Açıklama


Ûkiye; yedi miskâl ya da 40 veya 12 dirheme tekabül eden ağırlıktır.

Bu durumda sahâbîlerin iki üç dinar verip yedi miskâl ağırlığında altın almış olmaları gerekir. Bu ise pek makul görünmüyor. Çünkü bir kişinin yedi miskâl altın verip iki üç dinar alması pek mümkün olmaz. Nitekim İmam Nevevî buradaki ûkıye'nin altın, taş ve diğer kıymetli maddelerden müte­şekkil olmasının muhtemel olduğunu söyler.

Sahâbîlerin önce, hadiste konu edilen alışverişi yapmış olmaları bunun caiz olduğunu zannettiklerinden dolayıdır.
Hz. Peygamber (s.a)'in mezkûr akdi nehyetmesine sebep, Nevevî'nin muhtemel gördüğü izaha göre; altın, taş ve cevherden müteşekkil bir ûkiye altının mukabilinde verilen iki üç miskâl altından daha fazla olmasından do­layıdır. Ûkıyenin saf altından olduğunu nazara alırsak; altın, altın karşılı­ğında bir taraf fazla olarak satıldığı için ribe'1-fadl olur. Onun için Rasûlul­lah (s.a) menetmiştir.

Hadisin babın ismi ile ilgisi, Nevevî'nin muhtemel gördüğü izaha göre kendisini gösterir. Aksi halde, içerisinde ribâ bulunan bir sarf muamelesi olur.
Hadisin sonundaki, "Altını ancak tartısı tartısına satın" sözünden mak­sat, altının altın karşılığında satıldığı zaman, her iki bedelin eşit olmalarıdır.[112]


Eser: Ebu Davud

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Ebu Davud

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..