BİRİNCİ MESELE:


Mukallid biri, dinî bir mesele ile karşılaştığı zaman (kendisi ictihâd edemeyeceğine göre) mutlaka sorarak[1] amel etme yoluna gi­decektir. Çünkü Allah Teâlâ, insanlardan körü körüne kullukta bu­lunma istememektedir. Onlardan istediği
âyetinin[2] gerektirdiği şekilde kullukta bulunmalarıdır. Bu âyeti birçokları "Allah'tan korkun ki, o size öğretsin" şeklinde anlamış­lardır. Oysa ki âyetin mânâsı nahiv imamlarının izah ettiği gibi: "Allah Teâlâ size her hal üzere öğretmektedir; dolayısıyla O'ndan korkun!" şeklindedir. Bu durumda sanki ikincisi yani öğretme, bi­rincisi hakkında sebep olmaktadır. Buna göre Allah'tan korkulma­sını (takva) isteyen emir, manevî bir bina şekliyle Öğretme işlemi üzerine kurulmuştur. Bu da amelden Önce mutlaka ilmin olması so­nucunu gerektirir. Bu mânâya delâlet edecek deliller çoktur. Bu, üzerinde herhangi bir tartışmaya yer olmayan bir konudur. Dolayısıyla hakkında sözü uzatmanın bir mânâsı yoktur. Ancak bu, bir başka mânâ için bir nevi giriş mahiyetindedir. Şöyle ki: [3]


Eser: El-Muvafakat

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

El-Muvafakat

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..