İkinci Bölüm

Bu savaş Osmanlının uzun zamandır peşpeşe gelen mağ­lubiyetlerini örten bir şal vazifesinden Öteye gitmemiştir. Çünkü zaferin tamamlanması yâni oralara orduyu hümayu­nun kış geçene kadar bekletilmesi ve baharla birlikte yeni­den kâfir üzerine yürünüb onların toparlanmasına fırsat veril­memesi icab ediyordu diye bir çok tarihçiler hatta Peçevi İb­rahim Efendi dahi o savaşta bulunmasına rağmen aynı min­valde kanaat serd eder. Halbuki savaşın ne zorluklar ve anla­şılmaz bir esrar içinde kazanıldığı açıkça görülmektedir. Ye­rinden bir parmak dahi oynamayan padişahı «bir arabaya bi­nip ikindi vakti kaçtı» diyerek bozgunu umumileştiren bir maiyet, düşmanın hücumuna dayanamayıp sırtını savaş ala­nına döneri otuzbinden ziyade muharip, birde sadrazam de­ğiştirme işleminin harp sahasında yapılması, ordunun bera­berliğini sarsmaya müncer olacağını göz önüne alırsak haki­katen bu savaş ard arda gelen mağlubiyyetleri örten bir şal vazifesi görmüştür. Fakat bunun daha ileri safhaya götürül­mesini düşünmek yukarıya yazdığımız sebebler yüzünden mümkün değildi. Amma illede İsrar edersek o zamanda it­ham etmiş oluruz. Çağalazade bu savaşın firarilerinden bir çok kişiyi idam etmiş, bazı Anadolu beylerinin vazifelerini, tı­marlarını ellerinden almış, bunların şekavete başlamalarına vesile olmuştu. Velhasıl bu savaş orda bitmiş kâfirin yeniden islâm üzerine yürümesini engellemişti. Ancak iç karışıklıkla­ra vesile olacak icraat yaptığından Çağalazadenin sadrazam­lığı kırk gün sürebilmişti. Safiye valde sultandan gelen bir mektup Damad İbrahim Paşanın yeniden sadarete, Çağala-zade ise sürgüne gönderildi. Hatta Hoca Saadeddin Efendi dahi tehlikeli anlar yaşadı. Hele Çağalazadenin Haçova sava­şında büyük faydalan görülen Fetih Giray'ı Kırım'a Hân tayin etmesi, ağabeyi Gazi Giray'ı azletmesi iki kardeşin arasını açmış ve Fetih Giray bu tayinden içtinab ettiysede, sadra­zam ısrar etmiş akibet Kırım sülalesinin içinde değerlendiril­diğinde Fetih Giray ve evlatları Cengiz yasası icabı yay kirişi ile boğulmuşlardı. Böylece lüzumsuz mükâfatlandırma mü­kemmel bir insanın ve evlatlarının ölümlerine mâl olduğu gi­bi artık Kırımlıların, Osmanlıya bakışlarına başka bir zaviye getirmiştir. Padişah sefer dönüşü, Belgrad'a Serdar olarak Sokulluzade Hasan Paşayı bırakmışsa da sadrazam Damad İbrahim Paşa bu tayini iptal ederek yerine Satırcı Mehmed Paşayı getirmiştir. Mehmed Paşa genç ve gayretli bir paşa ol­masına rağmen Kırım Hânı'nın yardım etmemesi sebebiyle Nemçe ve Erdel kuvvetlerini müttefikan tekrar ele geçirdik­leri Tata ve Vaç kalelerini istirdad edemedi.


Eser: Büyük Osmanlı Tarihi

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Büyük Osmanlı Tarihi

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..