İkrar Edilen Akarın Hududununda Yazılması

Bir akarın başkasına ait olduğunu ikrar eden şahıs, onun hu­dudunu da yazdırabilir: Şöyle ki:

Bu akarın hakkı ve mülkiyeti filanındır. İkrar eden şahsın elin­de ariyet olarak bulunuyor. Kendisi için ikrar da bulunulan şahıs, o yere, en haklı olan insandır. Mülk ve tasarruf hakkı onundur. İk­rar edenin, onda bir hakkı yoktur. Kendisi adına ikrar olunan şahıs da, bunu böylece doğrulamış ve bu yüz yüze, şifahî olarak yapılmıştır.

Bu veçhe göre, ikrar başka bir hududa olursa yine böyledir. .

Şayet bir evi veya bir araziyi ikrar eder ve onu açıklamayı da murad ederse; şöyle yazılır:

Bu yerin tamamı ve bu ev filanındır. Ve ona teslimi vacip ve lâzımdır. İkrar eden şahıs, onu filana bütün hudut ve haklarıyla ve­rip teslim etmek için tanıttı. Onun sahih bir teslimle, müdafaasız ve münâzaasız teslim edilmesi vaciptir.

Şayet teslim etmezse, o takdirde tam kıymetini öder. Onun kıy­meti hususunda îkrar edicinin sözü geçerlidir. Kıymetini nasıl beyan ederse, onu teslim etmesi gerekir. "Tamamının kıymeti şu şu kadar­dır." der.

İhtiyat ve en doğru olanı da budur.

Şayet ev elinde değil ise, onu yazmayı isteyince onun, o evi tes-iim etmesi veya kıymetini ödemesi gerekir.

Eğer teslimden âciz olursa, o takdirde "ev elinde" diye yazmaz.

Şayet tazminatta bulunmuşsa, yazının sonuna: "Filan, filan, fi­lan için, şu hudutlu yerin tamamını tazmin eylemiştir ve ona teslim etmekle veya kıymetin vermekle tamamından halâs olmuştur. Ve ta­mamını filan filana sahih bir tazmin ile tazmin eylemiş, filan da bu ikrar ve tazminatı tamamen kabul eylemişdir.

Fakat insanların tamamına ödetmeyi murad ederse, bu hususta Tahâvi, İsa bin Ebân'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Elimizde olan akarla ibtilâ olunduk. Eğer ikrar eder ve "o bir adamın" der­sek; o bizden tazminat talebinde bulunur.

Muhammed bin Hasan şöyle buyurmuştur;

Şayet ona icabet eder ve talebini tazmin ederseniz, bu tazminat bâtıl olur.

Hassaf, bu tazminatı bütün insanlardan caiz görmüş ve onu ya­zının sonuna "bütün insanlar tarafından" diye yazmıştır. Şayet ev, onun elinde bir vedia (= emânet) ise, şöyle yazılır: "İşte bu, kendisi için ikrar edilen şahıs tarafından, bunun elinde emânettir. Ona tes­lim eylemiştir. Ne zaman isterse, onun vermekten imtina hakkı yoktur.

Eğer akarı, büyük yaştaki bir çocuğu için ikrar ederse; bunu da yabancı için yazdığı gibi yazar.
Şayet çocuk küçük, ise, "mülk çocuğundur. O da filan oğlu fi-.landır; şu yaştadır. Mülk onun hakkıdır. İkrar eden şahsın elinde, bu mülk babalık velayetiyle, onun buluğ zamanına ve rüşde erene kadar muhafaza etmesi için bulunuyor. Bu husus da yüz yüze tasdik edilmiştir. Onu, tasdik hakkı olan tasdik eylemiştir." [253]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..