Açıklama
Hadislerin kelime kelime, Hz. Peygamberin ağzından çıktığı şekilde rivayet edilmesine "lâfzen rivayet" denir. Mânâ aynı olduğu halde birbirinden değişik, lâfızlarla rivayetine ise, "manen rivayet" adı verilir.
Gerek sahabe devrinde ve gerekse sahabeden sonra gelen tabiûn ve tebeuttabiûn devirlerinde de hadislerin lâfzen rivayet edilmesi gerektiğinde birçok hadisçiler ittifak etmişlerdir. Delilleri ise; "Benden bir söz işiten, onu güzelce belleyip işittiği gibi başkasına ileten kimsenin Allah yüzünü ak etsin."[248] hadis-i şerifidir. Bununla birlikte hadislerin manen rivayet edilmesinin caiz olduğu görüşünde olanlar da vardır. Tanınmış tabiîlerden Hasan el-Basrî ile İbn Şîrîn bunlardandır. İbn Sirin'in şu sözü bu görüşünü pek açık bir şekilde dile getirmektedir: "On kadar sahâbîden hadis işittim hepsi de (kelimelerde) ihtilâf ederlerdi, fakat mânâ aynı idi."[249]
Hadislerin manen rivayetini caiz görenler, manayı bozacak şekilde rivayeti önlemek için manen hadis rivayetinde bazı şartların bulunması gerektiğini söylemişlerdir. Bu şartlan şu şekilde sıralamak mümkündür: .
a. Hadis râvİsinin sarf ve nahiv kaidelerine tam manâsıyla vâkıf olması,
b. Lügat ilmini ve Arapçanm inceliklerini iyi bilmesi
c. Hadis lâfızlarının delâlet ettiği mânâları iyi bilmesi,
d. Bir hadisi değişik lâfızlarla rivayet ettiği zaman o hadisin Hz. Pey-gamber'in kast etmiş olduğu mânâyı aynen verdiğinden emin olması gerekir.
Açıklamakta olduğumuz hadis, senedinde el-Haris b. el-A'ver bulunduğu için zayıf olmakla beraber, sahih ve hasen hadisler tarafından takviye edilmiş olması sebebiyle zayıflıktan kurtulup hasen derecesine yükselmiştir. Fıkhi hükümleri için önceki hadise bakılabilir.[250]
Gerek sahabe devrinde ve gerekse sahabeden sonra gelen tabiûn ve tebeuttabiûn devirlerinde de hadislerin lâfzen rivayet edilmesi gerektiğinde birçok hadisçiler ittifak etmişlerdir. Delilleri ise; "Benden bir söz işiten, onu güzelce belleyip işittiği gibi başkasına ileten kimsenin Allah yüzünü ak etsin."[248] hadis-i şerifidir. Bununla birlikte hadislerin manen rivayet edilmesinin caiz olduğu görüşünde olanlar da vardır. Tanınmış tabiîlerden Hasan el-Basrî ile İbn Şîrîn bunlardandır. İbn Sirin'in şu sözü bu görüşünü pek açık bir şekilde dile getirmektedir: "On kadar sahâbîden hadis işittim hepsi de (kelimelerde) ihtilâf ederlerdi, fakat mânâ aynı idi."[249]
Hadislerin manen rivayetini caiz görenler, manayı bozacak şekilde rivayeti önlemek için manen hadis rivayetinde bazı şartların bulunması gerektiğini söylemişlerdir. Bu şartlan şu şekilde sıralamak mümkündür: .
a. Hadis râvİsinin sarf ve nahiv kaidelerine tam manâsıyla vâkıf olması,
b. Lügat ilmini ve Arapçanm inceliklerini iyi bilmesi
c. Hadis lâfızlarının delâlet ettiği mânâları iyi bilmesi,
d. Bir hadisi değişik lâfızlarla rivayet ettiği zaman o hadisin Hz. Pey-gamber'in kast etmiş olduğu mânâyı aynen verdiğinden emin olması gerekir.
Açıklamakta olduğumuz hadis, senedinde el-Haris b. el-A'ver bulunduğu için zayıf olmakla beraber, sahih ve hasen hadisler tarafından takviye edilmiş olması sebebiyle zayıflıktan kurtulup hasen derecesine yükselmiştir. Fıkhi hükümleri için önceki hadise bakılabilir.[250]
Konular
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 13. Mut'a Nikahı
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 14. Değiş-Tokuş (Takas-Trampa) Yoluyla Mehirsiz Evlenme
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 14-15. Hülle Nikahı
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- 15-16 Efendisinin İzni Olmadan Kölenin Evlenmesi
- Açıklama
- Açıklama
- 16-17. (Din) Kardeşinin Dünürlük Yaptığı Kıza Dünürlükte Bulunmanın Keraheti
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 17-18. Erkek Evlenmek İstediği Kadına Bakabilir
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 18-19. Nîkah Akdinde Velînin Lüzumu
- 1. Akrabalık:
- Açıklama