29- İCAREDE VEKİL TAYİN ETME

Bir adam, diğerini belirli bir evi, belirli bir bedelle karlamaya vekil tayın eder; o da öyle yaparsa; icara veren şahıs, icarını vekilden ister, vekil de müvekkilden ister.

Şayet evini icara veren şahıs, vekilden icar istemez ve ona bağışlar­sa, bu bağış sahih olur. Vekil müvekkiline müracaat ederek, icâre ücre­tini alabilir- Zehıyre'de de böyledir.

Vekil, fâsid icâreyi ödemez. Müste'cirin, ecr-i misil ödemesi ge­rekir. Fesh sırasında, uzun. süreli icarenin malını vekil isteyebilir. Hulâ-sa'da da böyledir.

İcâreye vekil olan zat, müste'cir için, müste'cirden bir ev icarlarsa, bu caiz olmaz. Çünkü icâre veren de, icarlayan da aynısıdır.

"Önce fetva verilmişti; sonradan ondan dönüldü." denilmiştir. Fetva caiz olması üzerinedir. Cevâhiru'l-Ahlâtî'de de böyledir.

Vekil olunan şahıs, icarlayan ile birlikte, icâreyi feshetseler, müs-te'cir, vekile, icâre mah için müracaatta bulunabilir mi? Kâdî İmâm Bedm'd-dîn: "Hayır; çünkü, fesh, onun hakkında zahir olmadı." demiştir.

Yetîme'de şöyle zikredilmiştir: Alı bin Ahmed'den sonuldu:

—Bir adam, müvekkilinin bir arazisini, birine icara verir; mal sa­hibi de bunu duyunca, bu icare akdini bozarsa, ne olur?

İmâm:

—"Bu akid caiz olmaz." demiştir. Yine soruldu:

—"Bir müddet sonra olsa .yine mi caiz olmaz?

İmâm şöyle buyurdu.

—Karşı taraf reddederse, sonrada olsa caiz olmaz. "Bu cevap, bu sualin cevabı değildir. Bizim indimizde, akid reddedilir." denilmiştir. Tatarhâniyye'de de böyledir.

İsti'çare vekil olan zata, "belirli bir evi, on dirheme icarlaması" söylendiği hâlde, bu vekil, onu onbeş dirheme icarlar ve: "On dirheme icarladım." derse; âmir de vekil de, ev sahibine icar ödemez.
Bu mes'ele, bu icarenin akdinin doğru olmadığının delilidir. Zahîriyye'de de böyledir. [56]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..