Bazı Hükümler

Evlenen bir kimse karısıyla birleşmeden önce onun mehrını  teslim  etmelidir.Çünkü  mehır  kadının kocasına ısınmasına ve ona karşı sevgisinin artmasına ve kadının rahatlamasına vesile olur. İleride bu mevzuya tekrar değineceğiz inşallah. Hz. Fatıma ile ilgili hadis-i şeriflerden bazıları şu mealdedir;
Enes (r.a.)'den rivayet olunmuştur: Dedi ki: "(ben) bir gün Peygam­ber (s.a.)'in yanında bulunuyordum. Birden bire kendisine vahiy geliverdi. Vahiy geldikten sonra bana hitaben "Allah bana Fatıma'y' Ali'ye verme­mi emr etti." Binaenaleyh git bana Ebu Bekir ile Ömer'i çağır" dedi. Ve onlarla birlikte muhacirlerden bazı kimselerin isimlerini de söyliyerek onları da çağırmamı istedi. Bir o kadar da Ensar'm isimlerini verdi. Niha­yet benim çağırmam üzerine da'vetliler gelip mecliste yerlerini aldılar. Fa­kat ortalıkta Ali yoktu. Peygamber (s.a.) topluluğa hitaben şöyle bir ko­nuşma yaptı: "Hamd olsun Allaha ki verdiği ni'metlerle övülen o, kuvvet ve kudretinden dolayı ibâdet edilen, emrine itaat edilen, azabından ve sat-vetinden korkulan o'dur. Yerde ve gökte hükmünü yürüten o, kudretiyle halkı yaratan dinin hükümleriyle onları mümtaz kılan, diniyle azizleştiren ve Peygamberi Muhammed'le onlara ikramda bulunan odur. Yüce Allah karşılıklı hısımlıkla nesebleri birbirine katmayı emr ve farz kılmış ve şöyle buyurmuştur. "Ve o, sudan bir insan yarattı da onu neseb ve sıhr kıl­dı."[556] (sonra Resül-i Ekrem hutbesine şöyle devam etti) Allah'ın emri kazasında tecelli eder. Kazası da kaderinde tecelli eder. Her kaza için bir kader ve her kader için de tayin edilmiş bir vakit vardır. Bütün bu vakitler ise, bir kitabta yazılıdır. Nitekim Allah teâlâ şöyle buyurmuştur. "Allah dilediğini siler (dilediğini) bırakır. Bütün kitablann anası onun yanında­dır."[557] Allah teâlâ bana Fatıma'yı Ali ile evlendirmemi emretti. Siz de şahid olunuz. Eğer Ali razı olursa, dörtyüz miskal gümüşle 1( atıma yi ken­disine nikahlıyorum." (Bu hutbeden sonra) Hz. Peygamber bir tabak hur­ma istedi ve "bunları alınız" buyurdu. Biz de hurmaları aldık, Hz. Ali de içeri girdi. Hz. Peygamber kendisini tebessümle karşıladı ve ona hitaben;
"Aziz ve Celil olan Allah bana Fatıma'yı dörtyüz miskal gümüş mik­tarında bir mehirle sana vermemi emretti. Sende buna razı mısın?" dedi. Hz. Ali de "Buna elbette razıyım yâ Rasûlallah" dedi. Hz. Peygamber de "Allah işlerinizi düzene koysun, sizden nice hayırlı evlad-u iyal dünya­ya getirsin." diye dua etti.[558]
Hz. Ali mecliste bulunmadığı halde nikâhının kıyılmış olmasını yadır­gamamak lazımdır. Çünkü orada kendisini temsil eden bir vekilin hazır bulunmuş olması mümkündür. Ayrıca hutbeye başlamadan önce mecliste olmadığı halde biraz sonra meclise geldiği ve nikahın ondan sonra kıyıldı­ğı da düşünülebilir.[559]
2126. ...Peygamber (s.a.)'in ashabından bir kişiden (nakledildi­ğine göre), Ali (r.a.) Rasûlullah (s.a.)'in kızı Fâtıma (r.anha) ile ev­lenince, onunla gerdeğe girmek istemiş de Hz. Fatıma'ya (mehir ola­rak) bir şey(ler) verinceye kadar Rasûlullah (s.a.), Hz. Ali'yi (bun­dan) men etmiştir. Bunun üzerine (Hz. Ali);

Ey Allah'ın Rasûl-ü (verebileceğim) bir şeyim yok dedi.

Peygamber (s.a.)'de Ali'ye;
"O'na zırhını ver!” dedi. Bunun üzerine Ali ona zırhını verdi. Sonra onunla zifafa girdi.[560]


Eser: Ebu Davud

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Ebu Davud

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..