22- SECDELER

Secdelerle ilgili meseleler, şu asıllar üzerine bina edilmiş­tir:

Yerinde eda edilen secde, niyyetsiz sahih olur.

Yerinde eda edilemeyip, geçirilen secde ise niyystsiz sahih olmaz.

Yerinde eda edilmeyen secde, kendisi ile arasında tam bir rek'-at boşluk bulunan secdedir.

Bir kimse, rek'atin veya secdenin terkinde şüpheye düş­tüğü zaman, o kimse secde ile rek'atin arasını cem'eder. Böylece, kesin bilgisi sebebi ile üzerinde bulunduğundan çıkmış olur. Bu durumda, secdeyi rek'ate takdim eder; eğer rek'ati secdemin Önüne geçirirse, o kimsenin namazı fasid olur.

Bir kimse, vacip iie bid'at arasında tereddüt ederse, ihti­yaten secdeyi yapar. Bu kimse, bidatle sünnet arasında tereddüt ederse, secdeyi terk eder.

Bir kimse, terk ettiği secdelerle, eda ettiği secdelere ba-Jcar; hangisi az ise, ona itibar eder. Çünkü, az olana itibar etmek daha kolaydır. Serahsi'nin Muhiyt'inde de böyledir.

Sabah namazım kılan bir kimse, namazın sonunda secde­nin birini yapmadığını hatırlasa, bu kimsenin secdeyi yapması, sonra teşehhüdü okuyup, selam vermesi ve sehvi için de secde et­mesi lazımdır.

Şayet, unuttuğu secdenin, birinci rek'ate ait bir secde olduğu­nu bilirse, böyle olduğuna rey'ide varsa, —bu secdeyi— kaza etmeye niyyet eder.

Şayet, bu secdenin birinci rek'ate mi, ikinci rek'ate mi ait ol­duğunu bilemez ve bu husustaki taharrisi (=araştırması) da bir netice vermezse veya ikinci rek'ate ait olduğunu bilirse, kazaya niy­ eylemez.

Bu kimse, her rek'attan birer secde olmak üzere, iki secde ter-ketmiş olduğunu hatırlasa veya bu^ iki secdeyi de ikinci rek"atta terketmiş olduğunu bilse, bu kimse iki secde yapar, teşehhüd okur ve sonra da sehivden dolayı secde eder.

Fakat, bu kimse, iki secdeyi de birinci rek'attan terk etmiş ol­duğunu bilirse, bir rek'at daha namaz kılar.

Bu kimse, terk etmiş bulunduğu bu iki secdenin hangi rek'ate ait olduğunu bilmezse, birinci rek'atin secdeleri diye niyyet eidip, iki secde yapar ve sonra bir rek'at daha namaz kılar.

îmâma ikinci secdede vetişmiş olan kimse, birinci rek'ata yeti-şememiş sayılır. Çünkü iki secde, birinci rek'ati zımmına almış olur. Bu rivayetlerden biridir. Diğer bir rivayette ise, ikinci rükû'u içine alır. Buna göre ise, o kimse birinci rek'ate yetişmiş olur.

Bir kimse, bu secdeleri hangi rek'atten terk ettiğini bilemezse, bu durumda iki secde yapar; teşehhüdü okur; selam verir ve sonra kalkıp bir rek'at daha kılar; teşehhüdü okur ve selam verir; sehvin­den dolayı da secde eder.

Bir kimse, şayet üç secde terk ettiğini hatırlarsa, bir secde edip kalkar; bir rek'at daha kılar; sonra teşehhüdü okur; yapmış bulun­duğu bu secdede kazaya niyyet etmez.

Bu kimse, dört secdeyi terk ettiğini hatırlarsa, bu durumda iki secde yapar ve bir rivayete göre, buna, önceki rükû'u da ilave eder. Diğer bir rivayete göre ise, hem ikinci rükû'u iiave eder ve hem de ikinci rek'atı kılar. Hulâsa'da da böyledir.

Akşam namazını kılmakta olan bir kimse, secdelerden bi­risini terk etmiş olsa, üzerinde olan secdeye niyyet ederek bir secde yapar. Sonra teşehhüdü okur ve selam verir. Daha sonra da sehiv secdesi yapar.

Akşam namazında iki secdeyi terketmiş olan kimse, bunların, bir rek'atin secdesi mi, yoksa iki rek'atin secdesi mi olduğunu bile­mez ve araştırması da bir netice vermezse, üzerinde bulunana ve ka­zaya kalmış olana niyyet ederek, iki secde yapar. Sonra teşehhüdü okur ve bir rek'at daha kılar. Sonra, yine teşehhüdü okuyup, selam verir ve sehiv secdelerini yapar. Bundan sonra da, teşehhüdü okuya­rak selam verip, namazını tamamlar.

Bu kimse, üç secde terk etmiş olursa, yukarıda açıkladığımız gi­bi taharride bulunur (araştırır), araştırmasından bir netice hasıl olmazsa, her secdenin arkasından müstahafckı kadar oturarak, üç secde yapar. (Şayet, oturmazsa namazı bozulur.) Sonra kalkıp bir rek'at namaz kılar ve oturup teşehhüdü okuduktan sonra selam ve­rir. Sehivden dolayı .da secde eder.

Akşam namazım kılmakta olan kimse, şayet dört şedde terk et­miş olsa ve bunları iki -rek'atte mi yoksa üç rek'atte mi terk ettiğini bilemese, her secde arasında müstahakkı kadar oturarak iki secde eder. Sonra kalkıp bir rek'at namaz kılar ve oturup teşehhüdü okuduktan sonra yine kalkarak bir rek'at daha kılar. Daha sonra oturup, teşehhüdü okur; selam verir ve sehiv secdesi yapar.

Bu kimse, beş secde terk etmiş olursa, bir secde eder ve ona bir secde daha katar. Sonra bir rek'at namaz kılar; teşehhüdü okur ve sonra da üçüncü rek'ati kılar; teşehhüdü  okur ve daha sonrada

sehiv secdesi yapar.

Şeyhü'l - İslâm Hâzerzâde: «Bu, tek secde ile kayıtladığı rek'-aita niyyet edip, o rek'atin rükû'una varana kadar olan zamandadır. Fakat, bir kimse secde ettiği halde niyyet etmez ise, namazı fasid olur.» demiştir.

Dört rek'atli namazların hükmü, iki rek'atli namazların hükmü gibidir. Bir secde, iki secde veya üç secde terk edildiği zaman, üç rek'atli namazların hükmü gibi de olur. ZâMttfyye'de de böyledir.

Bir kimse, dört secde terk eder ve bunları nasıl! terk ettiğini bilmez ise, dört defa.secde eder. Her secde arasında da farz miktarı oturur. (Şayet bunlardan birisini terk ederse, o kimsenin namazı fa­sid olur.) Sonra, bu kimse, bir rek'at kılıp oturur; teşehhüdü okur; sonra kalkıp bîr rek'at daha kılar. Oturup teşehhüdü okur; selâm verir ve sehiv secdesi yapar.

Bir kimse, beş secde terk etmiş olursa, üç secde yapar ve oturmaz. Sonra iki rek'at namaz kılar ve her rek'atte ihtiyaten otu­rur.Bir kimse, eğer altı secde terk etmiş olursa, iki secde ya­par; oturmaz. İki rek'at daha kıldıktan sonra oturur. Sonra, bir rek'at daha- kılar.

Yedi secde terk etmiş olan kimse, bîr secde yapar ve sonra üç rek'at daha kılar. Bu, secde ile kayıtlamış bulunduğu rek'ate niy yet etmiş olduğu zamandır. Eğer, nryyetsiz olarak, unutarak secde eder ve sonra hatırlarsa, iki secde yapar. Bunlardan birine, —birin­ci rek'ati katana kadar— üzerinde olan secdeye   diye niyyet eder. İkinci secde ile de, ikinci rek'ati niyyet eder. Böylece iki rek'at kıl­mış olur. Sonra üçüncü rek'ati kılıp ve teşehhüdü okur ve daha son­ra da dördüncü rek'ati kılarsa, namazı caiz olur.

Bir kimse, sekiz secdeyi de terk etmiş olsa, iki secde yapar ve kalkıp üç rek'at daha kılar.

Sabah namazını üç rek'at kılan ve ikinci rek'atte oturma mış olan veya oturduğu, halde secdeyi terk etmiş bulunan ve nasıl terk ettiğini de bilmeyen kimsenin kılmış olduğu bu namaz fesada gider.

Şayet bu kimse, iki secdeyi terk etmiş olursa, durumu hakkın­da iki kavil vardır. Bu kavilerden esahh olanı ise, o kimsenin nama­zının fesada gitmiş olduğudur. Üç secdeyi terk etmiş olan kimsenin durumu da böyledir.

Fakat, bu kimse, dört secdeyi de terk etmiş olursa, namazı fe­sada gitmez, iki secde yapıp oturur ve bir rek'at daha namaz ki-ar.

Öğle namazını beş rek'at kılıp, secdelerden birini terk et­miş olan kimsenin namazı fasada gider. Keza, bu kimse, iki, üç, dört veya beş secde terk etmiş olsa, yine namazı fesada gider.

Bu kimse, şayet altı secde terk: etmiş olsa, namazı fesada git­mez. Bu durumda, bu şahıs, öğle namazını dört rek'at olarak kılıp, secdelerin dördünü terk etmiş olan kimse gibidir. —Ki bu mevzu yukarıda geçmişti.

Bu kimse yedi secde terk etmiş olursa, yine namazı bozulmaz. Bu kimse, üç secde yapar ve iki rek'at daha namaz kılar.

Bu kimse, sekiz secdeyi de terk etmiş olursa, iki secde yapar ve üç rek'at daha kılar. Serahsî'nin Muhıyt'inde de böyledir.

Öğle namazım beş rek'at kılan bu kimse eğer dokuz secdeyi terk etmiş olursa, bir secde yapar ve bir rek'at namaz kılıp oturur. Bu oturuş sünnettir. Sonra iki rek'at daha kılar ve müstahık-ki Kadar oturur.

Bu kimse, on seode terk etmiş olsa, iki secde yapar ve sonra üç rek'at daha kılar. Sehvinden dolayı da secde eder. Zahîriyye'dc de

böyledir.

Akşam namazını dört rek'at kılmış olan kimsenin namazı fasid oJur. Bir kimsenin bu namazda; iki, üç veya dört secdeyi ter-ketmiş olması halinde, iki kavil vardır.

Şayet, bir kimse, beş secde terk etmiş olursa, namazı bozulmuş olmaz. Bu kimse, üç secde yapar ve bir rek'at kılar.
Bu kimse, altı secdeyi terk etmiş olursa, iki seode yapar ve son­ra iki rek'at daha namaz kılar. Bu hâl, akşam namazını üç rek'at kı-iıp iki secdeyi terk etmiş olan şahsın durumu gibidir. Serahsî'nin Muhıyt'inde de böyledir. [34]
[1] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/457-463.
[2] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/464.
[3] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/464-475.
[4] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/476-479.
[5] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/479-480.
[6] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/481.
[7] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/481-482.
[8] Buradaki zamandan kasıt, eserin teiif-edildiği hicri 10  asırdır.
[9] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/482-488.
[10] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/488.
[11] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/488.
[12] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/488-496.
[13] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/497-504.
[14] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/504.
[15] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/504.
[16] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/504.
[17] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/504-505.
[18] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/505-506.
[19] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/507-508.
[20] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/508.
[21] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/509-510.
[22] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/511.
[23] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/511-518.
[24] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/519-521.
[25] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/522-529.
[26] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/530-533.
[27] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/534-536.
[28] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/537-542.
[29] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/542.546.
[30] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/547-551.
[31] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/551-553.
[32] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/554-555.
[33] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/555-557.
[34] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 1/558-562.

Anasayfaya dön Kapak Sayfası
Sadakat.Net © İslami web hizmetleri


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..