Açıklama
Vahy hadisi Buharinin Sahih'indeki şu manaya gelen cümlelerle rivayet edilmiştir: "Allah, gökteki meleklere bir emrin infaz olunmasına hükmettiği zaman, düz bir taş üstünde hareket ettirilen zincir sesi gibi heybetli olan bu ilahi hükme melekler tam manası ile uyarak (korku ile) kanatlarını birbirine vururlar. Gönüllerinden bu korku gidince de melekler, mukarrebin meleklere: Rabbiniz ne söylerdi? diye sorarlar. Mukkarrebin melekler: Allah'ın söylediği hak sözdür, diye allah'm hüküm ve emrini bildirirler ve Allah yücedir, büyüktür, derler. Bu şekilde kulak hırsızı şeytanlar Allah'ın o emir ve takdirini işitirler. O esnada kulak hırsızı şeytanlar (yerden göğe kadar) birbirlerinin üstünde (zincirleme) dizilmiş (ve kulak hırsızlığına hazırlanmış) bulunurlar. Şeytanlar bu halde iken bazen melekler arasında bir ateş parçası yetişip altındaki şeytana konuşulanı işittirmeden onu yakar. Bazı defalar da ateş yetişmeden altındaki şeytana konuşulanı işittirir. O da altındakine vererek bu suretle ta yere kadar haber ulaşır ve sahirin ağzına verilir. Şimdi sahir o haberle beraber yüz yalan uydurup (halka söyler). Allah'ın emri yeryüzünde gerçekleşince sîhir doğru çıkmış olur. Ondan bu haberi duyanlar da:
- Sahir, vaktiyle şöyle şöyle olacak diye bunları birer birer bize haber vermemiş miydi? İşte gördük ya sahirin gökyüzünden işittim dediği sözünü haklı ve doğru buluyoruz, derler."[60]
Metinde geçen £*£ kelimesinin nasıl okunacağı konusunda meşhur kıraat imamları ihtilaf etmişlerdir. Büyük çoğunluk bu kelimeyi "füzzia" şeklinde okumuşlardır, ibn Amr ise "fezzea" şeklinde okumuştur. Kıraat imamlarının tümü "ze" harfinin şeddeli okunacağında ittifak etmişlerdir. İhilaf bu fiilin malum sigasıyla mı yoksa meçhul sigasıyla mı okunacağı konusundadır.[61]
- Sahir, vaktiyle şöyle şöyle olacak diye bunları birer birer bize haber vermemiş miydi? İşte gördük ya sahirin gökyüzünden işittim dediği sözünü haklı ve doğru buluyoruz, derler."[60]
Metinde geçen £*£ kelimesinin nasıl okunacağı konusunda meşhur kıraat imamları ihtilaf etmişlerdir. Büyük çoğunluk bu kelimeyi "füzzia" şeklinde okumuşlardır, ibn Amr ise "fezzea" şeklinde okumuştur. Kıraat imamlarının tümü "ze" harfinin şeddeli okunacağında ittifak etmişlerdir. İhilaf bu fiilin malum sigasıyla mı yoksa meçhul sigasıyla mı okunacağı konusundadır.[61]
Konular
- 13. Muhammed B. Abdullah'ın Rivayeti
- Açıklama
- 14. Musa B. İsmail'in Rivayeti
- Açıklama
- 15. Ebû Kâmilin Rivayeti
- 16. İbrahim B. Musa'nın Rivayeti
- Açıklama
- 17. Muhammed B. Abdurrahman'ın Rivayeti
- 18. Muhammed B. Mes'ud El-Missisi'nin Rivayeti
- Açıklama
- 19. Yahya B. Fazlın Rivayeti
- Açıklama
- 20. Osman B. Ebî Şeybe'nin Rivayeti
- Açıklama
- 21. Ahmed B. Abde'nin Rivayeti
- Açıklama
- 22. Muhammed B. Râft En-Neysabûrî'nin Rivayeti
- Açıklama
- 23. Müslim B. İbrahim'in Rivayeti
- Açıklama
- 24. Ahmet B. Hanbel'in Rivayeti
- Açıklama
- 25. Nasr B. Ali'nin Rivayeti
- Açıklama
- 26. Hafz B. Ömer'in Rivayeti
- Açıklama
- 27. Ahmet B. Salih'in Rivayeti
- Açıklama
- 28. Hafz B. Ömer'in Rivayeti
- Açıklama