logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Açıklama

Efendimizin "Benim şu ümmetim" sözünden kas devircıe olan müsliimanlardır; ya da kıya­mete kadar gelecek olan tüm müslümanlardır. Ancak bu ihtimâllerden bi­risini tercihe yarayacak bir delil yoktur.

Bu Ümmetin, merhamet edilmiş bir ümmet oluşundan maksat şudur: Eski ümmetler için olan bir çok yük ve görevler, bu ümmete yüklenmemiştir. Meselâ: onlar, günahtan tövbe için kendilerini öldürürler, zekat olarak mallarının dörtte birini verirler, necaset bulaşan yeri kaziriardı. Biz, Muhammed ümmetin'e ise bu gibi güçlükler emredilmemiştir.

Hadisteki en önemli bölüm, Hz. Peygamber (s.a)'in ümmetine ahiret-te azabın olmayışını ifâde eden kısımdır. Bu konu, alimleri hayli meşgul etmiş çeşitli tevillerde bulunmalarına sebep olmuştur. Çünkü bu ifadenin zahirine göre, ister günah işlesin, ister işlemesin, ister sâlih olsun, ister şakî hiç bir müslüman ahirette azap görmeyecektir. Halbuki, Allah'ın ada­letinin gereği, iyiler mükâfat; affa uğramayan kötüler ceza görecektir. Bu keyfiyet bir çok sahîh hadiste sabittir. İşte bunun için, bu cümleyi izahta alimlerden çok değişik tefsirler nakledilmiştir. Biz bu cümleden anlaşılan mânâları maddeler halinde vermek istiyoruz.
1- Müslümanlardan ahirette azap edilenlere kafirler gibi azap edilmeyecektir.
2- Bu ümmet hakkında galip olan bağışlanmaktır.
3- Çoğunlukla Müslümanlar yaptıklarının cezasını dünyada çekerler. Uğ­radıkları sıkıntılar, tutuldukları hastalıklar onların günahları için keffârettir.
4- Bu hadis, büyük günah işlemeyenlere mahsustur. Yahut Efendimiz "bu Ümmet" derken huzurunda bulunan sahabelere işaret etmiştir. Ahiret­te azab edilmeyecek olanlar onlardır.
5- Burada, Allah'ın dilemesine işaret eden bir kelime takdir edilir. Çünkü Cenab-ı Hakk bir âyette
"Şüphesiz Allah kendisine eş koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında dilediğini bağışlar.” [123] buyurmaktadır.
6- Buradaki "Ümmeften murâd, Hz. Peygamber'in sünnetine uyan, Allah'ın emirlerine imtisal edenlerdir.
7- Hadis, Hz. Peygamber'in ümmetini medh ve onların Allah'ın inaye­tine ve rahmetine mazhar olduğunu ifâde için varîd olmuştur. Bu ümmet, diğer ümmetlere verilmeyen lütûflara naîl olmuştur. Öyle ki, birisinin ayağına diken batsa, onun sebebiyle Cenab-ı Allah o kişinin bir günahını affeder. Bu başka hiç bir ümmete verilmemiş hususiyetlerdendir.

Aliyyü'l Kân bu tevillerin hiç birisinin karşımıza çıkan müşgülü orta­dan kaldırmaya kafi gelmediğini söyler.

Hadisin devamında, bu ümmetin cezasının dünyada verileceğini onun da fit­neler, zelzeleler ve birbirlerini Öldürme olduğunu belirtilmektedir. Dünyadaki azap ahirettekinden çok daha hafif olduğu için, dünyada sıkmti çekecek olma­sına rağmen, müslümanlar rahmetle muamele edilenler diye vasıflanmışlardır.
Miinâvî, bu mesele ile ilgili olarak şöyle der. "Çünkü eski ümmetlerin du­rumu adaletle Rububiyet yolu üzeredir. Bu ümmetin hali ise fazl ve ilahî ih­san yolu üzeredir." Münâvî'nin dediklerinden şu sonuçları çıkarıyoruz: Da­ha önceki ümmetler, suça uygun ceza esası ile muamele edileceklerdir. Bu Ümmet ise af, fazl ve mağfiret esasına göre muamele görecektir.[124]
[1] Enfâl, 25.
[2] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/328.
[3] Buharî, Kader 4: Müslim, Piren / 23.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/328-329.
[4] Müslim Fitem 25.
[5] Cinn (72), 25, 26.
[6] Neml {27} 65.
[7] En'am  (6) 59.
[8] Lokman (31) 34.
[9] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/329-331.
[10] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/331.
[11] Bu hadis Avnü'l Ma'bûci ve Bezlü'l Mechûd'de 4243 numaralı hadisten sonra yer almıştır.
[12] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/331.
[13] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/331-322.
[14] Ahmet, II. 433.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/332-333.
[15] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/333.
[16] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/333.
[17]  (11) 46.
[18] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/333-335.
[19] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/335.
[20] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/335.
[21] Kütüb-i Sitte'de sadece Ebu Davud’ da vardır.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/336.
[22] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/336.
[23] Tüster: Kırgızistan'ın meşhur bir geliridir. Muhkem bir şehir olduğu için, Sâhâbîler orayı Feth ederken büyük güçlüklerle karşılaşmışlardır.
11-20 senesinde Hz. Ömer (r.a) devrinde  fethedilmiştir. Burayı Ebe Musa'l Eş'arî fethetmiştir,
[24] Ahmed b. Hanbel V-387. 403.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/337-338.
[25] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/338-340.
[26] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/340.
[27] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/340-341.
[28] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/341-342.
[29] Halid b. Halid el-Yeşkurî'dir.
[30] El Münzirî'nin asl'ında ".............iste" şeklindedir. 
[31] İbn Mâce, Fiten 13.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/342-343.
[32] bk. Müslim, İmare 51.
[33] Aliyyü'l Kâri. el-Mirkat V-144.
[34] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/343-345.
[35] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/345.
[36] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/346.
[37] Safka; Alışveriş yapan kişilerin birbirlerinin eline vurmaları veya birbirlerinin elini tutmalarıdır. Burada

maksat biatt'ır.
[38] Müslim, İmâre 46; Nesaî, Biat 25; îbn Mâce, Fiten 8, Ahmed b. Hanbel, II-161,191,193.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/346-347.
[39] Nisa (4) 29.
[40] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/347-350.
[41] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/350.
[42] Buharî Filen 4, Enbiyâ, Müslim, Filen 1,2; İbn Mâce, Fiten 9; Ahmed b. Hanbel 11-441.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/350.
[43] Araplar, alışveriş yaparken, fiat konuşurken baş parmakları ile işaret parmaklarını halka yaparlar ve î$a-ret parmağının denk geldiği boğum bir sayıya delâlet ederdi. Buharî'nin bu rivayetinde râvî Süfyan, parmak­larını doksan veya yüz sayısına işaret eciecek şekilde halkalam ıştır. Müslîm ve İbn Mâce'deki rivayetlerde ise halka on sayısına karşılık olan işaretti.
[44] Enfal 58) 25.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/350-352.
[45] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/352.
[46] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/352-353.
[47] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/353.
[48] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/353.
[49] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/353.
[50] Bu şüphe râvîye aittir.
[51] Bir nüshada, "..., bana göster’di şeklindedir.
[52] Müslim, Fiten 19; Tirmizî, Filen 32; İbn Mâce 9.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/353-355.
[53] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/355-356.
[54] Ebû Malik El-Eş'arî; İsminin; Ubeyd. Amr. Ku'b. Ubeydullah Amir ve Haris oklusunu dair rivayetler vardır. Bu zat sahâbîdir.. Şam'lılar içersinde sayılır. Ashab içerisinde Ebi Mâlik künyesi ile bilinen iki kışı da­ha vardır. Bunlar Ham b. Haris ve Kab. Asım'dır. Bu yüzden musannif bu hadisin râvisinin Ebû Mâlik el-Es’âri olduğuna işaret etmiştir.
[55] Darimî, Mukaddime 8.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/356-357.
[56] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/357.
[57] Ahmet, I, 390, 393. 395. 451.
[58] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/358.
[59] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/358-361.
[60] Buhari. İlim 24. İstiska 27, Fiten 5: Müslim, İlim I 10, Filen IS; Tirmizî, Fire, 31.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/361.
[61] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/361-362.
[62] Müslim, filen 13; Ahmet, V. 39,40,48.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/362-363.
[63] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/363-364.
[64] Bir nüshada "  = Adem'in oğlu, başka bir nüshada da " = Adem'in iki oğlundan hayırlısı gibi ol" şeklindedir.
[65] Mâide 28.
[66] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/364-365.
[67] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/365.
[68] Ahmet IV. 408: Darimi, Mukaddime 38.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/365-366.
[69] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/366-367.
[70] Tirmizî, Filen 133, İbtı Mâce, Filen 10. Ahmed b. Hanbel IV-408.416.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/367-368.
[71] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/368.
[72] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/368-369.
[73] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/369-370.
[74] Buradaki pekler râvîlerden birisine aittir.
[75] İbn Mâce, Filen 10: Ebû Davûd der ki Hz. Musa (s.a)'ı bu Hadisle Hammad b. Zeyd'den babası zikret­medi.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/370-372.
[76] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/372-374.
[77] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/374.
[78] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/374-375.
[79] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/375.
[80] Sadece Ebû Davûd rivayet etmiştir.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/375.
[81] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/375-376.
[82] Hadisi sadece Ebû Davûd rivayet etmiştir.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/376.
[83] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/376-377.
[84] Tirmizî. Fiten  16; İlin Mâce 12; Ahmed b. Hanbel 11-212.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/377.
[85] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/377-378.
[86] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/378.
[87] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/378.
[88] Buharî, İman 12, Bed'il Halk 15. Filen 14; Nesaî, İman 30, İbn Mâce, Fiten 13; Malik 13, Ahmed b. Han-bel. III - 6. 30, 43.              
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/378.                  
[89] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/379.
[90] Buharî, Fiten 10; Müslim, Filen 14; Nesaî, Tahrim 29, Ahmed b. Hanbel IV-401. 410, 418: V-43, 47,51.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/379.
[91] Hucurat, 9.
[92] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/380.
[93] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/381.
[94] Nesai, Tahrim 1; Ahmed b. Hanbel, IV-9.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/381-382.
[95] Nisa 93.
[96] Nisa, 48.
[97] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/382-384.
[98] Ebû Davûd der ki. "............................." kanını oluk gibi döker   dedi.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/385.
[99] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/385.
[100] Nisa 93.
[101] Fûrkan, 68.
[102] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/385.
[103] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/386.
[104] Fûrkan, 68.
[105] Fûrkan, 70.
[106] Nisa, 93.
[107] Buharî, Tefsir, 23.24. 25,; Müslim, Tefsir 16.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/387-388.
[108] Nisa, 110.
[109] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/388-389.
[110] Fûrkan, 68.
[111] Zümer, 53.
[112] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/389.
[113] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/389-390.
[114] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/390.
[115] Nisa 93.
[116] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/390.
[117] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/390.
[118] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/390-391.
[119] Said b. Zeyd, Hz. Ömer (r.a.)'in amcasının oğlu ve kız kardeşi Fatima'mn kocasıdır. Cennetle müjdelenen on sahabeden biridir. Babası Zeyd b. Amr bin Nüfeyl hakkında Rasûlullah (s.a) "O kıyamet günü, tek başı­na bir ümmet olarak dirilecektir"' buyurmuştur. (El-lsâbe. 11-46)
[120] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/391.
[121] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/391.
[122] İbn Mâce, Zühd 34; Ahmed b. Hanbel, 1V-408, 410.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/391-392.
[123] Nisa, 48.
[124] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/392-393.