Hayvanların tamamını biaynihî tanıdıktan, sıfatlarını, kıymet­lerini bildikten sonra, aralarında kendi rızalarıyla taksim ederler. On­lara bakarlar ve görürler. Ve onlara karşı, bilgileri, vukufları olur. Mîras tamamen borçdan vasiyetten hâli bulunur ve aralarında taksim ederler: Onlardan filâna, hisse olarak şu kadar dirhem kıy­metinde belirli kısraklar düşer. Filanın hissesine de, şu kadar dirhem kıymetinde atlar isabet eder. Böylece develeri de, sığırları da, kapla­rı da aralarında kendi rızalarıyla taksim ederler. Sonra da araların­da kur'a çekerler. Kime ne isabet ederse, o, onu alır. Filana şu; fila­na şu... Ve her biri, kendisine isabet edeni alır ve her biri aldığını ikrar ederek "birinin, diğerinde hiç bir hakkının kalmadığını ve bu terekede borç bulunmadığını" söyler. Bundan sonra, ne zaman bu hususda iddia olursa, işte o bâtıl ve merduttur. Ve birbirlerinden ay­rılarak şahit edenirler. Bu yazı da böylece tamam olur.
Buna, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.), ve İmâm Muhammed (R.A.) muhaliftir. Çünkü muhtelif sınıflarda olan tere­kede kur'a ile taksim sahih değildir. Bu, satış gibidir. Halbuki kur'a ile satış, taş atma gibidir; yâni sahih değildir. Bu hususda hüküm, hâkime havale edilir. Zehiyre'de de böyiedir. [201]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..