2- Elleri Yıkamak

İmamlarımızın üçüne Cyanî İmâmı A'zam, İmâm Ebâ Yûsuf ve !:;Jm Muizanınmed)'e göre de dirseîdere kadar yıkamak,

eli yıkamaya dahildir ve farzdır- Muhıyt'te de böyledir.

Ei ve ayaklarda, normalden fazla olarak bulunan parmak ve sair şeylerin hepsini    yıkamak da farzdır.    Sİrâcü'l-Vehhâc'da da böyledir.

Bir kimsenin, bir onıuzunda iki kol yaratılmış bulunursa, tam ve asıl olan, kolu yıkamak farzdır. Fazla olan diğer kolun da farz mahallinin hizasında olan kısmını yıkamak farzdır; bu lıizada olmayan kısmını yıkamak ise farz değildir . Fethül-Kadîr'de de böyledir. Bil'akis bu hizada olmayan kısmın yıkanması mendüp-tur. Babrar-Raik'da böyledir.

Mâverâü'n-nehr alimlerinin fetvalarında : «Abdesf azaların­da, eğer iğne ucu kadar kuru bir yer kalsa veya   tırnağının altına kuru yahut baş çamur girip yapışmış olsa  —abdesti— caiz olmaz, Ve eğer, eline hamur veya kına buiaşsa  abdesti  caiz olun» iba­resi vardır.

Debbûsî'den sorulmuş :

Bir kimsenin eline hamur buiaşsa ve bu hamur da kurusa, o kimse de bu durumda abdest almış olsa, durumu ne olur?

Bebbûsî bu suale cevaben :

Hamur az olduğu zaman     abdesti caizdir, demiştir. Zâhi dî'de de böyledir.

Abdest azalaruıdaki tırnakların altında hamur bulunursa, suyu, bu hamurun altına ulaştırmak vaciptir. Hulâsa'da ve mu'te-ber kitapların ekserisinde de böyledir.

Şeyh tmâmü'z-Zâhid Ebû Nasri's-Safâ, Şerhinde: «Gerçekten tırnak, parmak ucunu örtecek kadar uzun olursa, bu durumda onun altına suyun ulaştırılması vacibtir, eğer tırnak kısa ise vacib de­ğildir.» demiştir. Muhıyt'te de böyledir.

Tırnaklar, parmak uçlarından dışarı çıkacak kadar uzamış olursa, bir kavle göre, o fazlalığı yıkamak vaciptir, Fetül-Kadîr'de de böyledir.

Camiü's - Sağir'de nakledildiğine göre : Ebu'l - Kâsim'dan :

—  Tırnaklarının altında kir bulunan veya   çamurla uğraşan; parmaklarına kına yakan, hurma toplayan, boya boyayan kadınların

— abdest bakımından — halleri nedir? diye soruldu. O, soruya ce­vaben :

—  Bu gibi hallerden, kolaylıkla  kaçınmaya güçleri yetmediği zaman, bunların hepsinin de abdesti caiz olur. Bunlar, durum iti­bariyle birbirlerine müsavidirler, demiştir. Fetva da bu gibilerinin

— köylü, şehirli ayırmaksızm — abdestlerinin caiz olduğu üzerine­dir. Zelııyre'de de böyledir-

Zâhidî, Câmiü's-Sağîr'den naklederek : «Tırnakları hamur olan ekmekçi de böyledir.» demiştir.

Sirâcü'l - Vehhâc'da, Veciz'den nakledildiğine göre : Boya, top­lanır ve bu da kurursa, abdeste ve gusle mani' olur.

Mecmûu'n - Nevâzil'de :
«Parmaklarında yüzük bulunan bir kimse, abdest alırken eğer yüzük bol ise, onu yemıden oynatması sünnet olur. Lâkin o yüzük dar ise, altına suyun ulaşabilmesi için yüzüğü yerinden oy­natmak farzdır.» denilmektedir. Hulâsa'da da böyledir. Bu, riva-yet-i zahiredir. Muhıyt'te de böyledir. [9]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..