logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Açıklama

Bu hadîs-i şerif bir önceki hadîsin aynısıdır. Ancak bu hadîs-i şerifin senedinde bulunan sahâbi Zeyd b. Erkâm atlandığı için "mürsel hadîs" denilen bir zayıf hadîstir. Metinde geçen "veled" kelimesinden, doğan çocuğun erkek olduğu anlaşılmaktadır. Kuv­vetli ihtimâle göre sözü geçen kadın üç erkeğin müşterek cariyesi idi. Bu kimseler de ortak malları olduğu için câriye ile cinsî münâsebette bulun­malarında dînî bir sakınca olmadığım zannederek onunla cinsî münâsebet­te bulunmuşlardı. Aslında bu durumda olan bir cariyeyle cinsî münâsebet­te bulunmak hadd cezasını gerektirmezse de ta'zir cezasını gerektirir. Ço­cuk bu ortaklardan birine verilir. Çocuğu alan kimse cariyeye de sahib olacağı için cariyenin kıymetinin üçte ikisini diğer ortaklarına öder. Or­taklıkları da bu şekilde sona erer.

Bilindiği gibi üç türlü gülme vardır:
1. Kahkaha: Yanındaküerin işiteceği kadar gülmek,
2. Dahk (veya dıhk): Bir insanın kendisinin işitebileceği kadar gülme­sidir.
3. Tebessüm: Onu ne sahibi duyar ne de başkası.
Rasûl-i Ekrem'in gülmesi ekseriyetle tebessüm şeklinde olurdu. Fakat Hz. Ali'nin verdiği hükmü duyunca o gün dahk şeklinde gülmüştür. 2269 numaralı hadîste râvîierden biri hadiseyi naklederken, Rasûl-i Ekrem'in o gün gülerken, ön dişlerinin mi yoksa azı dişlerinin mi görünmüş olduğu­nu pek kestiremiyor. Eğer Rasûl-i Ekrem'in o günkü görülen dişlerinin ön dişleri olduğu kabul edilirse o gün yine tebessümkle gülmüş olduğu anlaşılın Nitekim bir önceki hadîs-i şerifte de gülerken sadece ön dişleri­nin görüldüğünden bahsedilmektedir.[467]