Müezzine İcabet Etmek
Ezanı duyan kimselerin, müezzine icabet etmesi gerekir icabet: Müezzin ne söylemişse, onu aynen tekrarlayıp söylemektir.
Ancak, müezzin, «Hayya ale's salâh» ^derken, dinleyen kimsenin (=lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi! - âliyyü'l- azıym) demesi ve «Hayya'ale'l - felah» derken ise, dinleyen kimsenin,
(Maşaallahu kane ve matem yeşa'e lenı yekûn) demesi gerekir. Seralısî'nin Muhıyt'inde de böyledir. Sahih olan da budur. Fetvâyİ' - GarâlVde de böyledir.
Keza, müezzin sabah ezamnda «es - salâiü hayrun mineln-
nevm» dediği zaman da, dinleyen kimse, onun söylediğini aynen söylemez; (sadakte) veya (berarteî der. Serahsi'riin Muhıyt'inde de böyledir.
Yürürken ezam işitmiş olan kimse için evla olan, bir müddet durması ve ezana icabet etmesidir. Gunye'de de böyledir.
Kamete icabet müstehabtır. Fethü'l - Kadir'de deböyîedir. Müezzin »Kad kameti s - salâh.» derken, dinleyen kimse der. Diğer kelimelerde ise, ezanda olduğu gibi - söylediği kemeleri aynen tekrarlıyarak, müezzine icabet eder. Fetâvâyil - Gar-âib'- de de böyledir.
Ezan ve kameti dinleyen kimsenin, bunların arasında konuşması, icabetten başka bir şeyle meşgul olması ve Kur'an-ı Kerim okuması uygun olmaz. Ezan ve kamet esnasında, Kur'an-ı kerim o-kumakta olan kimse için, münasip olan, okumayı kesip, ezan ve kameti dinlemek ve usulünce onlara icabet etmekle meşgul olmaktır. Bedâi'de de böyledir.
Kamet yapılırken, dua ile meşgul olmakta bir beis yoktur. Hulâsa1 da da böyledir.
Bir mescidde, birden çok müezzin olduğu zaman, onlar, tek tek ve biri diğerini takiben ezan okurlar; cemaat ise, ilk okuyana icabet -eder. Küfâye'de de böyledir. [12]
Ancak, müezzin, «Hayya ale's salâh» ^derken, dinleyen kimsenin (=lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi! - âliyyü'l- azıym) demesi ve «Hayya'ale'l - felah» derken ise, dinleyen kimsenin,
(Maşaallahu kane ve matem yeşa'e lenı yekûn) demesi gerekir. Seralısî'nin Muhıyt'inde de böyledir. Sahih olan da budur. Fetvâyİ' - GarâlVde de böyledir.
Keza, müezzin sabah ezamnda «es - salâiü hayrun mineln-
nevm» dediği zaman da, dinleyen kimse, onun söylediğini aynen söylemez; (sadakte) veya (berarteî der. Serahsi'riin Muhıyt'inde de böyledir.
Yürürken ezam işitmiş olan kimse için evla olan, bir müddet durması ve ezana icabet etmesidir. Gunye'de de böyledir.
Kamete icabet müstehabtır. Fethü'l - Kadir'de deböyîedir. Müezzin »Kad kameti s - salâh.» derken, dinleyen kimse der. Diğer kelimelerde ise, ezanda olduğu gibi - söylediği kemeleri aynen tekrarlıyarak, müezzine icabet eder. Fetâvâyil - Gar-âib'- de de böyledir.
Ezan ve kameti dinleyen kimsenin, bunların arasında konuşması, icabetten başka bir şeyle meşgul olması ve Kur'an-ı Kerim okuması uygun olmaz. Ezan ve kamet esnasında, Kur'an-ı kerim o-kumakta olan kimse için, münasip olan, okumayı kesip, ezan ve kameti dinlemek ve usulünce onlara icabet etmekle meşgul olmaktır. Bedâi'de de böyledir.
Kamet yapılırken, dua ile meşgul olmakta bir beis yoktur. Hulâsa1 da da böyledir.
Bir mescidde, birden çok müezzin olduğu zaman, onlar, tek tek ve biri diğerini takiben ezan okurlar; cemaat ise, ilk okuyana icabet -eder. Küfâye'de de böyledir. [12]
Konular
- 23- SÖZLEŞME OLMADAN, BİR ARAZÎYİ EKMEK
- 24- MÜZÂRAA VE MUAMELE HUSUSUNDA ÇEŞİTLİ MES'ELELER
- NAMAZ
- 1- NAMAZ VAKİTLERİ
- 1- Sabah Namazının Vakti :
- 2- Öğle Namazının Vakti:
- 3- İkindi Namazının Vakti:
- 4- Akşam Namazının Vakti :
- 5- Yatsı Namazının Vakti :
- Faziletli Vakitler :
- Namaz Kılınması Caiz Olmayan Ve Mekruh Olan Vlkitler :
- Kendisine Nafile Namaz Kılmanın Mekruh Olduğu Dokuz Vakit :
- 2- EZAN VE KAMET
- Ezanın Sıfatları Ve Müezzinin Ahvali
- Ezan Ve Kametin Kelimeleri, Özellikleri Ve Müezzine İcabet:
- Müezzine İcabet Etmek
- 3- NAMAZIN ŞARTLARI
- Taharet Ve Setrü'l Avret
- Kendisi İle Avret Mahalli Örtülebilecek Şeyler :
- Dokuz Yerde Namaz Kılmak Mekruhtur :
- İstikbâli Kıble (Namazda Kıbleye Dönmek)
- Kâbede Kılınan Namazlar:
- Namazda Nıyyet
- Bilgi Durumları İtibariyle, Namaz Kılan Kimselerin Dereceleri
- Farz mı. Nafile ini Kıldığını Bilmeyen Kimse:
- 4- NAMAZIN SIFATI
- Namazın Farzları
- I - Namazın Farzı :
- Kıyam
- Kıraat