Macarlar Eski tarihlerimizde Macarlar, Engürüs adıyla ya­zılıdır. Bunların asıllarının Türklerin asılları ile münasebetleri vardır. Avrupada şimdi bulundukları yerlere Volga ve CJral nehirleri taraflarından gelmişlerdir. Esasen Asya kavimierin-dendir. İnsanlığın Turan denilen zümresinin, Finova şubesin-dendirler. Rusyanın kuzey taraflarında bulunan Lapon'lar, Finlandiyalılar ve eski Bulgarlarla lisan ve cinsiyetçe yakın­lık ve benzerlikleri çoktur. Macarlar çok eski zamanlarda Cln-gar veya Hungar ismiyle üral dağlarının güneyinde otururlar­dı. Onlarda tıpkı Türkler gibi, Hızr denilen bir kavmin tasallu-tuyla vatanlarını terk ederek Avrupaya doğru gelmişler ve Karpat dağlarını geçerek şimdiki Macaristan sahrasına yerle­şip, orasını ikinci vatan olarak seçmişlerdir. Macarlarda vak­tiyle aşiret halinde yaşamışlardır. Avrupada yerleştikten son­ra Hristiyanlığı kabul ederek, lâtin lisanı üzere okuyup yaz­mışlardı. Lisanlarında islavca ve latinceden başka. Almanca ve uzun zaman Osmanlı hükümranlığı altında kaldıklarından, Türkçeden de bir çok kelimeler almışlardır.
Hicri 840/M.1436 senesinde Vilakoğlunun kızı prenses Mari'ya'yı alarak evlenen düğününe Edirne'ye gelmeyen ve Semendire muhafazasını oğlu Jorj'a bırakarak Macar kralının yanına kaçtı.

Şimdiki Padişah huzur-u hümayunda Drakuiayı sorguya çekerek neticesinde Gelibolu'da hapsetme kararına vardı. Tekrar Sırbistan üzerine yürüyerek, Osmanlı inşaatından ola­rak Semendire zapt ve Belgrad muhasara ediidiysede netice elde olunamadı. Bosna kralı ödediği vergiye zam yaptı. Ra-kuza ve Venedik elçileri gelip, tebrikler sundular.
Bu sırada Macar kralı ve Almanya imparatoru Sigismund öldü. Yerine Vladislas adında onaltı yaşında bir genç kral ol­du. Belgrad muhasarasından sonra Mezid Bey kumandasın­da olarak Macaristanın Erdel dediğimiz Transiîvanya eyaleti­ne dalan ordumuz; Zeni İmre yakınlarında bir Macar ordusu­nu bozduktan sonra, Hermanştad muhasarası için durduki; meşhur Jan Hünyad bu muhasaraya imdad için gelerek Me­zid beyi bozdu. Oğlu ile Mezid Beyi esir alıp öldürdü. Bunun üzerine Macarlar ilerlediler. Sultan 2. Murad Kula Şahin Ma­carlar; Aîmus namındaki hânlarının maiyetinde olarak, şim­diki Macaristana girmişlerdir. Almus'un oğlu Arpad; Alman­ya imparatoru ile anlaşarak Macaristanda kalmış ve kendisi­ne CJngaruya Dukası unvanını verdirmiştir. Hristiyanhğı bun­dan on asır evvel kabul eden İstefan adlı Düka'dır. Miladi 1000 tarihinde Papa, İstefan'a Macar kralı unvanını verip, bir de taç hediye etmiştir.
Arpad sülalesi miladi sene 1301 de yıkılmış, Macarlar bundan sonra krallarını seçerek tayin usulünü kararlaştırmış­lardır. Bunlardan Sigismund'u pek güzel tanırız.
Miladi 1570 senesinde şimdiki Avusturya imparatorunun mensup bulunduğu Habsburg hanedanını kral tanımıştır. An­cak, 1848 de ihtilal yapmışlardı. Rusya'nın yardımıyla, Avusturyalılar galip geldiler. 1868 de şimdiki imparator Avusturya ve Macaristan devletini kurup, Avusturya impara­torluğu ve Macaristan krallığını meydana getirdi. 1848 ihtila­linde Macar kumandan ve asilzadelerinden pek çok kimse Osmanlılara iltica etmişti. Merhum Serdar-ı Ekrem Ömer Pa­şa, Müşir Mehmed Ali paşa, Mahmud paşa, Mirliva Osman Paşa, bunlar arasındaydı. Zamanımızda da yeni Osmanlılar ile Macarlar arasında büyük bir dostluk meydana gelmiştir. Bir asıldan çıktığımız için, Macar kardeşlerimiz deyimi biz de dahi pek büyük hisler uyandırır. Şimdiki Macarlar sanayide, ilimde, ileri gitmektedirler. Bu gün başşehirleri olan Peşte, Avrupanın ortasında inci gibi duran bir şehirdir, ticaret ve zi­raat bakımından günden güne ileri gitmektedirler.


Eser: Büyük Osmanlı Tarihi

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Büyük Osmanlı Tarihi

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..