Mürtedin Kefaleti

Mürtedin kefaleti de, başka şahısların kefaleti gibidir. Mürtedin tasarrufu durdurulmuştur.

İrtidâd eden kadının kefaleti de, diğer insanların kefaleti gibi caizdir. Bunların tasarrufları da, diğer insanlartın tasarrufları gibidir.

Şayet irtidad eden şahıs, dâr-i harbe gider, orada da esir edilirse, kefaletinin nefse ait olması hâlinde, işte o bâtıl (= geçersiz) olur.

Şayet, kefaleti mala ise, o mal, kendisi için mala intikal eder; yani, o malı öder.

Bir harbî, bir mala veya bir nefse kefil olduktan sonra, dâr-i harbe kavuşur, bilâhare de, emân ile geri dönerse, kefaletini yerine getirir.

Bir müslüman, bir mürtedin nefsine veya malına kefil olduktan sonra, bu mürted dâr-i harbe gitse; bu müslüman, kefaletinden dolayı o mürtedin malına vâris olur.
Eğer bu mürted geri döner ve verâset| hâkimin hükmü ile geri veri­lirse, bu durumda kefil, kefaletten berî ölür. Durum böyle olmazsa, alacaklı, kefili yakalar. Serahsî'nin Muhıyti'nde de böyledir. [27]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..