1- Velânın Sebebi, Şartları, Şekli Ve Hükmü
Velâ'nın sübûtunun sebebi memlûku ıtktır. (= Köle veya cariyeyi azâd etmektir.) Bedâi"de de böyledir.
Sahih olan da budur. Muhiyt'te de böyledir.
Itk(= azâd etmek) ister; efendinin kendi sun'ıyle(- kendi yapması ile) olsun; isterse, bir akrabasının, bağışlaması, sadaka etmesi, vasiyeti kabul etmesi gibi şerM şerifin caiz kıldığı bir şekilde (yani kendi sun'unun dışında) olsun, hürriyet hasıl olur. Yani, bu şekillerin biri ile azâd edilen memlûk hürriyetine kavuşmuş olur.
Şöyleki: Bir akrabası ona vâris olur, ve o köleyi, Allah yolunda veya şeytan yolunda azâd ederse (ister nafile, ister üzerine vacip olmuş olarak veya kati, zıhar, Hâ, nezir yahut yemin kefaretleri gibi bir sebeple; ister bedelli, ister bedelsiz, ister şartlı ister şartsız; ister açık sözle; ister kinâyli sözle olsun hepside birdir ve bu) köle veya câriye azâd olmuş olur.
Keza ıtk, (= azâd etme) tedbîr ile çocuk doğurmakla da hâsıl olur. Azâd eden veya azâd edilen şahısların müslüman olmaları; kâfir olmaları; yahut birinin müslüman, diğerinin kâfir olması müsavidir. Yani bunların azâd etmeleri ve azâd olmaları husule gelir.
Buna binâen efendi, ister sağlığında, ister öldükten sonra, bir başkasına, kölesini azâd etmesini, söylerse yine hürriyet hasıl olur.
Bu durumların hepsinde azâd olanın velâsi azâd edenindir.
Şayet, bir adam, diğerine: "Elli dirhem karşılığında, köleni, benim için azâd eyle." der; o adam da azâd ederse; bu kölenin velâsi, istihsânen azâd ettirenindir.
Eğer: "Köleni, benim için azâd eyle." der ve bedelini söylemez; adam da azâd ederse; İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ile İmâm Muhammed (R.A.)'ye göre, velâsi yine emredenindir.
Şayet: "Köleni bin dirheme azâd eyle." der de, "...benden dolayı...' demezse, bu durumda, kölenin azâd olup-olmaması için, kölenin kabul etmesi beklenir. Eğer kabule ehliyeti bulunur ve aynı mecliste kabul ederse, azâd edildiği bilinir.
Bu durumda, bedelini köle kendisi öder; değilse köle olarak kalır.
Bir müslüman, bir zimmîyi veya bir zimmî, bir müslümanı azâd ederse; mîras şartı bulunmadığından onun dışında, azâd edan, azâd edilenin velâsına sahibdir. Mirasda, aynı dinde olmak şarttır. Hatta köle olan bir zimmî, efendisinin ölümünden önce müslüman olur; sonra da efendisi ölürse; ona vâris olur.
Keza, müslüman bir köleyi azâd eden bir zimmî, müslüman olursa asabe olur.
Şöylekı: O, müslümanin amcası veya amcasının oğlu olursa, bu zimmî ölenin menzilinde olur ve onun malına vâris olurlar.
Eğer müslümamn asabesi yoksa, terekesi beytü'1-mâle verilir.
Müslüman bir köleye, bir müslüman ile, bir zimmî ortak olduklarında, onu, ikisi de azâd ederler; sonra da bu köle ölürse; velâsının yarısı müslümamn; diğer yarısı da eğer o zimmînin müslüman asabasi varsa onundur. Hiç asabası yoksa, yan hissesi beytü'1-mâle verilir. [6]
Sahih olan da budur. Muhiyt'te de böyledir.
Itk(= azâd etmek) ister; efendinin kendi sun'ıyle(- kendi yapması ile) olsun; isterse, bir akrabasının, bağışlaması, sadaka etmesi, vasiyeti kabul etmesi gibi şerM şerifin caiz kıldığı bir şekilde (yani kendi sun'unun dışında) olsun, hürriyet hasıl olur. Yani, bu şekillerin biri ile azâd edilen memlûk hürriyetine kavuşmuş olur.
Şöyleki: Bir akrabası ona vâris olur, ve o köleyi, Allah yolunda veya şeytan yolunda azâd ederse (ister nafile, ister üzerine vacip olmuş olarak veya kati, zıhar, Hâ, nezir yahut yemin kefaretleri gibi bir sebeple; ister bedelli, ister bedelsiz, ister şartlı ister şartsız; ister açık sözle; ister kinâyli sözle olsun hepside birdir ve bu) köle veya câriye azâd olmuş olur.
Keza ıtk, (= azâd etme) tedbîr ile çocuk doğurmakla da hâsıl olur. Azâd eden veya azâd edilen şahısların müslüman olmaları; kâfir olmaları; yahut birinin müslüman, diğerinin kâfir olması müsavidir. Yani bunların azâd etmeleri ve azâd olmaları husule gelir.
Buna binâen efendi, ister sağlığında, ister öldükten sonra, bir başkasına, kölesini azâd etmesini, söylerse yine hürriyet hasıl olur.
Bu durumların hepsinde azâd olanın velâsi azâd edenindir.
Şayet, bir adam, diğerine: "Elli dirhem karşılığında, köleni, benim için azâd eyle." der; o adam da azâd ederse; bu kölenin velâsi, istihsânen azâd ettirenindir.
Eğer: "Köleni, benim için azâd eyle." der ve bedelini söylemez; adam da azâd ederse; İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ile İmâm Muhammed (R.A.)'ye göre, velâsi yine emredenindir.
Şayet: "Köleni bin dirheme azâd eyle." der de, "...benden dolayı...' demezse, bu durumda, kölenin azâd olup-olmaması için, kölenin kabul etmesi beklenir. Eğer kabule ehliyeti bulunur ve aynı mecliste kabul ederse, azâd edildiği bilinir.
Bu durumda, bedelini köle kendisi öder; değilse köle olarak kalır.
Bir müslüman, bir zimmîyi veya bir zimmî, bir müslümanı azâd ederse; mîras şartı bulunmadığından onun dışında, azâd edan, azâd edilenin velâsına sahibdir. Mirasda, aynı dinde olmak şarttır. Hatta köle olan bir zimmî, efendisinin ölümünden önce müslüman olur; sonra da efendisi ölürse; ona vâris olur.
Keza, müslüman bir köleyi azâd eden bir zimmî, müslüman olursa asabe olur.
Şöylekı: O, müslümanin amcası veya amcasının oğlu olursa, bu zimmî ölenin menzilinde olur ve onun malına vâris olurlar.
Eğer müslümamn asabesi yoksa, terekesi beytü'1-mâle verilir.
Müslüman bir köleye, bir müslüman ile, bir zimmî ortak olduklarında, onu, ikisi de azâd ederler; sonra da bu köle ölürse; velâsının yarısı müslümamn; diğer yarısı da eğer o zimmînin müslüman asabasi varsa onundur. Hiç asabası yoksa, yan hissesi beytü'1-mâle verilir. [6]
Konular
- Alacağın Elçi Île Tahsil Edilmesi
- Borç Ödemeye Vekâlet
- Muayyen Bir Şeyi Almaya Tevkil
- Sulha Vekâlet
- 8- İKİ KİŞİYİ VEKİL TAYİN ETMEK
- 9- VEKİLİ, VEKÂLETTEN ÇIKARMAK
- Vekâletten Azil Ve Diğer Hususlar Hakkında Değişik Mes'eleler
- 10- VEKÂLETLE İLGİLİ ÇEŞİTLİ MES'ELELER
- KİTÂBÜ'L-VELA
- Velâ Ne Demektir:
- Velâ'nın Çeşitleri:
- Velâyi Ataka:
- Velâyi Müvâlat:
- 1- VELÂYİ ATAKA (= AZÂD ETME VELÂSI)
- 1- Velânın Sebebi, Şartları, Şekli Ve Hükmü
- Velânın Şartları:
- Velânın Şekli:
- Velâ'nın Hükmü:
- 2- Velâya Hak Sahibi Olmak Ve Bununla İlgili Meseleler
- Mükâtebe'nin Velâ Şekli:
- Mükâtebin, Mükâtebesinin Şekli:
- Müdebberenin Şekli:
- Müdebberin Müdebberesinin Şekli:
- Velâyı Kendine Doğru Çekmenin Şekli:
- 2- VELÂYİ MÜVÂLÂT
- 1- Velâyi Müvâlâtın Sübûtunun Sebebi; Ve Hükmü; Hükmünün Ve Sebebinin Sıfatı Velânın Sübûtunun Sebeb
- Velâyi Müvâlâtın Şartları:
- Velâyi Müvâlâtın Hükmü
- Bu Akdin Sıfatı