Açıklama

Nûbiye, Sudan'da geniş bir yerdir. Bilâl-i Habeşî (r.a) de buralı idi.

Yukarıdaki metinden anlaşıldığına göre; Şerîd annesinin vasiyetini ye­rine getirmek için mü'min bir köle azad etmek istediğinde, elindeki cariye­nin yeterli olup olmadığında tereddüt etmiş ve meseleyi Hz. Peygamber (s.a)'e intikal ettirmiştir. Hz. Peygamber (s.a) cariyeye; "Allah nerede? Ben kimim?" gibi sorular sorarak, cariyenin müslümanhğına hükmetmiştir. Ancak bu bö­lüm hadiste anılmamış, sadece "yukarıdaki hadisin benzen..." diye işaretle yetinilmiştir.

Nesâî'deki rivayette, bu kısım da metne alınmıştır. Fakat birazcık fark­lıdır. Oradaki rivayete göre Hz. Peygamber (s.a) cariyeye; "Rabbin kim?*' diye sormuş cariye, "Allah" karşılığını vermiş, daha sonra "Ben kimim?" demiş, bu sefer de "Sen Allah'ın elçisisin'' cevabını almıştır. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a): "Onu azad et, o mü-'mindir" buyurmuştur.

Ebû Dâvûd, bu hadisi Halid b. Abdullah'ın Şerîd'i hiç anmadan mür­sel olarak da rivayet ettiğini söyler, Bezlü'I-Mechûd sahibi; "Halid'in bu ha­disini ben yanımda olan kitaplarda bulamadım" demektedir.
Bu hadis de keffaretlerde azad edilecek kölenin mü'min olması gerekti­ğini isbat için bu baba alınmıştır. Fakat hadisin böyle bir delâleti açık ve ke­sin değildir. Çünkü Şerîd'in, elindeki cariyenin azad için yeterli olup olma­dığını araştırması, mutlak olarak azad edilecek kölenin müslüman olması ge­rektiğinden dolayı değil de annesinin vasiyetine tam uymak için olabilir. Çünkü annesi kendisine, mü'min bir köle azad etmesini vasiyet etmiş, o da meseleyi Hz. Peygamber'e bildirirken aynı ifadeyi kullanmıştır.[147]


Eser: Ebu Davud

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Ebu Davud

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..