Açıklama

Haberde anlatılan hadiseyi Temimu'd-Dari haber vermiş, Hz. Peygamber de reddetmemiştir. Böyle olunca, hadis Hz. Peygamberin verdiği haber hükmünü almış olur.

Bu haberde Temimu'd-Dari'nin karşılaştığı Cessase bir kadındır. Bun­dan sonra gelecek olan hadiste ise Cessase'nin bir Dabbe (hayvan) oldu­ğu görülmektedir. Bu çelişki üç şekilde izale edilmektedi:
1- Dabbe, yeryüzünde yürüyen canlı demektir. Kelimenin taşıdığı bu genel manaya göre  kadına da dabbe demek mümkündür. O zaman iki varlık da aynı olur.
2- Deccal'in iki tane cessasesi vardır. Birisi hayvan birisi de kadındır.

Temimu'd-Darî her iki Cessase ile de karşılaşmıştır.
3- Cessase bir şeytandır, değişik kılıklara girebilir. Temimu'd-Dari onunla bir seferinde kadın kılığında iken, bir seferinde de hayvan kılığın­da iken karşılaşmıştır.

Haberde zincirlerle bağlı olan Deccal'in "Ümmilerin peygamberi çıktı mı?" diye sorduğu bildirilmektedir. Ümrnî; okuma yazma bilmeyen de­mektir. Araplar o zaman genelde okuma yazma bilmedikleri için, Bz. .Peygamber (s.a)'e "Ümmilerin peygamberi"' denilmiştir.

Hadisten, Deccarin daha Hz. Peygamber devrinde yaraniınış olduğu ve insan içine çıkacağı günü beklediği anlaşılmaktadır.

Bu hadisin isnadın da Osman b. Abdurrahman el-Kureşî vardır. Onu sıka kabul edenler olduğu gibi hakkmda tenkitli ifadeler kullananlar da ol­muştur, îbn Hıbban el-Büstî; "Bence onun rivayeti ile ihticac caiz değil­dir" demiştir.
Bu hadisi Müslim, değişik tanklarla tahric etmiştir. Onun tahriclerinde Osman b. Abdurrahman yoktur.[99]
4326... Falıma b. Kays (r.anha) şöyle demiştir: Rasululîah'ın müezzi­ninin "Namaz toplayıcıdır" diye seslendiğini duydum ve çıktım. Rasû-lullah (s.a) ile birlikte.namazı kıldım. Rasûluliah (s.a) namazını bitirince gülümseyerek minbere oturdu. "Herkes yerinde kalsın" dedi. Sonra:

“Sizi niçin topladım biliyormusunuz?" dedi.

Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dediler.

Şöyle buyurdu:

Ben sizi bir korku ve rağbet (bir şeyden korkutmak veya hoşlana­cağınız bir şey söylemek) için toplam adım, şu haber için topladım:

Temimu'd-Dari bristiyan bir adamdı (Bize) gcîip bi'at etti ve müs-lüman oldu. Bana, Deccal konusunda size anlattığım şeylere uyan şeylerden bahsetti. Anlattığına göre; o, Lahm ve Cüzam kabilelerin­den otuz kişi ile birlikte bir deniz gemisine (büyük bir gemiye) binmiş. Dalga onlarla denizde bir ay oynamış ve güneşin battığı yerdeki bir adaya yanaşmışlar. Geminin kayıklarına binip adaya girmişler. On­ları çok kıllı bir hayvan karşılamış.

Vah sana! sen kimsin? demişler,

Ben Cessfâse'yim, şu manastırdaki adama gidin, çünkü o sizin ha­berinize müştakdır, demiş.
Temim dedi ki: Bize adamın adını söyleyince onun şeytan olmasın­dan korktuk ve koşarak gittik. Manastıra girince bir de ne görelim, o zamana kadar hiç görmediğimiz iri cüsseli, elleri boynuna sıkı sıkıya bağlanmış bir adam.." Ravi hadisi zikretti;[100]

Deccal onlara; Beysan hurmalığını, Zûar pınarını ve Ümtrrî nebiyi sor­du (sonra) "Şüphesiz ben Mesih Deccal'im, benim çıkmama yakında izin verilecektir" dedi.

Rasûlullah (s.a) şöyle buyurdu;

"O Deccal Şam denizinden - veya Yemen denizinden, - hayır ak­sine doğu tarafından evet doğu tarafından çıkacaktır." dedi. Rasûlul­lah (bunu söylerken) doğu tarafına işaret etti.

Fatıma binti Kays: "Bunu Rasûlullah'tan ezberledim" dedi.
Ravi hadisi şevketti.[101]


Eser: Ebu Davud

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Ebu Davud

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..