logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Açıklama

Bu hadis Musannif Ebû Davud'a iki ayrı hocadan intikal etmiştir. Bunlardan birisi Muhammed b. İsa, diğeri de Vehb b. Bakiyye'dir. Metin, Vehb b. Bakiyye'nin rivayetidir. Onun; "Kendisine onun buharından bir şey bulaşacaktır*' şeklinde rivayet ettiği cümle, Mu­hammed b. İsa' mn rivayetinde, ' 'Kendisine, onun tozundan bir şey bulaşacaktır" şeklinde varid olmuştur. Musannif bu farka, hadisin sonun­da işaret etmiştir.

îbn Mâce'nin rivayeti de, İbn İsa'nın rivayeti gibidir.

Senedden, Hasen'in hadisi Ebû Hureyre'den işittiği izlenimi ortaya çı­kar. Fakat Münziri, Hasen'in Ebû Hureyre'yi görmediğini, onun için hadi­sin munkatı olduğunu söyler.

Metinde geçen; "faizin buharı" veya "tozu"ndan maksat, onun eseridir.

Rasûluîlah (s.a), bu hadisi ile ta asırlar öncesinden bugünü görmüş, in­sanlığın düştüğü bu ekonomik batağı mucizevî bir tarzda haber vermiştir. Gerçekten de Hz. Peygamber'in bildirdiği tahakkuk etmiş, faize doğrudan ya da dolaylı olarak dalmayan hemen hemen kalmamıştır. Dinine bağlı ola­rak bilinen, faizin haram olduğuna inanan birçok insan bile maalesef ya bile bile ya da bilmeden faize bulanmıştır. Çünkü gayri islâmî bir sisteme daya­nan ve bu sistemin piyasasında gelişen ekonomi insanlığı kıskacına almış, bütün çıkış kapılarına faizi yerleştirmiştir. Öyle ki, piyasada iş yapmak iste­yen tüccar, yatırım yapmak isteyen sanayici, ister istemez faiz müesseseleri­nin kapılarına gitmek zorunda kalmıştır. Kredi ve banka ile hiçbir ilgi kur­mayan esnaf da faizden uzak kalamamaktadır. Çünkü, İslâm'ın koyduğu şartlara uyulmadan yapılan ve yaygınlaşan fasid akidler de faiz hükmünde­dir. Bu akitlerden uzak kalmak zamanımız tüccarı için imkânsız hale gelmiştir.

Ticaret, sanayi ve banka ile hiçbir ilgisi olmayan çiftçi, işçi, memur da yakasını bu iletten kurtaramamaktadır. Ürününe karşılık aldığı bedel, çalışmasına karşılık aldığı ücret faiz kurumlarından geçmekte, faize bulanmak­tadır. Dostunda yediği yemekte, arkadaşından aldığı hediyede faiz bulaşığı­nın olmadığı, hiç kimse tarafından garanti edilemez durumdadır, işte Hz. Peygamber (s.a)'in, insanların faiz alıp yemese bile onun tozuna dumanına bulaşacağı yolundaki haberi budur.
Avnü'l-Ma'bûd sahibinin ifadesine göre, AIiyyü'1-Kârî; kişinin, faizin tozuna bulaşmasını şöyle açıklar:

"Yani kişiye faizin eseri ulaşır. Bu; faiz muamelesine şahit olmakla, o muameleyi yazmakla, faiz yiyenin ziyafetine iştirak etmekle veya hediyesini kabul etmekle olur. Kişi faizden korunsa bile, onun izlerinden kendisini kur­taramaz."
Ebû Davud'un bu hadisi, "şüphelerden kaçınmak" babına alması, ha­disin bu tarafı ile ilgili olsa gerektir. Çünkü faiz olan, faiz olduğu bilinen şey kesinlikle haramdır. Şüphe ile hiçbir ilgisi yoktur. Şüpheli olan, akitler içerisine gizlenen, herkesin ayırd edemeyeceği ya da başkalarının kazançları vasıtasıyla gelen faizdir. Müslüman yaptığı muameleye çok dikkat etmeli­dir. Davetine gittiği, sofrasına oturduğu kişileri iyi seçmelidir. Hatta alışve­riş ettiği bakkalın ticarî muamelelerini bilmeli ve bakkalını ona göre tesbit etmelidir.[29]
3332... Âsim b. Küleyb babası vasıtasıyla Ensar'dan bir adamın şöyle dediğini rivayet etti:

Rasûlullah (s.a) ile birlikte bir cenazeye çıktık. Onu, kabrin üze­rinde, kabir kazan kişiye;

"Ayaklarından tarafını genişlet, başının geleceği tarafı genişlet" diye emrederken gördüm. Hz. Peygamber (s.a), (kabirden) dönünce, kendisini bir kadının davetçisi karşıladı. Efendimiz de (davete) geldi. Yemek getirildi, Rasûlullah elini yemeğe uzattı sofradakiler de uzattı­lar ve yediler.

Babalarımız Hz. Peygamber'e baktılar. O, lokmayı ağızinda do­landırıyor (yutmuyor)du.

"Sahibinin izni olmadan alınmış bir koyun eti buluyorum" buyurdu.

Bunun üzerine kadına haber gönderildi. Kadın (gelip) şöyle dedi:
Ya Rasûlaüah! Pen, Baki'a[30] (benim için) bir koyun satın al­mak üzere (adam) gönderdim ama bulamadım. Bir koyun satın alan komşuma, koyunu parasıyla bana göndermesi için haber gönderdim, fakat adam (evde) bulunmadı. Bunun üzerine, onun hanımına (haber) gönderdim, o da koyunu bana gönderdi".

Hz. Peygamber (s.a):
"Onu, esirlere ye'dir" buyurdu.[31]