Açıklama
Hadis-i şerifte anlatılan hâdise, hicretin 8. senesinde yapılan Sîfu'1-Bahr (deniz kenarı) gazvesi diye anılan sefer sırasında vuku bulmuştur. Sefer sırasında sahâbiler açlıktan ağaç yaprakları yedikleri için bu askerlere Ceyşü'l-Habat (yaprak askerleri) ve bu sefere Habat Gazvesi de denir.
Bu sefer müslümanlarla savaş halinde bulunan Cüheynelilerle çarpışmak ve müslümanlarla barış halinde bulunan Kureyşlilere ait bir kervanı Cü-heynelilere karşı korumak için yapılmıştır.
Gerçi Hudeybiye Muahedesi, Kureyş kervanını korumak vazifesini müs-lümanlara yüklemiyordu ama Kureyş kervanının Cüheynelilerin eline geçmesi bunları güçlendireceği için müslümanlar bu kervanın onların eline geçmesini önlemek mecburiyetinde idiler.[244]
Bezlü'l-Mechûd yazarının açıklamasına göre, ihtimal ki Ebû Ubeyde ve etrafındaki sahâbîler, ölü hayvan eti yemenin haram olduğunu biliyorlar, fakat deniz hayvanlarının ölüsünü yemenin helâl olduğunu bilmiyorlardı. Sonradan, kendilerinin zaruret halinde bulunduklarını göz önünde bulundurarak bu yolculukta onu yiyebileceklerine hükmettiler ve yediler. Hz. Peygamber, o balıktan yemek suretiyle ölü balık etinin zaruret hali olmadan da yenilebileceğini göstermiş oldu.
Eğer zaruret haline binaen böyle bir ictihadda bulunmuş olsalardı, "zaruretler kendi miktarlarınca takdir olunurlar"[245] kaidesince ondan doyasıya yememeleri gerekirdi diye itiraz edilirse; "Onlar Allah yolunda ve Allah ve Rasûlünün hizmetinde bulundukları sürece bundan doyasıya yiyebileceklerine dair ictihadda bulunarak böyle hareket etmiş olabilirler" şeklinde cevap verilebilir.
Esasen 3817 numaralı hadisin şerhinde de açıkladığımız gibi, zaruret halinde bulunan bir kimsenin açlığını giderinceye kadar leşten yiyebileceğini söyleyen fıkıh âlimleri de vardır. Bu yönüyle bu hadis-i şerif bu görüşte olan ulemanın görüşünü teyid etmektedir.
Bu mevzuda gelen hadislerde, söz konusu sefere katılan sahâbilerin yanlarına aldıkları yiyecekler konusundaki rivayetler çeşitlidir. Kimisinde "yiyeceklerimizi boynumuzda taşıyorduk"[246] derlerken, kimisinde "Ebû Ubeyde yiyeceklerini bir kaba topladı"[247] kimisinde de, "bize birer tutam verdi, sonra birer hurma vermeye başladı"[248] denilmektedir.
Kadı Iyaz bu ifadelerin arasını şöyle uzlaştirmıştır: "Peygamber (s.a) bu zevatın yanlarında olan yiyeceklerinden başka kendilerine bir kap kuru hurma vermişti. İhtimal ki onların yiyecekleri arasında bu dağarcıktan başka hurma yoktu. Ebû Ubeyde'nin onlara birer hurma vermesi yanlarındaki yiyecekler bittikten sonradır."[249]
Konular
- Bazı Hükümler
- 40. Sarmısak Yemek
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 41. Hurma Yemek
- Açıklama
- 42. (İçerisinde) Kurtlu Hurma (Bulunan Hurmaları) Yerken (İçlerinde Kurt Bulunup Bulunmadığını İyice
- Açıklama
- 43. (Toplu Halde) Yemek Yerken İki Hurmayı Birden Yemek
- Açıklama
- 44. Bir Sofrada İki Sebze Ve Meyveyi Birlikte Bulundurmak
- Açıklama
- 45. Ehli Kitabın Kaplarında Yemek Yemek
- Açıklama
- 46. Deniz Hayvanlarının Etlerini) Yemek
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 47. İçine Fare Düşen Yağı Yemenin Hükmü
- Açıklama
- 48. İçine Kara Sinek Düşen Bir Yemeği Yemek
- Açıklama
- 49. Yere Düşen Lokma(Yı Yemek)
- Açıklama
- Bazı Hükümler
- 50. Hizmetçinin Efendi(si) İle Birlikte Yemek Yemesi
- Açıklama
- 51. (Yemekten Sonra Eli) Mendil(le Silmek)
- Açıklama
- 52. Kişi Yemeğini Yiyince Nasıl Dua Eder?
- Açıklama