Ortaklığın Feshedilmesinin Tevsiki

Şirketin feshedilmesini isteyen ortak, diğer ortağına karşı şa­hitlik eder ve şöyle der: Filân ve filan inan ortağı (veya müfâveda) ortağı idiler. (Nevini söyler ve" şu sene, ortaklık üzere idiler. Filanın sermâyesi şu kadar; filanın da şu kadar idi. Bir müddet beraber çalıştılar. Sonra ikisi de ortaklığı bozmak istediler. Aralarında olan malı tamamen taksim eylediler ve herbiri ondan hissesini aldı. Son­ra, her biri hesablarını gördüler ve herbirinin hesabının doğru oldu­ğunu anladılar. Taksimleri sahih ve caiz; fesadı ve muhayyerliği de yoktur. Malın tamamı huzurda, borçla meşgul olan mal yok. Ve or­taklardan her birisi beridir; hiç birinin diğerinde bir hakkı yoktur. Bu yazıdan sonra, da'vâ da yoktur," denip, yazı sonuçlandırılır. Şayet yazı mudârabe hakkında ise, o da aynı şekildedir. Zahîriy-ye'de de böyledir.

îki kişi, müfâveda veya inan ortaklığı kurmak isterler de, bi­rinin malı olmazsa; bu husus şöyle yazılır:

Malı olmayan ortak, malı olandan, onun sermâyesi kadar borç alır ve onu nefsine hisse kılar. "İsteyerek ayrılırlar..." sözünden sonra yazılır. Sonra ikinci ortak, ikrarının geçerli olduğu halde, her yö­nüyle tasarrufa yetgili iken, ortağı olan filana "şu kadar borcu ol­duğunu bu borcun ödenmesi lâzım, vacip, hak bir borç olduğunu; sahih bir karz ile ortağına, onun malından borçlanmış bulunduğu­nu; ortağının, onu, kendisine verdiğini; kendisinin de borç olarak onu teslim alıp, nefsine hisse kıldığını" ikrar eder. bu ikrar şahin­dir. Ortağı da onu doğrulamıştır. Tarihi de zikredilir ve yazı böylece tamamlanır.

Şayet ortaklığın hayvanlar hakkında olması istenirse; bu durum şöyle yazılır:

Bir adamın sığır veya koyunları var. Onları, ortaklık için birine vermek istiyor. Hasıl olacak kâra müsavi şekilde ortak olacaklar. Bu­rada durum: Sığır veya koyun sahibi, taksim edilmeksizin ortaklık yapmak istediği zata yarısını, —belirli bir bedel ile— satar ve tama­mını ona teslim eder. Böylece, o, onları korur ve otlatır. Onlardan meydana gelen kâra da yarı yarıya ortak olurlar.

Bu isteğin yerine gelmesi için, hayvanı olmayanın ikrarı yazılır ve şöyle denir: Filan oğlu filan, ikrarı caiz iken, isteyerek, elinde şu şu kadar sığır, şu şu kadar koyun bulunduğunu (koyunları tamamı­nı zikrederek)" ikrar eder. Koyunları söyledikten sonra, "bunların tamamı, ikisinin elinde idi." denir. Ve yarısı mülk, yarısı da sahibi tarafından emânet" olarak yazılır: Onun yarısı filanındır, (ya'ni sa­hibinindir.) Ve **Yüce Allah'ın vereceği rızık, muttasıl olan fazlalık olan ve munfasıl olan fazlalıkdan yarı yarıya olmak üzere, ortak ol­dular." diye yazılır.
Keza, filan, ikrarının caiz olduğu sırada, isteyerek," zimmetin­de hayvan sahibine şu kadar, lâzım, hak, vacip ve sahih sebeble borç olduğunu; bunun da, o hayvanların yansının bedeli olduğunu; on­dan müşaen (= taksim olmaksızın) satın aldığını; şer'i şeni iktiza-sınca onu teslim aldığını; alışının sahih olduğunu diğerini" de onu doğruladığını; bununda hitap olduğunu" söyler ve bu y oöylece tamam olur. Muhıyt'te de böyledir. [138]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..