Açıklama

Bu Hadis-i şerifte sarhoşluk veren her içkinin şarap gibi ha­ram olduğu ifade edilmektedir. Bu ifadeden, sarhoşluk ve­ren içkinin haram sayılması hususunda onun şu veya bu şekilde olması ge­rekmediği, hangi halde olursa olsun ve hangi şekilde alınırsa alınsın haram sayılması gerektiği anlaşılır.
Ancak, 3676 numaralı hadisin şerhinde açıkladığımız gibi, Hanefî imam­larından Ebû Hanîfe ile Ebû Yusuf'a göre, şarabın dışındaki içkilerin ha­ram sayılabilmeleri için harhoşluk verecek kadar içilmeleri gerekir. Sarhoş etmeyecek kadar az bir miktarının içilmesi haram değildir. Fakat İmam Mu-hammed'e göre, sarhoşluk veren içkilerin azını içmek de çoğunu içmek gibi haramdır. İmam Muhammed'in bu görüşü, "Çoğu sarhoşluk veren bir şe­yin azı da haramdır" mealindeki 3681 numaralı hadisin ruhuna uygun düş­tüğünden, Hanefîlerin müteahhirin uleması İmam Muhammed'in görüşünü tercih etmişlerdir. Hanefî mezhebinde fetva da İmam Muhammed'in bu gö­rüşüne göredir. Diğer mezhep imamları da bu hususta İmam Muhammed gibi düşünmektedirler.

Bu mevzuda Hattâbî (r.a) şöyle diyor:

"Her sarhoşluk veren şaraptır" sözü iki şekilde te'vil edilebilir:
1- Sarhoşluk veren her içkiye "şarap" ismi verilebilir. Bu sözün bu ma­nada kullanıldığını iddia edenlere göre, din daha vukua gelmemiş olan hâdi­selerin hükmünü verdiği gibi ismini de vermiştir.
2- Sarhoşluk veren içkiler, maddeleri şarap gibi pis olmasalar bile şarap gibi içilmeleri haramdır ve içenlere hadd cezası uygulanır.

Bir başka ifadeyle hamr (şarap) sözü hafi (manası gizli) bir sözdür. Dolayısıyla diğer içkilerin bu kelimenin kapsamına girip girmediği açık değil dir. Ancak her sarhoşluk veren şaraptır sözü yardımıyla sarhoşluk veren di­ğer içkilerin de hükmen şarap gibi olduklarına hükmedilmiştir. Yankesicili­ğin hırsızlık hükmünde, livâtının da zina hükmünde olduğuna hükmedildiği gibi.

Metine geçen "Şarap içmeye devam ederken ölen bîr kimse onu âhirette içemeyecektir" anlamındaki cümle hakkında da Hattâbî şöyle diyor: "Bu söz dünyada şarap içmeye devam ederken ölen bir kimse cennete girmeye­cektir anlamında kullanılmıştır. Çünkü cennet ehlinin içkisi sarhoşluk ver­meyen bir şaraptır. Bu şarabı içemeyecek olanların da cennete giremeyecek olanlar olduğunda şüphe yoktur."
İmam Nevevî'ye göre ise bu söz, "Dünyada içkiye tevbe etmeden ve ona devam ederek ölen kimse cennete girse de cennet şarabından içmeyecektir" anlamında kullanılmıştır.[47]
3680... İbn Abbas (r.a)'dan rivayet olunduğuna göre Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:

"Her sarhoşluk veren şey şaraptır ve (dolayisıyle) her sarhoşluk veren şey haramdır. Her kim sarhoşluk veren bir şeyi içerse kırk sa­bah (onun) namazı (nın sevabı) azalır. Eğer tevbe ederse Allah tevbe-sini kabul eder. Eğer dördüncüde (tekrar içkiye) dönerse Allah'ın ona tînetü'l-hıbâl (denilen irinler) den içirmesini Allah katında haketmiş olur."

(Orada bulunanlardan biri tarafından):

Ey Allah'ın Rasûlü; "tînetü'l-hıbâl"nedir? diye soruldu.

(Hz. Peygamber de) şöyle cevapladı:
"Cehennem ehlinin irin(ler)idir. Sarhoşluk veren bir şeyi, hara­mını helâlini bilmeyen küçük bir çocuğa içiren kimse de (yine) Allah katında Allah'ın ona cehennem ehlinin irinlerinden içirmesini haketmiş olur."[48]


Eser: Ebu Davud

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Ebu Davud

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..