İslâm askerleri, ganîmet alsalar, fakat, bunları iyi muhafaza etmeseler; sonra da, düşmanlar galebe çalıp, o malları geri alsalar; bilâ­hare, yeni bir islâm ordusu gelir ve bu ganîmetleri tekrar alırlarsa; bu ganimetler, ikinci defa alan askerlere ait olur; ilk alanlara ait olmaz.

Ancak, bu durum, ganîmet, islâm yurduna çıkarıldıktan sonra meydana gelmişse; bu durumda, ikinci askerlerin, bu ganîmet mallarını, birinci askerlere vermeleri îcâbeder.

İmâm, ganimeti taksim eder; beşte dördünü askere verdikten sonra, kalan beşte bir helak olursa; askerlerin elinde bulunan mallar, selâmette kalırlar.

Keza, imâm, bu beşte biri, ehline verir; diğer beşte dört ise, sahi­binin elinde helak olursa; bu beşte bir de selâmettedir.
İmâm, —taksimden önce— ganîmetlerden bir kısmını, askerlerden bazılarına emânet etse ve ne yapacaklarını da —tâ ölene kadar— açıklamasa; bu askerlerin tazmini gerekmez. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir. [57]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..