Müsabaka Ve Ödül
Tek taraflı olmayan çift taraflı müsabaka şartı ve ödülü haramdır.
İki taraflı ödül şartının ma'nası: "Senin atın geçerse, ben sana şu kadar vereceğim; benim atım geçerse, sen de bana şu kadar vereceksin." demektir. İşte bu bir kumardır ve caiz değildir.
Tek taraflı olursa (Şöyle ki: "Sen, beni geçersen, senin için ben şunu veririm; şayet ben seni geçersem, sen bana bir şey vermeyeceksin." demek) istihsânen caizdir. Bundan maadası caiz değildir. Bu dördü kitabta mezkûrdur. Katır yarışı caiz değildir.
Eğer ödül, (müsabıka verilecek olan şey), iki tarafın birinden şart kılınırsa, her iki atın da ileri geçme ihtimalinin bulunması şarttır. Fakat, onlardan belli birinin öne geçeceği bilinirse; bunda muhal yoktur ve bu caiz değildir.
Şayet iki taraf dan ödül şartını koşarlar ve üçüncü bir şahsı, helâl edici olarak aralarına girdirirlerse, bu caiz olur. Eğer o muhal-lilin atı da, ikisinin atına denk ise, kendinin öne geçmesi de önüne geçilmeside caizdir; geçse de geçilse de caiz olmamasına mahal yoktur.
Muhallilin (= helâl edicinin) giriş sureti: Önceki, iki yarış atı sahibi olan zatlar, üçüncüye "Eğer bizi geçersen, iki ikramiye de senin olacak; şayet, biz seni geçersek senden bize bir şey olmayacak." derler; fakat kendi aralarındaki şart, "kim diğerini geçerse, ikramiye onun olacak; eğer üçüncü şahıs öne geçerse, ikramiyeler onun
olur." Eğer bu ikisi onu geçerse, ona göre bir şey yoktur. Hangisi-ninki diğerini geçmişse, aradaki ikramiyeyi o alır. Böylece alana helal olur.
Eğer cemaatten bir kişi, üçüne veya ikisine: "Hanginiz geçerseniz, benim malımdan şu kadar ikramiye var." der, veya "hedefe okunu, kurşununu veya attığı herhangi bir şeyi, isabet ettirene, (şu kadar ikramiye var." derse; işte buda caizdir.
Bunun üzerine âlimler: "Bu mes'elede şart iki tarafdan olmaz ise, ikramiye caizdir." buyurdular.
Müsabaka babmdaki ikramiyenin cevazından murad, onun helâl olmasıdır; yoksa, istihkak değildir. Hatta yenilen zat, ikramiyeyi vermekten imtina eylese (yâni vermekten kaçınsa), Hâkim, ona hükmedip de cebredemez. [56]
İki taraflı ödül şartının ma'nası: "Senin atın geçerse, ben sana şu kadar vereceğim; benim atım geçerse, sen de bana şu kadar vereceksin." demektir. İşte bu bir kumardır ve caiz değildir.
Tek taraflı olursa (Şöyle ki: "Sen, beni geçersen, senin için ben şunu veririm; şayet ben seni geçersem, sen bana bir şey vermeyeceksin." demek) istihsânen caizdir. Bundan maadası caiz değildir. Bu dördü kitabta mezkûrdur. Katır yarışı caiz değildir.
Eğer ödül, (müsabıka verilecek olan şey), iki tarafın birinden şart kılınırsa, her iki atın da ileri geçme ihtimalinin bulunması şarttır. Fakat, onlardan belli birinin öne geçeceği bilinirse; bunda muhal yoktur ve bu caiz değildir.
Şayet iki taraf dan ödül şartını koşarlar ve üçüncü bir şahsı, helâl edici olarak aralarına girdirirlerse, bu caiz olur. Eğer o muhal-lilin atı da, ikisinin atına denk ise, kendinin öne geçmesi de önüne geçilmeside caizdir; geçse de geçilse de caiz olmamasına mahal yoktur.
Muhallilin (= helâl edicinin) giriş sureti: Önceki, iki yarış atı sahibi olan zatlar, üçüncüye "Eğer bizi geçersen, iki ikramiye de senin olacak; şayet, biz seni geçersek senden bize bir şey olmayacak." derler; fakat kendi aralarındaki şart, "kim diğerini geçerse, ikramiye onun olacak; eğer üçüncü şahıs öne geçerse, ikramiyeler onun
olur." Eğer bu ikisi onu geçerse, ona göre bir şey yoktur. Hangisi-ninki diğerini geçmişse, aradaki ikramiyeyi o alır. Böylece alana helal olur.
Eğer cemaatten bir kişi, üçüne veya ikisine: "Hanginiz geçerseniz, benim malımdan şu kadar ikramiye var." der, veya "hedefe okunu, kurşununu veya attığı herhangi bir şeyi, isabet ettirene, (şu kadar ikramiye var." derse; işte buda caizdir.
Bunun üzerine âlimler: "Bu mes'elede şart iki tarafdan olmaz ise, ikramiye caizdir." buyurdular.
Müsabaka babmdaki ikramiyenin cevazından murad, onun helâl olmasıdır; yoksa, istihkak değildir. Hatta yenilen zat, ikramiyeyi vermekten imtina eylese (yâni vermekten kaçınsa), Hâkim, ona hükmedip de cebredemez. [56]
Konular
- Bir Kimsenin Kendi Yerine Su Kuyusu Kazması
- Bir Kimsenin, Karısının Evini Tamir Ettirmesi
- Borçluyu Kaçıran Adam
- Emânet Bir Malı, Hükümdarın Zorla Alması
- Tuzağa Düşüp Ölen Hayvan
- Koyunun Yenilmesi Mekruh Olan Yerleri
- Hâkimin Borç Vermesi
- Sünnet Olmayacak Kimseler
- Sünnetin Vakti
- Kadının Sünnet Olması
- Tedavi İçin Dağlamak
- Küpe İçin, Kızların Kulaklarının Delinmesi
- Hâmile Kadına Zarar Verecek Şeyler
- Zararlı Hayvanların Öldürülmesi
- At Yarışı Ve Diğer Yarışlar
- Müsabaka Ve Ödül
- Peygamberlere Salât
- Sahabe, Tabun Ve Ondan Sonrakiler Anılınca Ne Denir?
- Nevruz Ve Mihrican
- Başa Giyilecek Şeyler
- Siyah Elbise
- Sarığın Ucu
- Sarı Elbise
- Güzel Elbise Giymek
- Âlim Bir Gencin Yeri
- Kur'an Okuma Âdabı
- KİTÂBÜ'L-MÜKÂTEB
- 1- KİTABETİN MÂNÂSI, RÜKNÜ, ŞARTI VE HÜKMÜ
- Kitabetin Şerî Mânası:
- Kitabetin Rüknü: