Sultan Mürad-I Hüdavendıgar'ın Son Sözleri
Babasının gönderdiği haberi alan Bayezİd, derhal geldi. Kanlar içinde yatan babasını görünce, gözyaşlarını tutamadığı gibi, arada bir ahh çekiyordu... Son nefesi yaklaşmış olan Sultan Murad-i Hüdavendigâr, ağır ağır başını kaldırdı. Bu kahraman evlâda sevgi dolu gözlerle baktı. En samimi hislerini terennüm eden şu sözler, dudaklarınan tam bir şuur içinde dökülmeye başladı.
«Oğlum! Dünyada kim akıbetinden kaçabilmiş ki, benim için ağlıyorsun? Eğer ağlıyacaksan, müslümanlara ağla!.. Onların hallerini perişan bırakma! Yerim sana kalıyor... Adaletinle sevdir kendini... Sevginle sevdir kendini... Beni de hayırlı bir evlât bırakmış olarak, hayırla yâdettİrmeye çalış... Şunu hiç bir zaman unutma ki, padişahlığın sermayesi adalettir. Saltanatı rahat bir iş sanma... Dünyanın en zor işlerinden biri, saltanatı omuzlamış padişahların vazifesidir. Dünyada güzel bir nam bırakmaya çalış... Ecdadının şanına lâyık olasın...» mealindeki sözlerle nasihatini bitiren Hüdavendigâr kendisinden sonra hiç bir padişaha nasip olmayan saadetler içinde, milletini zafer, kendisini şehitlik mertebesine kavuşturmuş olan müs-tecap duasının mükâfatı olarak pâk ruhu cennet-i âlânın bahçelerine kelime-i şahadetlerle uçtu gitti...
1325 Miladî yılında doğan Hüdavendigâr, 64 yıllık ömrünün 30 senesinde Sahib-i Saltanat olarak yaşamıştı. Cenab-ı Mevâ kabrini nur, mekânını pür nur eylesin...
Devlet-i ÂMyye-i Osmaniye'nin, Avrupa kıtasında varlığını kesin-leştiren Kosova Meydan Savaşının neticesi, küffarı pek feci bir mağlubiyete duçar etmesi, buna mukabil yaptığı duanın Rabbü'l âlemin tarafından kabulü neticesinde Hüdavendigâr Gazi'nin şehadet mertebesine vasıl olmasıdır.
Büyük ve kıymetli bir zaferin sonunda I. Sultan Murad-ı Hüdaven-digâr'ın şehadeti, zaferin sonucunu buruklaştırmıştı. Bu burukluğa başka bir burukluk da eklenivermişti.
«Oğlum! Dünyada kim akıbetinden kaçabilmiş ki, benim için ağlıyorsun? Eğer ağlıyacaksan, müslümanlara ağla!.. Onların hallerini perişan bırakma! Yerim sana kalıyor... Adaletinle sevdir kendini... Sevginle sevdir kendini... Beni de hayırlı bir evlât bırakmış olarak, hayırla yâdettİrmeye çalış... Şunu hiç bir zaman unutma ki, padişahlığın sermayesi adalettir. Saltanatı rahat bir iş sanma... Dünyanın en zor işlerinden biri, saltanatı omuzlamış padişahların vazifesidir. Dünyada güzel bir nam bırakmaya çalış... Ecdadının şanına lâyık olasın...» mealindeki sözlerle nasihatini bitiren Hüdavendigâr kendisinden sonra hiç bir padişaha nasip olmayan saadetler içinde, milletini zafer, kendisini şehitlik mertebesine kavuşturmuş olan müs-tecap duasının mükâfatı olarak pâk ruhu cennet-i âlânın bahçelerine kelime-i şahadetlerle uçtu gitti...
1325 Miladî yılında doğan Hüdavendigâr, 64 yıllık ömrünün 30 senesinde Sahib-i Saltanat olarak yaşamıştı. Cenab-ı Mevâ kabrini nur, mekânını pür nur eylesin...
Devlet-i ÂMyye-i Osmaniye'nin, Avrupa kıtasında varlığını kesin-leştiren Kosova Meydan Savaşının neticesi, küffarı pek feci bir mağlubiyete duçar etmesi, buna mukabil yaptığı duanın Rabbü'l âlemin tarafından kabulü neticesinde Hüdavendigâr Gazi'nin şehadet mertebesine vasıl olmasıdır.
Büyük ve kıymetli bir zaferin sonunda I. Sultan Murad-ı Hüdaven-digâr'ın şehadeti, zaferin sonucunu buruklaştırmıştı. Bu burukluğa başka bir burukluk da eklenivermişti.
Konular
- Fetihler Zincirinin Devamı
- Hüdavendigâr Sultan Murad'ın Bir Kerameti
- Niş Kalesinin Alınışı
- Padişah Düğünü
- Fetihlerin Devamı
- Harp Hiledir
- Nefise Sültan'ın Karamanoğlu Ali Bey'le Düğünü
- Üzücü Olaylar Zinciri
- Ve Karamanoglü İsyanı
- Evranos «Bey'in Taltifi
- Bir Bozgun
- Kaleler Fütuhatı
- Kosova Savaşı
- Sultan Mürad-I Hüdavendigârın Hanımları Ve Çocuklar
- Sultan Hüidavendigâr'ın Şehadeti
- Sultan Mürad-I Hüdavendıgar'ın Son Sözleri
- SULTAN YILDIRIM BÂYEZİD HAN
- Sultan Yıldırım Bayezid Tahta Çıkışı
- Yakub Beyin Şehadeti
- Anadolu Beyliklerinin İlhakı
- Karaman Ve Sivas'ın Fethi
- Bizans'ın Yaptığı Sûrların Kendilerine Yıktırtılması
- Nıgbolü Savaşı
- Yıldırım'ın Doğan Bey'le Konuşması
- Yıldırım Bayezıd'ın Civanmertliği
- İstanbul'un Yeniden Muhasarası
- İslam Mahallesinin Kurulması
- Timürlenk
- İlk Mektup