1- Ecîr-i Hâs Ve Ecîr-i Müşterek Arasındaki Farklar Ve Bunun Hükümleri
Âlimlerimizin, ecr-i hâs ve ecr-i müşterek arasındaki farkı belirtme hususunda muhtelif ibare ve ifâdeleri vardır.
Bazı âlimlerimiz: "Ecîr-i müşterek, yaptığı iş karşılığında ücret almaya hak kazanır. Ecîr-i hâs ise, nefsini teslim sebebiyle ücrete hak kazanır. Bunda, konuşulan müddetin geçmesi de gerekir. Bunun ücrete hak sahibi olması için, çalışması şart değildir." demişlerdir.
Bazı âlimlerimiz ise şöyle demişlerdir:
Ecîr-i hâs: Sadece müste'cirine iş yapmak üzere tutulan ücretli; ecîr-i müşterek ise: Bir kişiye iş yapması kaydı olmayan ve bir çok kişi tarafından tutulabilen ücretlidir. Bu durumda, ecîr-i müştefek'in ücrete müs-tehak olduğunun bilinmesi ve yapılacak işe karşı, akid yapılması gerekir.
Meselâ: Bir adam,.bir terziyi, "Şu elbiseyi, bir dirheme dik." veya, bir temizlikçiyi, "Su elbiseyi, bir dirheme temizle." diye icarlarsa, ancak, onların akid müddeti bitene kadar, işe nefislerini teslim etmeleri ve Ücrete hak kazandıklarının büinmesiyle icâre tamam olur.
Şöyleki Bir adam, bir ay hizmet etmesi için, birini icarlarsa, işte bu ücret, amele göredir. Malum olursa, ücret, müddeti üzerine sahih olmaz. Ancak, amelin nev'i açıklanırsa, bu sahih olur.
îş veren, işle müddetin arasını cem ettiği zaman, önce işi söylerse (Meselâ: Bir çobanı, belirli bir takım koyunları, bir dirheme, bir ay otlaması için icarlarsa,) işte bu ecîr-i müşterek olur.
Ancak, sözünün sonunda açıklar ve: "Benim koyunlarımdan başkasını otlatmayacaksın.'* derse; işte bu da ecîr-i hâs olur.
Önce müddet söylenirse (Mesela: Belirlenmiş koyunları, bir dirheme bir ay otlatmak üzere, bir çoban icarlanırsa,) buna itibar olunur. Ve bu çoban da, ecîr-i vahde (= ecîr-i has) olur. Çünkü, bu durum önceden konuşulmuştur. Ancak, sözünün sonunda, açıkça: "Bu, müşterek ecîrin hükmüdür." derse, o müstesnadır.
O zaman, iş veren şahsın: "Sen başkalarının koyunlarını da, benim koyunlarımla beraber otlatacaksın" der. Zehıyre'de de böyledir.
En doğrusu: Müşterek ecîre, durumu söylemektir.
Kim belirli bir işin, Akdini irâde ediyorsa, o işin ne olduğunu açıklamalıdır. Ecîr-i has da; o ücretlinin, kendisine menfaat vermesini isteyen kimsenin» o işin müddetini, mesâfesini söylemesi gerekir. Ancak o zaman bu icare caiz olur. Tebyîn'de de böyledir. [52]
Bazı âlimlerimiz: "Ecîr-i müşterek, yaptığı iş karşılığında ücret almaya hak kazanır. Ecîr-i hâs ise, nefsini teslim sebebiyle ücrete hak kazanır. Bunda, konuşulan müddetin geçmesi de gerekir. Bunun ücrete hak sahibi olması için, çalışması şart değildir." demişlerdir.
Bazı âlimlerimiz ise şöyle demişlerdir:
Ecîr-i hâs: Sadece müste'cirine iş yapmak üzere tutulan ücretli; ecîr-i müşterek ise: Bir kişiye iş yapması kaydı olmayan ve bir çok kişi tarafından tutulabilen ücretlidir. Bu durumda, ecîr-i müştefek'in ücrete müs-tehak olduğunun bilinmesi ve yapılacak işe karşı, akid yapılması gerekir.
Meselâ: Bir adam,.bir terziyi, "Şu elbiseyi, bir dirheme dik." veya, bir temizlikçiyi, "Su elbiseyi, bir dirheme temizle." diye icarlarsa, ancak, onların akid müddeti bitene kadar, işe nefislerini teslim etmeleri ve Ücrete hak kazandıklarının büinmesiyle icâre tamam olur.
Şöyleki Bir adam, bir ay hizmet etmesi için, birini icarlarsa, işte bu ücret, amele göredir. Malum olursa, ücret, müddeti üzerine sahih olmaz. Ancak, amelin nev'i açıklanırsa, bu sahih olur.
îş veren, işle müddetin arasını cem ettiği zaman, önce işi söylerse (Meselâ: Bir çobanı, belirli bir takım koyunları, bir dirheme, bir ay otlaması için icarlarsa,) işte bu ecîr-i müşterek olur.
Ancak, sözünün sonunda açıklar ve: "Benim koyunlarımdan başkasını otlatmayacaksın.'* derse; işte bu da ecîr-i hâs olur.
Önce müddet söylenirse (Mesela: Belirlenmiş koyunları, bir dirheme bir ay otlatmak üzere, bir çoban icarlanırsa,) buna itibar olunur. Ve bu çoban da, ecîr-i vahde (= ecîr-i has) olur. Çünkü, bu durum önceden konuşulmuştur. Ancak, sözünün sonunda, açıkça: "Bu, müşterek ecîrin hükmüdür." derse, o müstesnadır.
O zaman, iş veren şahsın: "Sen başkalarının koyunlarını da, benim koyunlarımla beraber otlatacaksın" der. Zehıyre'de de böyledir.
En doğrusu: Müşterek ecîre, durumu söylemektir.
Kim belirli bir işin, Akdini irâde ediyorsa, o işin ne olduğunu açıklamalıdır. Ecîr-i has da; o ücretlinin, kendisine menfaat vermesini isteyen kimsenin» o işin müddetini, mesâfesini söylemesi gerekir. Ancak o zaman bu icare caiz olur. Tebyîn'de de böyledir. [52]
Konular
- 17- MÜSTE'CİR VE ÂCİRİN YAPMALARI ÎCABEDEN ŞEYLER
- İcâre İle İlgili Diğer Bazı Mes'eleler
- 18- İKİ ORTAK ARASINDA CEREYAN EDEN İCÂRE VE İKİ ECÎRİN İSTİ'CARI
- 19- ÖZÜR SEBEBİYLE İCÂRENİN FESHİ; İCÂREDE ÖZRÜN SALİH OLUP OLMAYACAĞI VE İCÂRENİN FESHİNE TEALLUK E
- 20- ELBİSE, EMTİA, ZÎNET EŞYASI, GÖÇEBE ÇADIRI VE BENZERLERİNİ İCARLAMA
- 21- MÜSTE'CİRE TESLİM EDİLMESİ GEREKMİYEN İCARE
- 22- MÜSTE'CİRÎN MEN EDİLDİĞİ VE ÂCİRİN MEN EDİLMEDİĞİ TASARRUFLAR
- 23- HAMAM VE DEĞİRMEN İCARLAMAK
- 24- ACİR VE MA'KÛDÜN ALEYHE KEFALET
- 25- ÂCİR, MÜSTE'CİR VE ŞAHİTLER ARASINDA MEYDANA GELEN İHTİLÂF
- 1- Âcir, Müste'cir Ve Şahitler Arasında Bedel Hakkındaki İhtilâf
- 2- Acir'le Müste'cirin, Ücretteki Kusur Hususundaki İhtilafları
- 26- BİNMEK İÇİN HAYVAN İCARLAMAK
- 27- MUHALEFET, İSTİMAL, ZİYA TELEF VE BENZERİ HALLERDE TAZMİNAT MESELELERİ
- 28- HAS VE MÜŞTEREK ECÎRİN HÜKMÜ
- 1- Ecîr-i Hâs Ve Ecîr-i Müşterek Arasındaki Farklar Ve Bunun Hükümleri
- Ecîr-i Hasın Hükmü:
- Ecîr-i Müşterekin Hükmü:
- 2- Ecîr Konusunda Çeşitli Meseleler:
- 29- İCAREDE VEKİL TAYİN ETME
- 30- BUHÂRA'DA YAPILAN UZUN SÜRELİ İCÂRE
- 31- İŞ ÜZERİNE İSTİCAR VE İSTİSNA
- 32- İCARE HAKKINDA MUHTELİF MESELELER
- KİTABÜ'L-İKRAH
- 1- İKRAHIN MÂNÂSI, ÇEŞİTLERİ, ŞARTLARI VE HÜKÜMLERİ
- İkrahın Mânâsı:
- İkrahın Çeşitleri:
- İkrâh-ı Mülcî:
- İkrâh-ı Gayri Mülcî:
- İkrahın Şartı: