Bir Kadın İle Vârisler Arasındaki Sulhun Kaydedilmesi

Bilinen şahitler, şöyle şehâdette bulundular: Filan oğlu filan, bu kadının kocası idi. Bu kadın, filan oğlu filanın kızı filânedir. Ve, sahih nikâhla, kocasının nikahlısıdır. Bu kadının kocası öldü. Geri­de tereke bıraktı; vârisler de bıraktı. Bunlar bir karısı ile oğullarıdır. (Oğullarının adı. ve adedi de zikredilir.) Tereke olarak, onların eline hudutları şu olan bir arazi ile hududu şu olan evi ve hudutları şunlar olan dükkanları ve isimlen şunlar olan köleler ile adedi, cinsi, sıfatı ve kıymeti beyan edilen şu elbiseleri ve hayvanlardan, atlardan, ka­tırlardan, eşeklerden, sıfatları ve adetleri bildirilen şunları bıraktı. Kadın, bundan sonra, bakiyye kalan mehrini iddia eder; onlar da, bunu ikrar ve inkâr etmezlerse; sulh, onlar için hayırlı olur. Ve ka­dının bütün haklarına karşı caiz' ve nafiz bir sulh ile anlaşma yapar­lar. Bu durumda, bu sulhte bir şart yoktur; fesad da yokdur; mu­hayyerlik de yoktur. Kadın, sulh bedelinin tamamını almıştır. Di­ğerleri de onu tamamen vermişlerdir.

Verilenin tamamı hudutlarıyla, vasıflarıyla, adetleriyle yazılır.

Bu sulh sebebiyle, bağlar, bahçeler, ağaçlar, meyveler ve bütün gelirleri onların olur. Kadının artık onlarda bir hakkı kalmadığı gibi bir talebi ve da'vâsı da kalmaz.

Her hangi bir sebeble, bundan önce yaptığı bütün da'vâ bâtıl olmuştur ve bundan sonraki beyyineler yalandır; iftiradır.
Bundan sonra istenecek olan yemin zulümdür düşmanlıkdır. Bu sulhu cümlesi yüzyüze, aynı Mecliste kabul etmişler ve iste­yerek birbirlerinden ayrılmışlardır. Zehıyre'de de böyledir. [176]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..