4- Başı Meshetmek

Başı meshetmekte farz olan, nâsiye miktandir. Hidayede de böyledir.

Nasiye miktarı ise, muhtar olan kavle göre başm dörtte biri­dir. Muhtar Şerhi thtiyâr'da da böyledir.

Meshederken, esah olan kavle göre, üç parmak kullanmak vacibtir. Kifiâye'de de böyledir.

Zâhirü'r - rivâye'ye göre, bir veya iki parmakla meshedilmiş olsa, bu caiz olmaz. Tahtâvî Şerhin'de de böyledir.

Şayet, aralan açık olarak şehâdet parmağı ve baş parmakla meshedümiş olsa, bu iki parmak arasında avuç içinden de bir kısıra başa değmiş olsa, bu durumda mesh caiz olur. Çünkü bu durumda, üç parmak başa değmiş gibi olur. Muhıyt'te ve Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.

Bir kimse, başını sadece parmak uçları ile meshetmiş olsa, bu durumda eğer, parmak arından su damlıyorsa, bu mesh caiz olur. Şayet, su damlamıyorsa caiz olmaz. Zehiyrc'de  de böyledir.

Başındaçok usun saçı bulunan bir kimse, üç parmağı ile meshettiği zaman, eğer su mesh altında başın bulunduğu kısma isabet ederse, bu mesh caiz olur. Fakat, meshettiği kısmın altında— baş değil de — alın veya boyun bulunursa bu durumda mesh caiz olmaz.
Bir kimse, kadınların yaptığı bibi saçını iki yanda bağ]a-mış olsa, yani iki zülfü bulunsa ve o zülüflerin üzerine meshetmiş olsa, bu durumda din alimlerimizin bazıları ; «O zülüflerini salı­vermezse, msshi caizdir.» (demişlerdir. Çünkü bu durumda, altında başının bulunduğu saçı üzerine meshetmiştir.

Bu hususta, umumun görüşü ise; zülüflerin, salınması veya salınmamasi halinde de meshin caiz olmayacağı şeklindedir. Mu-hıyt'te de böyledir.

Bir kimsenin, sadece kulaklarını meshetmesL başını mes-hetmesi yerine naib olmaz. Yani, kulakları meshetmek, başı mes-hetmenin yerini tutmaz. Şirâciyye'de de böyledir.

Bir kimsenin, avuç içinde bulunan yaşlıkla başını meshet-mesi caizdir. Çünkü, kaptan alman su ile, kollan yıkadıktan sonra avuçta kalan yaşlık müsavidir. Sahih olan da budur.

Fakat, bir kimsenin başını meshettikten sonra, mestlerini veya mestlerini meshettikten sonra — avucunda kalan ıslaklıkla  başı­nı meshelmesi, yukarıdaki hükmün hilafına  caiz değildir. Hü-i as a'da da böyledir.

Bir kimsenin, azaların birinden aldığı yaşlıkla o uzuv ister yıkanmış olsun, ister meshetmiş bulunsun— başını meshefc-mesi caiz değildir. Zehıyre'de de böyledir-

Başını karla meshetmiş olan herhangi bir kimsenin, bu mes-hi, mutlaka caizdir. Kardan, suyun, damlaması ile damlamaması arasında bir fark yoktur. Fetâvâyi Bürhânî'de de böyledir.

Bir kimse, yüzü ile birlikte başını da yıkamış olsa, bu du­rumda, baş meshedi-miş sayılır ve bu caizdir; fakat böyle yapmak mekruhtur. Çünkü bu hâl, emrolunana muhaliftir. Muhıyt'te de böy­ledir.

Bir kimse., başınm bir kısmını traş ettirmiş olsa da tıraş et-iş olduğu yere mesnetçe, bu caizdir. Cevheretü'n-^eyyire'de de leyledir.

Huccet'de : «Kişi, başının önüne mesUetrt:emiş olsa yani, başının arkasına veya sağ tarafına yahut sol tarafıyım "veyahut da or­tasına (tepesine) mesh etmiş bulunsa, bu caizdir. TataHıânlye'de

de böyledir,
Tsk'ka veya. sarık üzerine methetmek caiz ^Südir. Kadmm, baş Örtüsüne meshetrassi de keza cais deŞlldv .;at kadın, baş örtüsüne mesh eUifi zaman; su  saçına damlarsa, meyhi caiz olur. Hulâsa'da da I dr. Fakat, bu durumda da sn-yan renklenir...incesi' -Timdir. Zab^iîyye'de de böyle -?.r. Ancak, e£dsi olan, baş örtüsünü*; altını meshetm^ktir. Fetâv$:.s :vVİîhân'da da bövlediv, .Saçı boyamış oHn bir kimse, bu boy>irux ÜA.:-j3ie
hettiği zamaa, yaşlık boya Ue karışırsa, bu dururpJa b;* meshe-dildiği su, mâ-i mutlak Ikmünden çskar ve yapılan r^- th caiz ol­maz. Hulâsa'da da t£*lodir. En iyisini büe^, Allah-u T^f^'îhr, [11]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..