Velâyi Müvâlâtın Şartları:

Velâyi müvâlât akdeden taraflardan her ikisi de akıllı olacaktır.

Bu akdi kabul eden şahsın buluğa erişmiş olması da şarttır. Di­ğeri —sabî olsa bile— akıljı olursa yâni aklı ererse, —bu akid caiz olur.

Babası kâfir olan şahsın, velayeti caiz olmaz.

Her ne kadar çocuğu müslüman olsa bile, hüküm böyledir. Baba­sının izin verip vermemesi de müsavidir.

Bunun için, babası kâfir olan çocuğun, alim-satim gibi diğer işleri de caiz değildir.

Kabul tarafına gelince, geçerlilik şarttır.

Hatta, buluğa erişmiş birisi, bir sabiyi vali kılar; sabide bunu ka­bul ederse; bu akid mevküfen caiz olur.

Babası veya vasisi izin verip razı olurlarsa, akid geçerli sayılır.

Keza bir adam, bir köleyi vali kılar; o da bunu kabul ederse, bekle­nir: Şayet kölenin efendisi razı olursa, akid caiz olur.

Sabî için baba veya vasî izin verirlerse, velâ sabinin olur. Mükâtebin velâsı da caizdir. Ancak, velâ hakkı efendisine aittir.

Çünkü mükâtep velâ ehli değildir.

Velâyi müvâlâtın şartlarından birisi de, akid yapan şahsın vâri­sinin olmamasıdır. Yakın akrabaları olanlar, bu işi yapamazlar. Yap­salar da sahih olmaz.

Şayet karısı veya kocası varsa, akdi sahihdir. Onların hisseleri ve­rildikten sonra kalanı, mevlâya verilir.

Bu akdi yapan nesebi meçhul köle arap olmayacakdır.

Hatta, bir arap, başka bir kabileden ojan bir arabi vali yapsa; o, onun mevlâsı olmaz.

Fakat bunlar, aşiretlerine nisbetle, cinayet diyetini öderler.

Keza, arap bir kadın, başka bir arap kabilesini vali yapsa; bu da caiz olmaz.

Bu akdi yapan köle arabın mevâlisi de olmayacaktır. Çünkü onun mevlâsı onlardandır. Bedâi" de de böyledir.

Bu akdi yapan şahıs, azâd edilmiş de olmayacaktır.

Bu şahıs, başkası tarafından cinayetinin bedeli ödenmiş bir kim­se de olmayacaktır.

Velâyi müvâlâtın şartlarından birisi de, bu akidde mîras ve diyet şart kılınmış olacaktır. Sirâcü'I-Vehhâc'da da böyledir.

Her iki taraf da irsi (= mirası) şart koşarlarsa, bu caiz olur ve ikisi birbirine vâris olurlar. Kâfî'de de böyledir.

Bu akidde, islâmiyet şart değildir. Bir müslümanın zimmîyi; bir zimmînin, diğer bir zimmîyi ve zimrnînin, bir müslümanı vali kılması caizdir.

Bu akidde, erkek olmak da şart değildir.

Bir erkeğin bir kadını, bir kadının da bir erkeği vali yapması caizdir.

Bu akdin dâr-i İslâm'da yapılması da şart değildir.
Bir harbî, müslüman olduğunda, bir müslüman ile dâr-i harbde veya .dâr-i islamda velâyi müvâlât akdi. yapabilir. [18]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..