Zitvatorok Antlaşması
Derviş Paşanın ölümünden iki ay kadar evvel, uzun müddet süren bir rivayete göre murahhasların nehir üzerindeki kayıklara binerek sürdürdükleri müzakereler sona ermiş. Anlaşmanın yapıldığı yerin adını alan bu antlaşmaya «Zitvato-rok Antlaşması» adı verilmiştir. Daha evvel Diyarbakır Beylerbeyliği makamında olan Murad Paşa devleti islârniyye yararına bir çok fedakârlıklar ve kahramanlıklar ifa etmiş ve vezirlik rütbesine nail olmuş oluyordu.
Söz konusu müzakerelerde Osmanlı sulh heyetinin başkanlığını yapıyordu. Hem iyi bir asker hem de iyi bir diplomat olan paşa iç durumları çok iyi takip ediyor ve merhum Sokulluzade Lala Mehmed Paşanın izinden giderek iç zafiyeti düşmana duyurmadan güzel bir sulh akdetmeğe uğraşıyordu. Eğer bir takım kabul edilmez taleblerde bulunmuş olsaydı Anadolu'daki isyanlar, Avusturyalıları sulh masasından kaldırır. Şöylece devleti aliyyenin başında öyle bir yangın çı-kardıki sondürebilen kula aşkolsun.
Bu sebepten kuru unvanlar üzerinde durmayıp sulhu sağlamaya çalışmıştır. Bu sulh ana hatları ile şöyle idi. Onyedi maddeden ibaret olan antlaşma o güne kadar Avusturya İmparatoruna Viyana Kralı diye hitap eden Osmanlı devleti, artık imparator diyecekti. Karşılıklı olarak üç senede bir hediyeler gönderilecekti. Kaanuni zamanında Macaristan'ın muahede icabı Avusturya'da kalan toprakları için alınan senelik 30 bin dukalık vergi lağv ediliyor bunun yerine Avusturya bir defada ikİyüzbin duka altını Osmanlı devletine Ödemeyi kabul ediyordu.
Osmanlının göndereceği elçiler artık eskisi gibi olmayıp yâni; çavuş, müteferrika, çaşnigir rütbelerinde olmayacak sancak beyi rütbesine haiz olanlar gönderilecekti. Birde o güne kadar devleti aliyye sekiz yıldan fazla süren sulh yapmazken ve sulh şartlarını padişah hazretleri tenezzül edip dikte etmez, sadrazamın veya onun tayin edeceği birine bırakılırken artık müzakere yoluyla yapılması vardı. İşte şunu bir daha tekrar etmekte fayda vardır ki; «İstersen sulhu salah hazır ol cenge» ancak bu kaideye uyarsan arzu ettiğin bir sulh temin edersin yoksa beri yanda Papa ile İran saldırıları, diğer yanda Anadolu'daki eski Beylikerin kalıntılarının şu veya bu sebebi ittihaz edip isyanı seçmeleri böyle sulh antlaşmaları yapmaya zorlamıştır devleti. Bu müzakereleri bîr sulh antlaşmasıyla bitiren doksanlık delikanlı Kuyucu Murad Paşa devlet kuvvetlerinin iyi kullanıldığı takdirde nelere kadir olunacağını da göstermiştir.
Söz konusu müzakerelerde Osmanlı sulh heyetinin başkanlığını yapıyordu. Hem iyi bir asker hem de iyi bir diplomat olan paşa iç durumları çok iyi takip ediyor ve merhum Sokulluzade Lala Mehmed Paşanın izinden giderek iç zafiyeti düşmana duyurmadan güzel bir sulh akdetmeğe uğraşıyordu. Eğer bir takım kabul edilmez taleblerde bulunmuş olsaydı Anadolu'daki isyanlar, Avusturyalıları sulh masasından kaldırır. Şöylece devleti aliyyenin başında öyle bir yangın çı-kardıki sondürebilen kula aşkolsun.
Bu sebepten kuru unvanlar üzerinde durmayıp sulhu sağlamaya çalışmıştır. Bu sulh ana hatları ile şöyle idi. Onyedi maddeden ibaret olan antlaşma o güne kadar Avusturya İmparatoruna Viyana Kralı diye hitap eden Osmanlı devleti, artık imparator diyecekti. Karşılıklı olarak üç senede bir hediyeler gönderilecekti. Kaanuni zamanında Macaristan'ın muahede icabı Avusturya'da kalan toprakları için alınan senelik 30 bin dukalık vergi lağv ediliyor bunun yerine Avusturya bir defada ikİyüzbin duka altını Osmanlı devletine Ödemeyi kabul ediyordu.
Osmanlının göndereceği elçiler artık eskisi gibi olmayıp yâni; çavuş, müteferrika, çaşnigir rütbelerinde olmayacak sancak beyi rütbesine haiz olanlar gönderilecekti. Birde o güne kadar devleti aliyye sekiz yıldan fazla süren sulh yapmazken ve sulh şartlarını padişah hazretleri tenezzül edip dikte etmez, sadrazamın veya onun tayin edeceği birine bırakılırken artık müzakere yoluyla yapılması vardı. İşte şunu bir daha tekrar etmekte fayda vardır ki; «İstersen sulhu salah hazır ol cenge» ancak bu kaideye uyarsan arzu ettiğin bir sulh temin edersin yoksa beri yanda Papa ile İran saldırıları, diğer yanda Anadolu'daki eski Beylikerin kalıntılarının şu veya bu sebebi ittihaz edip isyanı seçmeleri böyle sulh antlaşmaları yapmaya zorlamıştır devleti. Bu müzakereleri bîr sulh antlaşmasıyla bitiren doksanlık delikanlı Kuyucu Murad Paşa devlet kuvvetlerinin iyi kullanıldığı takdirde nelere kadir olunacağını da göstermiştir.
Konular
- Son Mektup
- Sadrıazamın İstanbul'a Dönüşü
- Şehzade Mahmüd'ün Ölümü
- 3. Mehmed'in Vefatı
- Sultan 3. Mehmed'in Hanımları Ve Çocukları
- 3. Mehmed'in Sadrîazam Ve Şeyhülislâmları
- SULTAN 1. AHMED
- Yavuz Ali Paşa'nın Vefatı
- Batı Cephesinde Sulh Çalışmaları
- İran Cephesinden Haberler
- Yine Batı Cephesi
- Celali Tenkiline Padişahı Davet
- Derviş Paşa'nın Sadareti
- Ferhad Paşa'nın Serdarlığı
- Derviş Paşa'nın İdamı
- Zitvatorok Antlaşması
- Kuyucu Mürad Paşa'nın Sadareti Ve Celâli İsyanlarının Tenkili
- Kuyucu Mürad Paşa'nın İran Seferi Ve Vefatı
- Damad Nasuh Paşa'nın Sadareti Ve İdamı
- Damad Mehmed Paşanın Sadareti
- Damad Halil Paşa'nın Sadareti
- Galata Kadı'sının Şapka Giyenden Vergi Alması Ve Cizvitler
- Sultan Ahmed Camii Ve Azız Mahmüd Hüdai Hazretleri
- Sultan Ahmed Hazretlerinin Vefatı
- Sultan 1. Ahmed'ın Hanımları Ve Çocukları
- Sultan 1. Ahmed'in Sadrıazamları Ve Şeyhülislâmları
- SULTAN I. MUSTAFA VE SULTAN 2. OSMAN (GENÇ)
- Sultan 1. Mustafa
- Sultan I. Mustafa Ve Sultan 2. Osman (Genç)
- Damad Halil Paşanın İran Seferi