Açıklama

Bu hâdis-i şerif, kaderi inkâr eden Mutezilenin  aleyhine ve kadere imanı İslâm inanç sisteminin  bir rüknü sayan ehl-i sünnetin lehine bir delildir.

Bir önceki hadis-i şerifin şerhinde açıkladığımız gibi Hasan-ı Basrî hazretlerinin bu sözünden Cebriye'nin anladığı manada bir kader inancı çıkarmak da asla doğru olmaz. Çünkü bu cümlede o manaya gelen bir ifa­de yoktur.
Metinde geçen âyet-i kerimede anlatılmak istenen, öldükten sonra di­rilme ile başlayan âhiret alemindeki kâfirlerin durumudur. Söz konusu ayet-i kerime kendinden önceki ayetlerle birlikte okununca bu durum ko­layca anlaşılır: Mevzumuzu teşkil eden bu âyet-i kerime ile kendisinden önceki âyetlerin meali şöyledir: "-Ey Muhammed -telaşa düştükleri za­man (onları) bir görsen: Hiç kaçamak yoktur. Ona yakın yerden ya­kalanmışlardır. Ona inandık demektedirler, ama uzak yerden (tâ dünyadan imanı almak) nasıl mümkün olur? Halbuki daha önce onu inkâr etmişlerdi. Uzak yerden görünmeyene taş atıyorlardı. Artık kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekilmiştir. Tıpkı bun­dan önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onları endişeye düşüren bir kuşku idi."[170]
4621... İbn Avn'dan demiştir ki: "Ben Şam (sokaklann)da yürüyor­dum. Birisi arkamdan bana seslendi. Dönüp baktım. Meğer Recâ İbn Hayve imiş. (Bana hitaben): "Ey Ebû Avn (bu halkın) Hasan-ı Basrî hak­kında söyleyip durdukları şeyler(in aslı) nedir?" dedi. (Ben de): "Gerçek­ten onlar Hasan adına çok yalan üretiyorlar" cevabını verdim.[171]
4622... Hammâd dedi ki: Ben Eyyûb es-Sahtiyânî'yi (şöyle) derken işittim: "Hasen (el-Basri) adına yalan üreten insanlar iki kısımdır. (Birin­ci kısmı teşkil eden) insanlar kader(in olmadığı) görüşünde olanlardır. Bunlar (Hz. Hasan adına ürettikleri) bu yalanlarla kendi görüşlerini yay­gınlaştırmak istiyorlar. (İkinci kısmı teşkil eden) diğer insanlar ise kalple­rinde Hasan-ı Basrî için kin ve Öfke bulunan insanlardır. (Bunlar da onun hakkında); -O böyle demedi mi, o şöyle demedi mi?-di(yerek onun adına yalan üretiyorlar.[172]
4623... Yahya İbn Kesir'den demiştir ki: Kurre b. Hâlid bize şöyle der­di: "Ey gençler, Hasan-ı Basri aleyhine (çıkartılan onun kaderiyye mez­hebinden olduğuna dair iddialara) kendinizi kaptırmayınız. (Şunu iyi bi­lin ki iddiaların tam tersine) onun görüşü sünnetin ve doğrunun ta kendi­si idi."[173]
4624... İbn Avn'dan demiştir ki: Eğer biz Hasn-ı Basrî'nin (kaderle il­gili) sözlerinin (halk arasında böyle yanlış bir şekilde) yayılacağını bil­seydik, onun bu sözlerden döndüğüne dair bir kitap yazar ve buna şâhidler tutardık. Fakat biz (bu sözlerin böyle ters anlaşılacağını bilemediğimiz için; bunlar Hz. Hasan'ın ağzından) çıkmış birtakım kelimelerdir bunlar, kendileriyle hiç te ilgisi olmayan manalara) çekilemezler; demiştik.[174]
4625... Eyyûb (es-Sahtiyânî)'den demiştir ki: Hasan(-ı Basrî) bana: "Bir daha ben o hususta(kaderle ilgili olarak yanlış anlaşılmaya müsait söylediğim sözlerin) bir benzerini bir daha asla ağzına almayacağım" dedi.[175]
4626... Osman - el-Bettî'den demiştir ki: "Hasan (-1 Basrî tefsir ettiği) her âyeti kaderin varlığına dair tefsir etti."[176]


Eser: Ebu Davud

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Ebu Davud

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..