logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Açıklama

Hadis, müzâraayı menetmektedir. Hz. Peygamber, ihtiyacından fazla tarlası olanlara, tarlalarını öncelikle, toprağı olma yan müsİümanlara karşılık beklemeden vermelerini tavsiye etmektedir. Bu verme, mallığına değil, iare oUrâk vermedir. Ama yine de büyük bir âlicenablık ve şefkat duygusunun eseridir. Bir kimse için kendi malını, hiçbir kar­şılık gözetmeden diğer bir müslümanın istifadesine sunması İslâm'ın dışın­daki din ve düzenlerde pek rastlanacak bir şey değildir. Bilindiği gibi dini­miz, devamlı olarak zenginlerin fakirlere yardımcı olmalarını, ikramda bu­lunmalarını emretmiştir. Böylece hem fakirin karnı doyacak, hem de zengin ve fakir arasında sevgi ve saygı yayılacaktır. Bu iki kesim birbirine diş bile­yen, kin besleyen iki ayrı kamp değil, sevgi ve saygı duyan kardeşler olacak­lardır.

Efendimiz, tarlasını ekmeyen ve bir başkasının istifadesine sunmak is­temeyenlere boş bırakmalarını, kiraya vermemelerini emretmektedir. "Ara­zi boş bırakılacağına ihtiyaç sahiplerine kiraya ya da ortağa verilse, her iki taraf için daha iyi olmaz mı?" şeklinde bir itiraz gelebilir. Gerçi araziyi boş bırakmak onu tamamen faydasız bırakmak demek değildir. Çünkü bu, tar­lanın dinlenmesini sağlayacağı gibi, hayvanlar için otlak vazifesi de yapabi­lir. Ama, toprağı olmayana ortağa veya kiraya verilmesinin ekonomik fay­dası daha büyüktür. Bir taraftan, ortak eken ihtiyaç sahibi ürün elde eder. Öbür taraftan öşür alınmak suretiyle devlet hazinesi, dolayısıyla fakir halk fayda sağlar. Buna rağmen tarlayı kiraya vermeyi yasaklamaktaki hikmetin ne olduğunu anlamakta güçlük çekiyoruz.    .
Ulemanın büyük çoğunluğunun ictihadlarının bu manadaki hadislere zıt olduğunu biliyoruz. Ahmed b. Hanbel'in bu konudaki Râfi' hadisleri için; "Çok renkli" dediğine yukarıda işaret etmiştik.[241]
3399... Ebu Ca'fer el-Hatmî şöyle dedi:

Amcam, beni bir çocuğu ile birlikte Saîd b. el-Müseyyeb'e gön­derdi. Biz Saîd'e;

Senden bize müzâraa ile ilgili bir haber ulaştı, dedik. Şu karşılı­ğı verdi:

İbn Ömer kendisine Râfi' b. Hadîc'in hadisi gelinceye kadar mü-zâraada bir mahzur görmezdi. Râfi', İbn Ömer'e gelip şunu haber verdi:

Rasûlullah (s.a); Harise oğullarına gelip, Zuhayr'ın tarlasındaki ekini gördü ve:

"Zuhayr'ın ekini ne kadar güzel!" dedi. Oradakiler:

Zuhayr'ın değil, dediler.

"Tarla Zuhayr'ın değil mi?"

Evet, ama o ekin filanın.
"Ekininizi alın, Zuhayr'a da ücretini verin" buyurdu. Râfi'; "Biz ekinimizi aldık, ona da ücretini verdik" dedi. Saîd der ki: "Tarlanı ya kardeşine iare olarak (karşılıksız), ya da dirhem karşılığında kiraya ver."[242]