İkrarın Şartı

İkrarın kabul olmasının şartı:

l) Akıl
2) Bülûğ'dur. Bunda hilaf yoktur.

İkrarın kabul olması için hürriyet, bazı şeylerde şarttır; bazısın da şart değildir. Nihâye'de de böyledir.

Şayet, ticaretten men edilmiş bir köle, bir malı ikrar ederse, bu ikrarı efendisi hakkında geçerli olmaz.

Ancak kısas hakkında ikrar ederse; bu ikrarı sahih olur. Serahsî'nin Muhiytı'nde de böyledir.

Ticaretten men edilmiş kölenin mal hakkındaki ikrarı,  azad olduktan sonraya tehir edilir.

İzinli köle de böyledir. Yani onun da ikrarı te'hir edilir.

Onun ticaret babındaki ikrarı, efendisinin izni olmadan nikahlanan kadının mehri hakkındaki ikrarı gibi değildir.

Keza, bu kölenin mal (= diyet ceza) icabettiren bir cinayet işlediği hususundaki ikrarı, malı gerektirmez.

Hadler ve kısas hakkındaki ikrarı bunun hilafınadır. Tebyîn'de de böyledir.

Keza, ikrarda rıza ve kasd şarttır.

İkrah ile yapılan ikrar sahih olmaz. Nihâye'de de böyledir.

Sarhoşun ikrarı şahindir. Ancak, zina ve içki haddinde sarhoşun ikrarı sahih değildir.

îkrar mubah yoldan yapılmışsa, bu ikrardan dönülmesi kabul edilmez. Bahru'r-Râik'ta da böyledir.

İkrarın, alel husus-caiz olmasının şartı: îkrar olunan şeyin, ken­disi için ikrar olunan şahsa teslim edilmesi gereken bir şey olmasıdır. (Ayn ve borç gibi...)

İkrar olunan şey kendisi için ikrar olunan şahsa teslimi gerekmeyen bir şeyse, onu ikrar caiz olmaz.
Şunun gibi: Eğer, bir kimse, ikrar ederek: "Filana bir şey sattı." veya "Ondan, bir şey icarladı." yahut, "Ondan, bir şey satın aldı." veya "Ondan bir şey gasbetti..." topraktan veya buğdaydan bir tane gibi..." derse, bu ikrar batıl olur. Hatta, bu şahıs bunları beyana bile cebre­dilmez. Muhiyt'te de böyledir. [3]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..