Derindeki (Kapalı) Madenler


Yerin derinliklerinde olan katı madenlere gelince, bunların ikta olarak verilip verilemiyeceği ihtilaflıdır. Ancak yukarıdaki sıvı ve açık madenler hak­kındaki hükümlere bakılırsa genellikle bunların şahsa verilebileceğinin ka­bul edildiği anlaşılır.[434]
Hanefî âlimlerinden Serahsi'nin açıklamasına göre, hanefilerde su, neft ve civa gibi sıvı madenleri ve herhangi bir müdahale olmadan kendi kendine kaynağından fışkırıp gelenlerin tümü su hükmündeki madenleri toplumun müşterek malı saymışlardır. Onları bu içtihada vardıran delil, Rasûlullah  (s.a)in "müslümanlar üç şeyde ortaktırlar; Suda, otta ve ateşte..."[435] mea­lindeki hadis-i şeriflerdir.[436]

Nitekim mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte anlatılan, Hz. Peygam­berin, Hz. Ebyaz'a verdiği tuzlayı içersinde kendiliğinden devamlı olan bir su bulunduğu için geri alması da, kendiliğinden akan su hükmündeki kay­nakların özel işletmelere verilemeyeceğine delalet etmektedir.
Hanefîlere göre: "Maden toprağın bir parçası olduğundan arazinin hük­müne tabidir. Yer altındaki eski eserler ve hazine (kenz) ler ise toprağın bir parçası değillerdir. Bundan dolayı bir kimsenin mülkü olan arazisinde, arsa ve evinde yahut iş yerinde bulunan madenin 5/4'ü, kimin tarafından bulu­nursa bulunsun o yerin sahibine aittir. Madenin, arazinin bir parçası olarak görülmesi ve yer altındaki hazinelerle eski eserlerin de toprağın parçası ola­rak düşünülmeyişi, beraberinde bazı hükümler getirmiştir. Bunun için bazı hanefîler, arazinin satışı ile içindeki madenin de müşteriye intikal ettiğini kabul ettikleri halde, topraktan bir parça olmaması sebebiyle aynı hükmü hazine için kabul etmemişlerdir.[437]
Bezlü'l-Mectıûl yazarının açıklamasına göre, metinde geçen "deve ayak­larının erişemediği uzak yerleri sana verebilirim" sözü hayvanların otlatıl­ması için bir beldenin ihtiyaç duyduğu yerleri ve bu gibi yerlerin yakın çev­relerini özel işletmeye vermenin caiz olmadığım ifade eder. Ancak buralar­dan uzak olan ve hayvanların otlamasına yaramayan yerler, Özel işletmeye verilebilir. Bu hadis-i şerif hükmünde hata eden bir hakimin bu hükmünden dönebileceğine ve merada yetişen otların araziye ait olup kimsenin tekelinde olmadığına delalet etmektedir.[438]
3065... Muhammed b. el-Hasen el-Mahzumî (bir önceki hadisi şöy­le) rivayet etti. (Ben sana) deve ayaklarının erişemediği yerleri (ikta yoluyla verebilirim. Hz. Peygamber bu sözüyle) demek istiyor ki: De­veler başlarının erişebildiği yerler(dek)i (otları) yerler. Başlarının yu­karısı mahfuz kalır.[439]


Eser: Ebu Davud

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Ebu Davud

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..