Açıklama
Bu hadisi Süveyd b. Gâfele'den rivayet eden Meysere (Ebû Salih) şübhe etmiştir: "Acaba Süveyd: "Zekat memuruyla gittim"mi dedi, yoksa "zekât memuruyla giden biri"mi dedi." Ancak diğer rivayetlerden de anlaşıldığına göre birinci ihtimâl daha kuvet-lidir. Yani zekât memuruyla giden kişi Süveyd'in kendisidir.
cümlesindeki "and" kelimesi, mektup manasında kullanılmıştır. Nitekim bundan sonraki hadis de bunu te'yid etmektedir.
sözü üç türlü yorumlanmıştır:
Birinci yoruma göre ondan maksat "süt emen hayvan"dır. Buna göre cümlenin mânâsı şudur: "Süt emen yavru hayvan alma" Peygamber (s.a.) onu yavru hayvanları almaktan nehyetmiştir. Zira fakirlerin hakkı, yavru olanında değil, orta halli olanındadır.
İkinci yoruma göre ise, ondan murad, "süt emziren hayvan"dır. Bu yoruma göre muzaf, hazfedilmiştir. Takdiri şöyledir: Bundan da asıl maksat, sütlü hayvandır. Buna göre cümlenin mânâsı şöyledir: "Sütlü hayvan alma" Çünkü sütlü hayvanlar malların iyisi sayılırdı. Her iki yoruma göre de harf-i cerri'zaiddir.
Üçüncü yoruma göre: cümlesinden murad, hayvanların yavruları için zekât alma. Yani hayvanların yavrularını nisaba katma. Bu yoruma göre bu hadis, Ebû Hanife ile Muhammed'e müstakil olan deve, davar ve sığır yavrularında zekâtın vâcib olmadığına hüccet olmaktadır.
Âlimler, deve yavruları, buzağılar ve kuzularda zekâtın vâcib olup olmadığı hususunda ihtilaf etmişledir.
Sevrî, Şa'bî, Dâvûd, Ebû Süleyman, Muhammed ve Ebû Hanife'ye göre zikredilen yavrulara zekât vâcib değildir. Aslında bu konuda Ebû Hanife'den üç kavil rivayet edilmiştir:
İlk içtihadına göre: Bu hayvanlarda -yaşlılarında olduğu gibi- bir koyun vâcibtir. Ebû Sevr, Mâlik ve Züfer bu görüştedirler.
İkinci içtihadına göre bu yavrulardan bir tanesini vermek vâcibtir. İshâk, Yâkûb, Evzaî, Ebû Yûsuf ve kavl-i cedidinde Şafiî, bu görüştedirler. Üçüncü içtihadına göre: Bu yavrularda zekât vâcib değildir. Bu onun son görüşüdür. İmam Muhammed'in de görüşü budur.
Bu ictihadlar Hidâye şerhi İnâye'de şöyle anlatılmaktadır: "Tahâvî, Ebu Hanife'nin bu ictihadlannı şöyle nakleder: Ebû Yusuf'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bir gün Ebû Hanife'nin huzuruna girdim ve O'na:
Kırk kuzusu olan kişi hakkınâa nedersin? diye sordum O'da:
Yaşını doldurmuş bir koyun verir, diye cevap verdi. Ben:
Çok kere bir koyun, kuzuların çoğu veya tümünün değerine eşittir
diyerek, O'nun ne diyeceğini bekledim. O'da bir süre düşündükten sonra:
Hayır, bir koyun değil de kuzulardan birini verecektir, dedi. O zaman ben:
Kuzu zekât olarak verilir mi? diye sordum. Yine biraz düşündükten sonra:
Hayır verilmez. O halde onlarda zekât vâcib değildir, diyerek son görüşünü beyân etti."
Âlimler, bir mecliste bir mesele hakkında üç değişik görüş beyânında bulunan Ebu Hanife'nin bu ictihad değişikliğim O'nun menkıbelerinden
saymıştır.
Hanefî mezhebinde muteber olan kavi, aynı zamanda İmam Muhammed'in de görüşü olan bu son görüştür.
Hanefîlerin fıkıh kitaplarından Hidâye ve Şerhlerinde Ebû Hanîfe'den rivayet edilen bu üç görüşün aynı zamanda tevcihi de yapılmıştır. Daha fazla malumat edinmek isteyen mezkûr kitaplara müracaat etsin. Ancak şunu da belirtelim ki, Hanefî fıkıh kitaplarının çoğunda bu ihtilâfların, bu üç nevi hayvan yavrularının müstakil olmaları hâline mahsûs olduğu bildirilmiştir. Şöyle denilmektedir: "Hanefî mezhebinin imamları arasında deve yavruları, buzağılar ve kuzuların zekâtı hakkındaki ihtilâf, bu yavruların arasında büyüklerinin bulunmaması hâline mahsustur. Eğer bulunursa, meselâ otuz dokuz kuzunun arasında bir koyun bulunursa, o zaman hepsinde zekât vâcib olur. Bu bir koyuna tebean otuz dokuzu zekâta tâbi olur. Zekât olarak da o tek koyun verilir."
Âlimler arasında ihtilaflı olan bu meselenin iki tasavvuru yapılmıştır:
1. Bir kimse yirmi beş deve yavrusu (ya da otuz buzağı yahut da kırk kuzu) satın alsa (ya da bunlar ona hibe edilse) bunların zekât senesi onlara mâlik olduğu günden itibaren mi başlar, yoksa zekâtları verilecek bir çağa varmalarından itibaren mi başlar?
Ebû Hanîfe ile Muhammed'e göre bunların zekât senesi büyüyüp yavruluk çağını geçirdikten sonra yani zekâtları verilecek çağa vardıkları andan itibaren başlar. Diğer âlimlere göre ise, zekât seneleri onlara mâlik olduğu andan itibaren başlar, zekât seneleri dolunca zekâtları verilir.
2. Bir kimsenin yirmi beş devesi olup da bunlara mâlik olduğu zamandan altı ay sonra her biri bir yavru doğurup yirmi beş deve yavrusu meydana gelse, zekât senesi dolmadan o yirmi beş deve ölüp yalnız o yirmi beş deve yavrusu kalsa, bu yavrular analarının zekât senesine tabi olarak doğduklarının altıncı ayında mı zekâta tabi olurlar, yoksa kendi zekât senelerini tamamlayınca mı zekâta tâbi olurlar?
Ebû Hanife ile Muhammed'e göre analarının zekât senesi değil de kendilerinin zekât seneleri tamamlanınca zekâta tâbi olurlar. O yirmi beş devenin tamamı ölmeyip de meselâ onlardan bir tane bile kalsa, yirmi beş yavru o kalan bir deveye tebean zekâta tabi olur. Diğer âlimlere göre ise, analarının zekât senesi tamamlanınca zekata tâbi olurlar.
Zekât memurunun su basma gitmesi zekâtı orada daha kolay toplayabileceği içindir.
Bu hadisin benzerini Huşeym, Hilâl b. Habbâb'tan rivayet etmiştir. Ancak Hüşeym yaptığı rivayette gaib sigasiyle demiştir. Halbuki Ebû Avâne rivayetinde yani açıklamaya çalıştığımız 1579 no'Iu hadisin rivayetinde bu kelime hitab sıygasiyle diye gççmektedir. Ebû Avâne rivayetine göre hitâb ve nehy, zekât memurunadır. Hüşeym rivayetine göre ise mallan toplama veya ayırmada nehy, mal sahibinedir.[75]
Eser: Ebu Davud
Ebu Davud
- 9. ZEKAT BÖLÜMÜ
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 2. Zekâta Tabi Mallar
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 3. Ticâret Malları Zekâta Tâbi Midir?
- Açıklama
- 4. Kenzin Ne Olduğu Ve Zînet Eşyasının Zekâtı
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- 5. Sâime (Mer'âda Otlatılan Hayvanlar)Nin Zekâtı
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 6. Zekât Memurunun Rızası
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 7. Zekât Memurunun Zekât Sahibine Duası
- Açıklama
- 8. Deve Yaşlarının Beyanı
- Açıklama
- 9. Malların Zekâtı Nerede Alınır?
- Açıklama
- Açıklama
- 10. Adamın, Kendi Sadakasını Satın Alması
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 11. Köle Zekâtı
- Açıklama
- Açıklama
- 12. Ekinin Zekâtı
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- 13. Balın Zekâtı
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- 14. Asmadaki Üzümün Miktarını Tahmin Etmek
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 15. Ağaçtaki Meyvenin Miktarını Tahmin Etmek
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 16. Ağaçtaki Hurmanın Miktarı Ne Zaman Tahmin Edilir?
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 17. Zekât Olarak Verilmesi Caiz Olmayan Meyveler
- Açıklama
- Açıklama
- 18. Fıtır Sadakası
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 19. Fıtır Sadakası Ne Zaman Verilir?
- Açıklama
- 20. Fıtır Sadakasının Miktarı Nedir?
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 21. "Buğdaydan Yarım Sâ' " Diye Rivayet Edenler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 22. Zekatı Vaktinden Önce Vermek
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 23. Zekât, Bir Beldeden Başka Bir Beldeye Nakledilir Mi?
- Açıklama
- 24. Kime Zekât Verilir Ve Zenginliğin Ölçüsü Nedir?
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 25. Zengin Olduğu Halde Zekât Alması Caiz Olanlar
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 26. Bir Kimseye Ne Kadar Zekât Verilebilir?
- Açıklama
- Dilenmenin Caiz Olduğu Durumlar[232]
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 27. Dilenmenin Çirkinliği
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 28. İsti'fâf (Dilenmeyip İffetli Yaşamak)
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 29. Haşimoğullarına Sadaka Vermek
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- 30. Fakirin Zekat Malından Zengine Hediye Vermesi
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 31. Kişinin Sadaka Olarak Verdiği Mala Vâris Olması
- Açıklama
- 32. Maldaki Haklar
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 33. Dilenenin Hakkı
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- 34. Ehl-i Zimmete Sadaka Vermek
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 35. Esirgenmesi Caiz Olmayan Şeyler
- Açıklama
- 36. Camilerde Dilenmek
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 37. Allah'ın Zatı İçin Dilenmenin Çirkinliği
- Açıklama
- 38. Allah İçin İsteyene Vermek
- Açıklama
- 39. Kişinin Bütün Malını Sadaka Olarak Vermesi (Caiz Midir?)
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 40. Kişinin, Bütün Malını Tasadduk Etme Ruhsatı
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 41. Su Vermenin Fazileti
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- 42. Faydalanmak Üzere Başkasına Ariyet Vermek
- Açıklama
- 43. Vekâleten Vereceği Sadakayı Muhafaza Eden Kimsenin Ecri
- Açıklama
- 44. Kadının Kocasının Evindeki Maldan Sadaka Vermesi (Caîz Midir?)
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- 45. Sılay-ı Rahim (Akrabaya İyilik Etmek)
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
- 46. Cimrilik
- Açıklama
- Açıklama
- Açıklama
Son eklenen ruyalar
- rüya tabiri
- Rüyada beyaz kıyafetli olarak hz. Ali'yi görmek
- Dağdan inerken kurbağadan korkup bağırdım
- Altın yüzük, kar, ölü hayvanlar ve bal ikram ettim
- Rüyamda bulaşık makinası almam ne demek
- devamlı dişlerim elime dökülüyor agrısız
- rüyam da başka kimse nı namaz kıldı nı gormek
- rüyada kar görmek
- rüyamda sigara paketini eşime verdim
- ruyamda sag elımın sarktıgını gordum