Velânın Şekli:

Asabelik sebebiyle vâris olmanın şartının sübûtu ve sebeinin vü-cûbu bulunmalıdır.

Azâd eden veya azâd olunan şahsın velâ yoluyla, asabeliği sübût bulmalıdır.

Ölenin asabesi, ashab-ı ferâizi, zevi'l-erhamı bulunsa, durumu değişir.

Azâd olunan veya azâd eden ölünce, önce, mirası asabelerine verilir.

Şayet asabesi yoksa, ashab-ı ferâizi de bulunmazsa; azâd eden şa­hıs zevi'l-erhamdan önce mîras alır.

Şayet mirasçısı varsa, velâ sahibine hisse gitmez.

Ashab-ı ferâizin hisselerinden artarsa, velâ sahibi varken, onlara red yapılmaz; artan şey, velâ sahibine verilir; kendilerine red hakkı ta­nınanlar müstesnadır.

Bu, bütün âlimlerimizin kavlidir.

Azâd edilen zat öldükten sonra, onun mîrasına —kadın olma­mak ve erkek olmak şartıyla, bizzat azâd olunana asabe olmak ve öle­nin ashabı ferâzi olmamaktan başka bir yol yoktur.
Azâdlığın ibta! edilmiş olmaması da gerekir, hatta bir adam başı boş kölesini azâd ederse; (şöyleki: Bir adam, kölesini azâd eder ve onun başım boş olmasını şart koşarsa; bu şart bâtıldır.) Bütün âlimlerimize göre onun için velâ hakkı vardır. Azâd eden, herne kadar, "velâ hakkı­nın olmamasını" şart koşmuş olsa bile hüküm böyledir. [8]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..