kurbanı murad eylesin; bazıları da ihramda iken vâki olan bir kefarete, ba'zıları nafile hedy ; bazıları temettü, veya kıran kurbanları olursa yi­ne müsavidir. Bu, bizim üç imamımıza göre de böyledir.

Keza, ba'zıları akika kurbanına niyet eylese İmim Mahtmmed (R.A.), Nevâdİr'de evlenmek için kesilen hayvanı zikretmemiştir. Uygun olan, onun da caiz olmasıdır.

İmta Ebl Hanffe (R. A.)'den gelen bir rivayete nazaran, ihtilaflı olan ortaklık mekruhtur.. O: "Bunlar bir nevi olsalar, bana göre daha sevimli olur.*' buyurmuştur.

İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'da: Bunlardan her birinde, bir sabî bulunur veya yedi kişiden birisi et murad eder yahut nasranî veya benzeri olur­sa, diğerlerinin kurbanı caiz olmaz. Sirâciyye'de de böyledir.

Şayet ortaklardan birisi, kitabî olan veya kitabi olmayan bir zimmî olur ve o da et murad eder veya kendi dinince kurban olmasını dilerse, bize göre diğer ortakların kurbanı caiz olmaz.Çünkü kâfirin kurbanı ta­hakkuk eylemez. O, et dilemiş olur. Müslüman da et niyetiyle ortak ol­sa, —bize göre— diğerlerinin kurbanı caiz olmaz. Keza onlardan birisi, köle veya mudebber olur ve kestiğinin udhiye olmasını dilerse, yine ol­maz. Bedâi'de de böyledir.

Bir kimse, kurban etmek niyetiyle bir sığır aldıktan sonra ona altı kişiyi ortak eylese; kurbanları maal kerâhe (= mekruh olmakla bir­likte) caiz olur. Çünkü, sığırın yedide birisi, bir koyun hükmündedir.

Ancak o sığırı satın alırken, ortaklaşmayı niyet ederek almışsa, mek­ruh olmaz. Bunu, kurbanı satın almadan önce.yapafsa daha güzel olur.

Bu, zengin olana göre böyledir. Eğer satın alan şahıs fakir ise, sa­tın almakla onu kendi nefsine vacip kılmıştır. Ona, başkalarının ortak olmaları caiz olmaz.

Keza fakir, nefsine vacip kıldıktan sonra, altı kişi daha o sığıra or­tak olsa, buna da müsâade yoktur. Çünkü o, onuatamamını Allah için kendi nefsine vacip etmiştir.

Eğer altı kişi ona ortak olurlarsa, yedide altısını tazmin eder; di­ğerlerinin kurbanı caiz olur.

Böyle yapan zengin ise, sekizde birini tasadduk eder.' denilmiştir.

Üç kişi, bir sığın ortaklaşa satın aldıklarında, birinin hissesi ye­dide üç olursa; diğerleri yedide ikeşer hisse alırlar. Yedide üç hissesi olan zat, ölür ve bir oğlanla, küçük bir kızı mirasçı olarak bırakır; altı yüz dirhem de terekesi olur; ancak bu altı yüz dirhem, o sığırdaki hissesiyle birlikte bu miktara erişmiş bulunur; vasî de onların yerine o ineği kur­ban keserse; bu caiz olmaz. Çünkü kızın hissesi et olur. Zira o fakirdir. Babasından isabet eden miras onun hissesine ikiyüz dirhem olarak düş­memektedir. Şayet Ölen zat, o sığırdaki hissesinin haricinde altı yüz dirhem bırakmış olsaydı, hepsinin kurbanı caiz olurdu. Çünkü, o zaman kız da zengin sayılırdı. Sershri'nin Mshıyt'nde de böyledir.

Beş kişi, ortaklaşa bîr sığır aldaklannda başka bir kişi gelerek, onlardan: *'Ortak hisse var mıdır? diye sorar ve onlardan dördü cevap verir; birisi vermez; o kişi de ortak olur ve o sığırı kurban keserlerse; bu caiz olur. Çünkü, sonradan gelen o adamın hissesi, dört kişinin his-sesindendir ve bu da yedide birden fazla olur. tnek ihtiyaca binaen yir­mi beş hisse yapılır: Beşte biri sonradan geleni ortak etmeyene verilir. Beşte birlerin beşte dördü de diğer beş kişiye verilir. Böylece herkes hak­kını almış olur. Yirmibeş hisseden dörder hisse, yedide birden fazladır. Bast ve Tecnîs'te bu böylece anlatılmıştır. Zehıyre'de de böyledir.

Eğer ortaklar altı kişi olurlar ve onlardan beşi bir diğerini daha ortak alır; geride kalan birisi ise, buna râzi olmazsa, işte bu caiz olmaz. Çünkü onun hissesi yedide birden az olur. Bu hesapta payda otuz altı­dır. Her birine altı hisse düşer; birisi hissesini alınca, geride kalan altı kişiye, otuz hisse kalır ve adam başına beşer hisse düşer. Bu beş hisse ise, otuz altının yedide birinden azdır.

Üç kişi, bir sığıra ortak olduklarında, onlardan birisi, kendi his­sesine bîr başkasını ortak ederse; bu caiz olur. Bu durumda sığır önce üçe taksim edilir, üçte ikisini iki arkadaşı alırlar; geride kalan üçte biri­de sonradan hissesine ortak edenle, ortak olan alır. Ve, onun hissesi de sahih olur. Serahsî'nin Mohıyl'inde de böyledir.

Bir sığırı üç kişi ortaklaşa aldıklarında onlardan birisi, hissesine bir ortak daha alırsa, bu üçtebir aralarında kurban olarak caiz olur. Bu kurbanlığın yedide birine, sonradan ortak olan şahsın kurbanı, arka­daştan izin verirlerse caiz olur. îzin verilmezse, her ne kadar hissesi ye­dide bir de olsa caiz olmaz.

Eğer onlardan bir tanesi, kendi hissesine ortak ederse, işte bu caiz olmaz.

Şayet bir adam, bir sığır alır ve kendinden başka yedi kişiyi ortak ederse, bu kurban caiz olmaz. Kurban günleri çıkmışsa, yedide birin kıy­metini tasadduk eder. Ortaklarının bir şey tasadduk etmeleri gerekmez.

Şayet, "yedide altısına sizi ortak ettim."der ve onlardan birisi ka­bul ederse, onun için yedide bir hisse vardır ve caizdir.

Şayet sığırın yarısı bir adamın, diğer yarısı da iki adamın olur ve bu inek = kaybolur; başka bir sığırı üçte birli satın alırlar; sonra da bi­rinci inek bulunur, ve ikinci inekdeki hisseleri; birinci İnekteki hissele­rinden noksan olursa, aradaki farkı tasadduk ederler. Tatarhftniyye'de de böyledir.

Bir adam, kurban niyetiyle, bir inek alıp, onun yedide birisini bu yılın kurbanına niyet eder; yedide altısını da geçmiş senenin kurba­nına niyet ederse; bu senenin kurbanı caiz olur; geçmiş senelerinki caiz olmaz. Hızânetü'I-MüfuVde de böyledir.

Ortakların hir kısmı nafile kurbana, bir kısmı da o senenin üze­rinde borç olan kurbanına, bazıları da vacip olan kurbana niyet eylese-ler, tamamının kurbanı da caiz olur.

Vâcib olandan şahıs, o yılın vacip olan kurbanını kesmiş olur. Geç­miş yıldan kalan kaza kurbanına niyet eden şahıs, nafile olarak kurban kesmiş olur; kaza olmaz. Bu şahıs, geçmiş sene için, orta kıymette ki bir koyunu tasadduk eder. Fetiviyİ Kt&hln'da da böyledir.

Sığnrda veya devede ortakların sayısı sekiz olursa hiç birinin kur­banı caiz olmaz. Çünkü her birinin hissesi yedide birden azdır.

Keza ortaklar sekizden az olurlar fakat hisseleri yedide birden noksan olursa (meselâ: Birisi ölür; bir karısı, bir de oğlu kalır; bir de ineği bu­lunur ve bayram günü o ineği kurban keserlerse, bu caiz olmaz. Çünkü kadının hissesi yedide birden azdır. Bu noksanlık kadının da, oğlanın da hissesinde geçerli olmaz. Zehıyre'de de böyledir.

Za'ferânînin Edahîsi'nde şöyle denilmiştir:

Şayet deve veya sığır iki kişinin arasında olur ve onu da ikisi kurban keserlerse,   âümler burda ihtilaf eylediler. Muhtar olan, bu­nun caiz olmasıdır.  Yedide birin yansı lahm (= et) olmaz. Sadnı'ş-Şehîd şöyle buyurmuştur.

Bu, İmâm Vâlidin ve Fakıyh Ebû'l-Leysin ihtiyaridir. Hulâsa'da da böyledir.

Eğer üç kişiden birisi, üç buçuk dinar verir; diğeri de iki buçuk dinar verir, diğer birisi de bir dinar verirse; Üçünün kurbanı da caiz olur. Çünkü en az hisse yedide birdir.

Keza beş kişi ortak olurlar ve onlardan birisi İki dinar; ikincisi iki buçuk dinar; üçüncüsü, üç dinar; dördüncüsü, üç dinar, beşincisi, üç buçuk dinar; verirse; hepsinin kurbanları da caiz olur. Çünkü en az his­se yedide birdir. Serahtf'nin Maluyt'nde de böyledir.

Yedi kişi, kurban için bir sığır satın aldıklarında, bunlardan bi­risi ölür; ölenin varisleri de diğer ortaklara: (kendiler büyük olmaları şartıyle) "Kurbanı Üten zat'dan bedel ve sizin için kesiniz." derlerse, bu istihsânen güzel olur.

Şayet diğerleri, varislerin izni olmaksızın, keserlerse, hiçbirinin kur­banı caiz olmaz. Çünkü onun bir kısmı —varislerin izni olmadığından —kurbet için olmaz. Tamamı kurbet olmayıncada, tecezzi kabul etmez. Kftfî'de de böyledir.

Üç kişiden her biri, kurban için birer, koyun satın aldıklarında birisi on dirheme, diğeri yirmi dirheme, üçüncüsü de otuz dirheme alır; her birinin değeri de bedeline göre olur ve bu koyunlar karışırlar; hiç biri de kendi şahsî koyununu bilemezse; her birinin aldıkları fîat üzere aralarında anlaşma yapmaları hâlinde kurbanları caiz olur. Kurbanlı­ğın otuz dirheme alan şahıs, yirmi dirhem tasadduk eder; yirmi dirhe­me alan, on dirhem tasadduk eder; on dirheme alan birşey tasadduk eylemez.

Eğer onlardan her birisi, arkadaşına izin verir ve her hangi birisini keserlerse, hepsinin kurbanı da caiz olur. Ve hiç birine de bir şey gerek­mez. Yenâbi'de de böyledir.

On kişi ortaklaşa on koyun satın alıp, her birisi birisini keserse, hepsi de caiz olur. Etlerini aralarında tartı ile taksim ederler. Eğer tartı ile değilde gelişi güzel (kabala, götürü usûlü) taksim ederler ve onlar­dan her biri diğerinin kurbanından ayakları başı, derisi gibi bir şeyini alırlarsa, yine bu caiz olur.

Keza koyunları birbirine karışır ve birbirinin rızaları ile birer tane­sini keserlerse, bu da caiz olur. Hızânelii'l-Mürtîn'de de böyledir.

Za'ferânî'nin MM Kİtâbı'nda şöyle zikredilmiştir.

Yedi kişi, ortaklaşa yedi koyun satın alırlar ve hiç birisi de koyu­nunu ve fiatını söylemez ve onları kurban keserlerse, bu kıyâsen caiz olmaz. İstihsânen ise, caiz olur.

"Yedi kişi, yedi koyun satın alsalar.." sözünde ortaklardan herbi-rinin o koyunu alma ihtimali vardır ve koyunun birini hepsinin alma ihtimali de vardır; fakat bu, bizatihi belirli değildir.

Eğer murad ikinci ihtimal ise, rivayetlerin ittifakı ile cevaba ihti­yaç yoktur. Çünkü, onlardan her birisi, tam bir koyun kurban eylemiştir.

Eğer murad önceki ihtimâle ise, burada iki rivayet vardır: Birine göre; eğer koyun iki kişi arasında ise, ikisini de kesmişlerdir. Bazı yer­lerde bu hususta,"caiz olmaz" diye de yazılmıştır. Mutajyt'te de böyledir.

iki kişi, ortak oldukları iki koyunu, kurbanları yerine kesseler , bu durumda kurbanları caiz olur.

İki kişinin ortak oldukları iki köle böyle değildir; ortakların keffâ-retleri yerine, bu kölelerden birerini azâd etmeleri caiz olmaz.

İki kişi, ortak oldukları bir deveyi kurban kestiklerinde eğer on­lardan birisi devenin yedide birine veya yedide iki hisesine sahip =; ka­lanı da diğerinin ise, ikisinin kurbanı da caizdir.

Yarı yarıya ortak iseler, yine böyledir.

Esahh olanı da budur. Hızanetü'l-Müftîn'de de böyledir.
En doğrusunu Allahu Teâlâ bilir. [19]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..