Çanakkale Boğazı Operasyonları
İttihad ü Terakki gizli cemiyetinin yavaş yavaş kendini le-galize etmesi hasebiyle ve bu harekâtın dahilinde askeri kanadın da dâhil olduğu bilinmekte bunların muhalifleri olan subaylarda bulunmakia birlikte neticeye müessir olabilecek sayı zabitler arasında İttihatçılar tarafındaydı. Bu eğilimden bahriye zabitlerinin de bulunduğunu elbet kabul gerekir. İttihatçılar savaş cihetini gütmekteydiler.
Bu bakımdan Tahir Bey, savaş taraftan Ramiz Muman Bey'in yerine başkomutan olarak atandı. Çeşitli operasyon plânları yapıldı .Yunanlıların Averof adlı gemisi menzil dışında olduğu her an, Yunan gemilerine baskın karar altına alındı. Ne varki gemilerin donanımındaki yetersizlik ve tamir güçlükleri planların kâğıt üzerinde kalmasına badi oldu. Meselâ; Çanakkale açıklarında devriye görevi yapmakda bulunan Basra ve Taşoz gemilerimize ve oradaki sularda demirde bekleme görevinde olan Yadigâr-ı Millet ile Muavenet-i Milli-ye'ye Yunan gemilerine av olma vazifesi verilmişti. Yüzbaşı Rauf (Orbay) kumandasındaki bu operasyonlar güzel bir plânlama olmakla beraber teknik imkânlarla çatıştığı iç- in iptalden başka çâre kalmadı.
14/Aralık/1912'de Averof gemisinin İmroz önlerinde ka-ra'ya oturduğu haberi alındı. Bu tabiiki iyi bir haberdi ve bunun üzerine Sultanhisar Bozcaada'ya harekete geçirildi. Basra gemimizin Kumkale ve Çanakkale boğazının Anadolu kıyılarını devriye görevi ile emniyet içinde seyri kararlaştırıldı.
Bu devriye esnasında bahse konu gemimiz, Supendom ile Lonchi adlı gemilerinin ateş salvosuna düştü. Çanakkale önlerine sığınmağa doğruldu. Mecidiye gemimiz bu takibi gördüğünde rotasını takipçi Yunan gemilerinin üzerine doğrulttu. Supendom ile Lonchi'ye iki Yunan gemisi daha iştirak etmişti bunlar Tilla ve Nafkratosa olup, buna rağmen Mecidiye bunlara ateş açmaktan içtinap etmedi. Bütün bunlar olup biterken Yunanlıların, Doksa,Nagena ve Venos adlı gemileri de bu deniz çatışmasına iştirak ettiler. Durumu uzaktan müşahede eden Numûne-i Hamiyet adlı gemimiz telsizle vaziyeti Nara-burnu'na rapor etti. Çünkü; şecaat gemisi olan Mecidiye'nin telsizi çalışmamaktaydı.
Velhasıl Çanakkale operasyonları esnasında çeşitli deniz müsademeleri vukubuldu. Averof, İmroz'da oturmuş olduğu yerden halas olunca yine korkulu rüyamız oldu. Nitekim bir çok gemimizin Çanakka le'ye sığınma yolunu seçmesine se-beb oldu.
19/Aralık/I912'de Nilüfer adlı gemimiz, İstanbul'dan, Çanakkale Maydos'a üst rütbelerde zabitler ile Bahriye Nâzın Ferik Hurşid Paşa'yı getirmiş burada, pek mühim bir istişare yapıldı. Düşman eline geçen bazı adaları istirdat etmek için beraberlik İçinde harekâtı tavsiye ederler. Donanma böyle bir harekâta lojistik destek veremeyeceğini ifade ederken, düşmanı tedirgin edecek her harekâta taraftar olduğunu beyan eder. Bu arada da bahse konu toplantı da, donanmanın yeniden tanzimi kararlaştırıldı. Mecidiye, Berk-i Satvet 1, donanma kolunu teşkil ederek, Çanakkale'den İmroz(Gökçeada)a hareket etti.
2. Donanma kolu ise boğazlan muhafaza durumunu üstlendi ve enerjik komutan Yüzbaşı Hüseyin Rauf (Orbay) Bey, düşmanın Çanakkale üzerine saldırılarına karşı, düşmanlara mukavemet göreviyle tâyini yapıldı. İki kol hâline getiriien donanmanın bu tanzimini Rauf Bey, Anadolu kıyılarına menfi tesir veren Yunan destroyerlerini sıkıştırmaya bakacaktı. 22/Aralık/1912'de Yunan denizaltısı (Tahteibahr) Mecidiye gemimize bir torpil atar ancak torpilin gemimizi ıskaladığı görülürki bu dünya târihinde ilk defa yapılan denizaltı torpili saldırışıdır.
Bu bakımdan Tahir Bey, savaş taraftan Ramiz Muman Bey'in yerine başkomutan olarak atandı. Çeşitli operasyon plânları yapıldı .Yunanlıların Averof adlı gemisi menzil dışında olduğu her an, Yunan gemilerine baskın karar altına alındı. Ne varki gemilerin donanımındaki yetersizlik ve tamir güçlükleri planların kâğıt üzerinde kalmasına badi oldu. Meselâ; Çanakkale açıklarında devriye görevi yapmakda bulunan Basra ve Taşoz gemilerimize ve oradaki sularda demirde bekleme görevinde olan Yadigâr-ı Millet ile Muavenet-i Milli-ye'ye Yunan gemilerine av olma vazifesi verilmişti. Yüzbaşı Rauf (Orbay) kumandasındaki bu operasyonlar güzel bir plânlama olmakla beraber teknik imkânlarla çatıştığı iç- in iptalden başka çâre kalmadı.
14/Aralık/1912'de Averof gemisinin İmroz önlerinde ka-ra'ya oturduğu haberi alındı. Bu tabiiki iyi bir haberdi ve bunun üzerine Sultanhisar Bozcaada'ya harekete geçirildi. Basra gemimizin Kumkale ve Çanakkale boğazının Anadolu kıyılarını devriye görevi ile emniyet içinde seyri kararlaştırıldı.
Bu devriye esnasında bahse konu gemimiz, Supendom ile Lonchi adlı gemilerinin ateş salvosuna düştü. Çanakkale önlerine sığınmağa doğruldu. Mecidiye gemimiz bu takibi gördüğünde rotasını takipçi Yunan gemilerinin üzerine doğrulttu. Supendom ile Lonchi'ye iki Yunan gemisi daha iştirak etmişti bunlar Tilla ve Nafkratosa olup, buna rağmen Mecidiye bunlara ateş açmaktan içtinap etmedi. Bütün bunlar olup biterken Yunanlıların, Doksa,Nagena ve Venos adlı gemileri de bu deniz çatışmasına iştirak ettiler. Durumu uzaktan müşahede eden Numûne-i Hamiyet adlı gemimiz telsizle vaziyeti Nara-burnu'na rapor etti. Çünkü; şecaat gemisi olan Mecidiye'nin telsizi çalışmamaktaydı.
Velhasıl Çanakkale operasyonları esnasında çeşitli deniz müsademeleri vukubuldu. Averof, İmroz'da oturmuş olduğu yerden halas olunca yine korkulu rüyamız oldu. Nitekim bir çok gemimizin Çanakka le'ye sığınma yolunu seçmesine se-beb oldu.
19/Aralık/I912'de Nilüfer adlı gemimiz, İstanbul'dan, Çanakkale Maydos'a üst rütbelerde zabitler ile Bahriye Nâzın Ferik Hurşid Paşa'yı getirmiş burada, pek mühim bir istişare yapıldı. Düşman eline geçen bazı adaları istirdat etmek için beraberlik İçinde harekâtı tavsiye ederler. Donanma böyle bir harekâta lojistik destek veremeyeceğini ifade ederken, düşmanı tedirgin edecek her harekâta taraftar olduğunu beyan eder. Bu arada da bahse konu toplantı da, donanmanın yeniden tanzimi kararlaştırıldı. Mecidiye, Berk-i Satvet 1, donanma kolunu teşkil ederek, Çanakkale'den İmroz(Gökçeada)a hareket etti.
2. Donanma kolu ise boğazlan muhafaza durumunu üstlendi ve enerjik komutan Yüzbaşı Hüseyin Rauf (Orbay) Bey, düşmanın Çanakkale üzerine saldırılarına karşı, düşmanlara mukavemet göreviyle tâyini yapıldı. İki kol hâline getiriien donanmanın bu tanzimini Rauf Bey, Anadolu kıyılarına menfi tesir veren Yunan destroyerlerini sıkıştırmaya bakacaktı. 22/Aralık/1912'de Yunan denizaltısı (Tahteibahr) Mecidiye gemimize bir torpil atar ancak torpilin gemimizi ıskaladığı görülürki bu dünya târihinde ilk defa yapılan denizaltı torpili saldırışıdır.
Konular
- Özbekler Tekkesi Ve Şeyh Atâ
- Anadolu'ya Silâh Ve İnsan Sevkıyatı
- Sultan Vahideddin'in Şahsiyeti Sultan Vahideddin'in Hanımları Ve Çocukları
- Sultan Vahideddin'in Sadrıazamları Ve Şeyhülislâmları
- Bir Fıkıh Alimi Gözüyle
- Halife Abdülmecid
- Halife Sürgünde
- Halife Abdülmecid'in Hanım Ve Çocukları
- Osmanlı Hanımlarının Ev İçi Ve Dış Giyimi
- Osmanlı Ülkesinde Gayrimüslim Hanımların Giyimi
- Aşiretten Devlete Giden Çizginin Padişah Ve Halifeleri
- Padişah Validelerinin İsimleri
- 2. Abdülhamid Sonrasında Donanmayı Hümayun
- Balkan Savaşlarında Donanmay-I Hümayunumuz
- Ege Denizi Operasyonları
- Çanakkale Boğazı Operasyonları
- İmroz (Gökçeada) Bombardımanı
- Marmara Deniz Operasyonları
- 1.Dünya Savaşı Ve Donanmamız
- Türkiye Cumhuriyeti Başbakanları
- BİLGİ BANKASI
- Bilgi Bankası 1:
- Bilgi Bankası 2:
- Bilgi Bankası 3:
- Bilgi Bankası 4:
- Bilgi Bankası 5:
- Bilgi Bankası 6:
- Bilgi Bankası 7:
- Bilgi Bankası 8:
- Bilgi Bankası 9: