İkinci Mesele:

Zikri geçen üç mertebenin de tamamlayıcı unsurları (mü-kem milât) bulunmaktadır. Öyle ki, bu tamamlayıcı unsurlar bulun-ınıiHalar, zarurî, hâcî ya da tahsînî olan asıllarında gözetilen asli hik-motler ihlâle uğrayıp ortadan kalkmış olmazlar.
Aslı zarurî olan tamamlayıcı unsurlara misal olarak, kısasta ta­rafların her yönden birbirlerine eşit olmaları hükmünü verebiliriz, Çünkü böyle bir hüküm için zaruret bulunmamakta, aşırı bir ihtiyaç da gözükmemektedir. Bununla birlikte (kısas hükmünün hikmetini) tamamlayıcı bir unsur olmaktadır.[14] Keza nafaka, ücret ve kirazda
emsalleri göz önüne alarak takdirlerde bulunmak,[15] yabancı kadına bakmayı,[16]sarhoş edici şeyden az bir miktar içmeyi ve ribâyı[17] yasak­lamak, helal ya da haramlığı şüpheli konularda takva gereği davran­mak ve onlardan kaçınmak; farz namazları cemâatle kılmak, sünnet­leri ikâme etmek, cuma namazı kılmak gibi dînî şeâirden (semboller, alâmetler) olan şeyleri ortaya koymak, eğer zarûriyyâttan olduklarını söyleyecek olursak satış akdinde rehin ya da kefil istemek veya şâhid tutmak gibi hükümleri zarûriyyât bahsinde tamamlayıcı unsurlara misal verebiliriz.

Hâciyyât konusunda tamamlayıcı unsurlara (mükemmilât) ge­lince, küçük kızın evlendirilmesi durumunda denklik ve mehr-i misil (emsal mehir) aranmasını buna örnek gösterebiliriz. Çünkü bunlara nikâhın aslına duyulan oranda ihtiyaç duyulmaz. Satış akdinin zarûriyyâttan değil de hâciyyâttan olduğunu söylememiz durumunda ise, kefil ya da rehin istemek veya akde şâhid tutmak gibi hususlar hâciyyâtm tamamlayıcı unsurlarından olacaktır. Keza namazın kısal­tılmasını meşru kılan yolculuk esnasında (öğle ve ikindi ya da akşam ve yatsı) namazlarının cem yoluyla kılınması, şuurunu kaybedeceği endişesinde bulunan hastanın namazını cem ederek kılması hâcîy-yâtın tamamlayıcı unsurlarından olmaktadır. Bu ve benzeri hüküm­lere tamamlayıcı unsurlar (mükemmilât) diyoruz; çünkü eğer bunlar meşru kılınmış olmasaydı hâciyyâttan gözetilen genişlik, kolaylık ve hafifletme aslî amacı ihlale uğramış ve ortadan kalkmış olmayacaktı.

Tahsînî konularda olan tamamlayıcı unsurlara gelince, bunlara örnek olarak da tuvalet âdabı, taharetlerde müstehap olan hususlar, vâcib olmasa bile başlanmış bulunan amellerin tamamlanmaya çalı­şılması, helal kazançtan infakta bulunulması, kurban ve akîka konu­sunda kurbanlık için iyi hayvanın, azâd için değerli olan kölenin seçil­mesi ve benzeri hususları verebiliriz.
Bu meselenin örneklerinden şöyle bir netice ortaya çıkmaktadır: Hâciyyât zarûriyyât için tamamlayıcı unsur mâhiyeti arzet-mektedir. Keza tahsîniyyât da hâciyyât için tekmile durumun­dadır. Çünkü zarûriyyât bütün maslahatların asıl va esasını teşkil et­mektedir. Nitekim bu konunun tafsilatı —inşallah— ileride gelecek­tir. [18]


Eser: El-Muvafakat

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

El-Muvafakat

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..