İstihâza Kanı :

îstihâza kanı, devamlı burun kanaması gibidir. Namaz kıl­maya, oruç tutmaya ve cima' etmeye ma'ni' değildir. Hfdâye'de de böyledir.

İmâm Ebû Yûsuf (R.A.) 'a göre, adetin, —basjka bir şekle— çevrilmesi, bir defada olur. Fetva da bunun üzerinedir. Kafi'de de böyledir.

Bir kadın, iki temizlik arasında adeti olmayarak, ya faz­lalıkla veya noksanlıkla veya —normalini— ileri geçmekle veya ge­ri kalmakla veyahut da her ikisi ile (yani hem ileri geçmekle, hem de geri kalmakla), istihâza kanı görür ve on günü ileri geçmezse, hakîki olsun, hükmî olsun, yeni kan günlerine intikâl eder.

Şayet, on günü ileri geçerse, bilinen on gün hayız, kalan günler­deki kan ise, isıtihâze kanıdır. Bu durumda, adet de değişmiş ol­maz.
Mesele, çok önemli olduğundan dolayı, biraz daha açıklayalım: Meselâ, bir kadmm adetine göre, hayız müddeti yedi gün olsa; bu böyle devam edip giderkşn, bu yedi gün, sekiz güne çıkar veya altı güne inerse veya o kadın, adetinden bir gün önce hayz olur ve bir gün sonra da temizlenirse (yanî, ayda 23 gün olan temiz günleri, bir gün baştan, bir gün de sonradan eksilerek 21 güne düşerse) bu ka­dının hayz müddeti, birinci hale göre 8 güne, ikinci hale göre 6 gü­ne ve üçüncü hale göre de 9 güne çevrilmiş olur.
Nifas'ta da durum aynıdır : Eğer bir kadın, kırk günü geç­memek şartiyle, adetinin dışında kan görse, (Meselâ : Âdeti 20 gün iken 15 günde kan kesÜse veya kan 25 gün devam etse, birinciye göre, adeti 15 gün; ikinciye göre de, adeti 25 gün olmuş olur) Mu-hıyt'te de böyledir.

Kırk günden fazla kan görüldüğü zaman, âdeti kaç gün ise, kadın ona döndürülür. Ebû Yûsuf (R.A.)'a göre, bunun, kan ile veya temizlikle bilinmesi müsavidir. Sirâeü'I - Vehhâc'da da böyle­dir.                                                                                        

Adeti beHi olan bir kadın, kanı devam ettiği veya hayz gün-lerinin sayısının tamam olup ölmaıdığı hususunda şüpheye düştüğü veyahut da hayz yerinde ve deveranında tereddüt ettiği zamanı araş­tırır; hangi şey üzerine kanâat getirirse, o durumda karar kılar. Fakat, bir şey hususunda kanâati ve re'yî meydana gelmezse, tayin üzere temiz veya hayızlı olduğuna hükmedilmez. Ancak, ihtiyatla hareket edilir. Bu durumdaki kadın, haylzhnm kaçındıklarından kaçınır ve her namaz için yeni abdest alır. Tebyîn'de de böyledir.

Bu durumdaki kadın, farz, vacib ve sünnet-i müekkede olan na­mazları kılar, nafileleri bırakır, kılmaz. Sahih olan kavle göre, farz ve vacib miktarı Kur'an okur. Farz namazların, son iki rek'atin'de de Kur'an okur. Sahih olan budur. Bahrü'r - Râsk'ta da böyledir.

Bu durumda olan kadın, eğer bazı haller üzerinde şüphe­ye düşer, temizlikle hayzın girmesi arasında tereddüt ederse, her vakit namazını, yeni abdestle kılar.

Ve eğer, bir kadın, temiz mi olduğu, hayızlı mı bulunduğu husu­sunda tereddüt ederse, her namaz için istihsânen gusleder; Nec-mü'd-Dîn en-Nesefi : «Gerçekten o kadın, her namaz için gusle­der.» demiştir. Sahih olan da budur. Muhıyt'te ve İmâm Serahsfriin Mebsût Şerhü'nde : «Esahh olan budur.» denilmiştir.

Kanı kesilmeyen, yani yukarıdaki gibi şüphede bulunan kadın/ ramazan ayında bir şey yemez. Ramazan ayı çıkınca da, hayızlı günlerinde tutamadığı oruçları kaza eder.
Bu durumdaki bir kadın, (yani şüphe içinde bulunan kadın) eğer, hayzınm gece başladığını bilirse, o kadının, 20 günlük orucu kaza etmesi gerekir. Şayet, hayzınm gündüz başladığını bilirse, ih­tiyaten 22 günlük orucunu kaza eder.
Ve eğer, gece mi, gündüz mü başladığını bilemezse, âlimlerimi­zin çoğuna göre, 20 günlük orcunu kaza eder. Fakîh. Bbû Cafer : «İhtiyaten 22 günlük orucunu kaza eder.) demiştir.
Bu oruçları, dilerse hemen ramazandan sonra, - dilerse daha sonra kaza eder. Bu ise, adetinin devrinin her ay bir defa olduğunu bildiği zamandır. Eğer, bunu bilmez ve hayzinm başlangıcının da gece olduğunu bilirse, ihtiyaten 25 günlük orucunu kaza eder. İster­se, bu oruçları arka arkaya, isterse ayn ayrı tutar. Şayet, hayzınuı başlamasînm gündüz vaktine rastladığım bilirse, Ramazandan he­men sonra ihtiyaten 32-günlük orucu kaza eder. Bu durumda Ra­mazana bitişik olmadan ayrı kaza ederse, 38 günlük orucu kaza eder. Hayzinm başladığı vakti bilmez ve bitişik kaza ederse 32 gün­lük oruç kaza eder. Ayrı kaza ederse, 38 günlük kaza eder. Bu, ra­mazan tam (yani 30 gün) olduğu zamandadır. Eğer, ramazan nok­san ise, işte o zaman, 37 günlük kaza etmesi gerekir. İmâm Serah-sî'nin Mebsût'unda da böyledir.

Adetli kadın, veladetten (doğumdan) sonra, kan görüp adetini unuttuğu zaman, eğer bu kan, kırk günden fazla devam et­mezse, o kadın, kırk gün sonra, tam bir temizlikle temizlenir. Kıl­madığı namazları iade etmez.
Eğer, kan kırk günden fazla devam eder veya kırk günü geç­mez; fakat, bu kırk günden sonraki temizlik (kan görmeme) süre­si, 15 günden daha az devanı ederse, kadının, durumunu araştırma­sı lâzım gelir : Eğer, kanâati ve re'yi, nifas adeti olan adet üzere olursa, bu böyle devam eder. Ve eğer, böyle bir re'y ve kanaati ol­mazsa, 40 günlük namazın tamamını kaza eder. Şayet, kan o halde devam ediyorsa, on gün bekler, sonra o 40 günlük namazı ikinci defa kaza eyler. Muhıyt'te de böyledir.

Mahreçten (fercten) düşen şeyin, tam Ijilkat olup olma­dığı kestirilemez ve kan da —akmakta— devam ederse; bu şey, eğer kadının adet günlerinin evvelinde düşmüş ise, kadın, bildiği adeti kadar, namazım :terk eder. Çünkü o, hayızlıdır veya nifashdır. Sonra, şüphe sebebi ile guslederek, nîfash veya temiz olma ihtima­linden dolayı, temizlikteki adetince namazını kılar.
Bu kadın, hayızlı geçen günlerinin kesin .sayısı kadar namazını terk eder. Çünkü, ya nifasli veya hayızlıdır. Sonra, eğer düşme vak­tinden başlıyarak, 40 gün tamamlanmışsa, gusleder ve temiz oldu­ğunu bildiği günlerin sayısınca namazını kılar. Ancak, 40 günü ta­mam lamam ışsa, temizlik günlerine dahil olan şüphesi kadarım, son­ra bu adet üzerine devam eder. Bildiği kadarını da kılar. Ve eğer, adet günlerinden sonra düşmüş ise, o kadın, düşük yaptığı vakitten itibaren temizlikteki, şüphesinden dolayı, adeti kadar namaz kiiar. Sonra, kesinlikle bildiği hayız adeti kadar, namazını terk eder.
Hasılı kelam, şüphe için hüküm-yoktur. İhtiyatlı hareket etmek icâb-eder. Fethül - Kadîr'de de böyledir. [122]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..