Mühâlaada Vekâlet

Önce beyaz kağıdın üzerine vekilin kimliği yazılır ve şöyle de­nilir: "Bunu, filan vekil eyledi ve karısı filâneyi, söylenilen şartlar üzerine bir talâk-ı bâin ile hal eylemeye kendi makamına ikâme eyledi.

Sonra, "vekilin, sahih bir vekâletle vekil olduğu" yazılır.

Sonra da, onun "hal sözü" yazılır: "Filan vekil, müvekkili adına, filanın kızı, filane isimli kadını, duhûlden sonra, bir talâk bâine ola­rak, mehrinin kalanı ve iddet müddetinin nafakası ve kadının koca­sı üzerinde olan —ayrılmadan önce ve sonra olmak şartıyla— bütün hakları karşılığında hal eyledi. Gerçekten o filâne de, onun tarafından yapılan (kocası tarafından fülan vekilin hal'ini), sahih bir ka­bulle, şifâhan kabul eyledi." der ve yazı tamam olur.

Şayet vekil, kadın tarafından olursa; önce onun "kadının ve­kili olduğu" yazılır ve şöyle denir: Filanın kızı filâne, fülan zatı, ko­casından hal edilmesi hususunda kendi yerine vekil eyledi. Kocası filan oğlu filandır.

Sonra da hal yazılır ve yukarda zikredilen "vekil, müvekkilesi-ni, —vekâleti hasebiyle— kocası filandan hal eyledi." denilerek, ya­zıya sonuna kadar devam eder.

Eğer koca, hulû sebebiyle vekilden tazminat olmak isterse; bu tazminat mehri ve iddet nafakasıdır. Şöyle ki: Kadın vekili inkâr eder; şahitler de ölü veya kaybolmuş olurlar ve kocasından mehrini ve id­det nafakasını talep ederse; o zaman, şöyle yazılır: "Kadının vekili filan, onun kocası olan filandan, kadının mehir bedeli ile nafaka be­deli olan şu kadar dirhemi almıştır ve koca .mehrinin ve nafaka idde-tinin tamamından kurtulmuştur."
En doğrusunu ancak Allah bilir. [21]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..