2- îlâc (Girmek)

tki yoldan (fere ve dübür)  birine, zekerin haşefesi girdiği zaman, bu işi yapana (faile) de, yaptırana (mef'ûle) de gusül farz olur.

Bu durumda, inzal vaki' olması ile olmaması arasında bir fark yoktur. Bu, bizim, imamlarımızın takip ettiği yoldur. Muhıyt'te de böyledir. Sahih olan da budur. Fetâvâyl Kâdîhânda da böyledir.

Haşefesi kesik olan bir kimsenin, zekerinin geri kalan ye­rinden haşefe miktarı girdiği zaman, gusletmesi gerekir. Sirâcül -Vehhâc'da da böyledir  Hayvan, ölü ve cima' olunmayan küçük çocuğa yapılan mü-camaatta, inzâi vuku' bulmazsa, gusül gerekmez. Muhıyt'te de böy­ledir.

Kız veya dul olan bir kadına, fercinin haricinden cima yapüV sa da, meni kadının rahmine (döl yatağına) ulaşsa, o kadına gusül lazım olmaz. Çünkü bu durumda, ne haşefe girmiştir ve ne de inzâV vuku' bulmuştur.

Ancak, bu durumda kadın hamile kalmış olursa, gusletmesi ge­rekir. Çünkü hamilelik, inzalin vuku' bulmuş olduğunu gösterir. Fe-tâvâyi Kâdîhânda da böyledir.

Bir kadın, bu şekilde hamile kalmış olursa, gusletmesi ge­rektiği gibi, o mücamaatı yaptığı vakitten itibaren, kılmış olduğu namazları ıda iade eder. Mültekat'ta da böyledir.

Bir kadın : «Cinni, benimle mücamaattâ bulunuyor; ben de, kocamla yaptığım cima'nuı tadını buluyorum.» demiş olsa bile, o kadına, gusül gerekmez. Serahsî'nin Muhıyt'inde de böyledir.

On yaşındaki bir çocuk, balığa bir kadına cima etse, kadına gusletmek lazım olur; çocuğa ise, lazım olmaz.

Fakat, itiyaten ve alışması için,. o çocuğa da gusletmesi .emredilir. Nitekim, bu sebeblerle, o yaştaki çocuğa, namaz da emredilir.

Eğer, erkek, buluğa ermiş bulunur, kız da henüz bâliğa ol­mamış olursa, erkeğin gusletmesi lazım olur; kadının ise Sazım ol­maz.

Husyelerle cima yapılsa, faile de mef'ûle de gusûl gerekir. Muhıyt'te de böyledir.

Bir kimse, zekerine bir bez sararak, (ferce)    girdirmiş olsa fakat bu durumda da inzal vaki olmasa; âlimlerin bazıları: «O kim­seye gusül gerekir» demişler; bazıları ise : «...Gerekmez» demiş­lerdir.

Esahh olan : Eğer, sarılan bez ince olur da, kişi fercin sıcaklı­ğım ve tadını hissederse, gusletmesi üzerine vacib olur. Fakat, bun­ları hissetmezse, gusletmesi gerekmez.

İhtiyata uygun olan, her iki halde de, o kimsenin gusletmesi-dir.

Hünsâ-i müşküle (erkeklik ve kadınlık aletlerinin her ikisi de bulunan veya her ikisi ide bulunmayan ve erkek mi, kadın mı ol­duğu bilinmeyen kişi), zekerini, bir kadının Önüne veya arkasına girdirse, kendisinin gusletmesi gerekmez.

Hünsâ'nm ferci hakkında da, durum aynıdır.

Eğer bir erkek, hünsâ-i müşkilin fercine zekerini ihlâl etse, o erkeğin gusletmesi gerekmez.

Tabiîdir ki, bu söylediklerimizin tamamı inzal vaki' olmadığı vakittedir. Yoksa, inzal vaki' olursa, bu inzal sebebi ile, o kimsenin gusletmesi gerekir. Sirâcü'l - Vehh&c'da da böyledir.

Hayız ve nifas halleri, gusHın sebeplerindendir.
Hayız ve nifas kam, fercin haricine çıktığı vakit, kadına gus­letmesinin vacib olduğudur. Zahirîyye'de de böyledir. [60]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..