Yedinci Mesele:


Kitap'ta[149] mutlak olarak sabit olan; herhangi bir kaydı bulun­mayan; hakkında belli bir kıstas ya da kaide getirilmeyen şer'î bir delil/nass, mükellefin değerlendirmesine bırakılmış demektir. Bu türden olan deliller daha çok hikmetleri aklen kavranabilen âdet­lerle ilgili olmaktadır. Meselâ, emredilen konulardan adalet, iyilik, af, sabır, şükür gibi; yasaklanan konulardan zulüm, fuhuş, kötülük, zulüm ve taşkınlık, ahdi bozma gibi. Şeriatta, mutlak olmaksızın belirli kayıtlarla gelen; hakkında belirli kıstas ve kaideler konulan deliller/nasslar ise, taabbudîlik ifade ederler. Bunlar eğer mükelle­fin değerlendirmesine bırakılacak olsaydı; mükellef onlardan göze­tilen amaca ulaşamazdı. Çünkü ibadetler konusu, akıllarca tafsila­tı bir tarafa ta esastan bile kavranamayan şeylerdir. İbâdetler hak­kında ortaya çıkan diğer durumlarda da vaziyet aym olacaktır; çün­kü onlar da ibadetler cinsinden olmaktadır. Bu tür deliller daha çok ibâdetlerle ilgili konularda sözkonusudur. Bu ikinci kısımdan olanlar daha çok Medenî[150] esaslarda görülür; çünkü Medenî teşrî, daha çok önceden mutlak olarak gelen hükümlerin kayıtlanması; ya da cüzî sebepler üzerine getirilmiş yeni hükümlerin konulması şeklinde gelişmiştir. Konunun açıklık kazanması için yeni bir mese­le açmak durumundayız. [151]


Eser: El-Muvafakat

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

El-Muvafakat

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..