logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Cürcüra Köprüsü Faciası

Kâfirin Glurgevo bizlerin ise Curcura köprüsü adını verdi­ğimiz bu köprü faciası dünyanın en ahmak insanının dahi yapmayacağı bir hatanın neticesidir. Şöyleki; Savaş gani­metlerinin beşte biri devletin olması hasebiyle, epeydir sefer­de olan orduda ganimetlerin mücahidlerin elinde biriktiğini gören Sinan Paşa mezkûr köprü geçilirken beşte birleri alma hevesine düşmüştü. Köprünün bir tarafına koyduğu tahsildar vasıtasıyla rüsumları toplamaya başladığından köprüden ge­çiş son derece yavaş oluyordu. Defaatle uğradığı baskınlar­dan ders almayan bu ahmak ve hain adam başına gelecek­lerden habersiz tahsilatı zevkle seyrederken, arabaların bir bölümü köprünün öbür başına geçmiş bir bölümü de köprü üstündeyken Mihal askeri ile gözükmüş ve durumu görmüş­tü.
Kurnaz kâfir hemen gerilerden bir top getirmeye seyirt-mişti. Düşman ordusunun geldiğini gören askerler köprüye koşmuşlarsa da köprünün arabalar tarafından tıkalı olması ricatı daha doğru bir deyişle kaçmayı güçleştirmişti. Köprü­nün yaya ve arabalarla dolduğu sırada heyjıatki hâlâ tahsilat devam ediyordu. Kurnaz Mihal, getirttiği topun namlusunu köprüye çevirmiş ve ateşlemişti bile. Köprü büyük bir gürül­tü İle yıkılırken üzerindeki askerler, atlar ve arabalar sulara gark oldular ve şehadet şerbetlerini Tuna'nın soğuk sularında içtiler... Köprünün düşma/i tarafında kalan kısmındaki Akın­cılar çok üstün sayıdaki küffara karşı sadece kılıçla yaptıkla­rı ümitsiz mücadeleye başlamışlardı... Bu Akıncılar birer birer canlarını kâfire pahalıya mal ederek dövüştüler, dövüştü­ler... Can verip Cennet aldılar, Tuna kıyılarına damla damla kan akıtmışlar ve o kıyıları kanlarıyla sulamışiardı... Akan kanların son damlası da toprağa düştüğünde Akıncı taifesi­nin de sonu ilân edilmiş oluyordu... Onlar orada dövüşe dö­vüşe can verirlerken; karşı kıyıda kalan askerler bir şey ya­pamamanın verdiği perişanlık içinde kanlı göz yaşları akıta­biliyordu ancak. O şehidler vuruşa vuruşa gittikleri bu âlem­den sonraki ebedi hayatlarının mertebesini bulurlarken rûzi mahşerde elleri Sinan Paşanın boynunda olmayacak mı? Bu paşalarla, padişah 3. Mehmed ne yapsın? Bir sürü tarihçi bu padişahın değersizliğinden dem vurur hem de uhdesinde Eğ­ri Fatihliği ve Haçova meydan savaşı zaferi oduğu halde... Bu acı olay bununla da bitmemiş, kâfirler Curcura kasabası­nın muhafızlarını da şehid etmişlerdi. Tarihler ise Hicri 1004. milâdi 1596 yılını gösteriyordu.